Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bizim ev ahalisi ‘Muhteşem Yüzyıl’ın hastası. Ben açıkçası Pargalı’nın oynadığı dönemde izlerdim. Bir gerçeği daha söyleyeyim; ne olursa olsun Meryem Uzerli’nin de bu ilgide etkisi vardı.
O ekip, acayip Brezilya soslu ‘saray entrikası’ havası veriyordu. “Bu hafta ne halt edecekler” diye oturuyordum ekran başına...
Pargalı öldü, Meryem gitti; sonra aslında Meral Okay gitti... Onun anısına diyerek devam etmeye başladı dizi ama olmadı. Evdekiler oturdu dizideki kan kaybını anlattı...

HÜRREM’İN HIRSI GİTTİ
Özetle söyledikleri şu: “Hürrem’in hırsı gitti...”
Sarayda entrikayı çekip çeviren, iktidarı eline alan Hürrem Sultan gitti, yerine ‘sinirleri alınmış’ bir Hürrem geldi. Ev ahalisi “Vahide Gördüm oynayamıyor değil, asıl iş senaryoda. Yazdılar da Vahide Gördüm mü oynamadı?” iddiasında.
Eski bölüm senaryolarında iktidar mücadelesi veren, ortalığı ‘kasıp kavuran’ bir Hürrem vardı. Yeni bölümlerde bunun esamesi okunmuyor. Durum böyle olunca, Hürrem karakteri de giderek silikleşti, yok oldu. “Yani Meryem Uzerli meselesi değil” diyorlar. Yeni sezon, Hürrem’in hırsını aldı götürdü diyorlar.
Final sezonunun en çarpıcı bölümünün geçen hafta yayınlandığını söylüyorlar.
“Bu sezon bizi heyecanlandıran başka bölüm olmadı. Biz sadece olayları takip etmek için izliyoruz” diyorlar.
Diğer saptamaları, “Rüstem gidecek. Fatma Sultan ölecek ama bunların da öyle heyecan vereceğini zannetmiyoruz”şeklinde.

Haberin Devamı

DİZİ HERKESİ YORDU
‘Muhteşem Yüzyıl’ büyük bir işti. Bugüne kadar yapılmış prodüksiyon anlamında en büyük iş... Ayrıca zor bir işti. Üstüne bir de dizinin dedikodularıyla uğraşmak girince, yük daha da arttı. Hele iktidar da devreye girince!
Ve Meral Okay’ın vefatı...
Final sezonu sadece ‘Yapalım bitsin’ niyetine oldu; istek ve heyecan kalmamıştı. Yapımcı Timur Savcı, “Buralardan biraz uzaklaşacağım” diyecek duruma geldi. Böyle bir diziye bir daha kim el atar bilemem...
Mesela ‘Kösem Sultan’dan bahsedildi. Timur Savcı “Bu projeyi bıraktım” dedi.
Peki kim yapar? ‘Muhteşem Yüzyıl’ gösterdi ki bu işin oyuncu kadrosu, çekimi değil; asıl senaryosunun altından kalkmak zor bir iş.
Tabii ki yine bu çalışma, bize tarihi dizi mekan seçimlerinin ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. ‘Kösem Sultan’ projesinin gelecek dönemde olmayacağını biliyorum. Kimse bu işe “Yaptım oldu” diye giremez. En çarpıcı örneği ‘Fatih’ dizisi oldu.

Haberin Devamı

‘CİNAYET’E YAZIK OLDU

Bizim seyirci böyle ‘karışık’ işleri sevmez. Bizim seyirci diziyi ‘problem çözmek’ için izlemez. Bizim seyirci bir bölümü kaçırsa, bir şey kaybetmeyeceğini bildiği dizileri izler...
Bu basmakalıp laflara ben açıkçası pek inanmam. Senaryosu, oyuncu kadrosuyla inandırıcı bir iş karşılığını mutlaka alacaktır. ‘Cinayet’ yukarıdaki şablonlara uymadığı için değil; kendi içindeki bazı hatalar nedeniyle kendini bitirdi.

“ARANIYORUM BU YETER”
Dizi başladığında yazmıştım, “Nurgül Yeşilçay olmadı. ‘Bebek İşi’ bitti, ardından ‘Cinayet’ fazla sürmez” diye. İki dizide oynadığı iki farklı karakter ama ikisi de olmadı. Dizinin ilk bölümlerinde iyi seçilmiş kadro dikkat çekti ama iş özellikle Nurgül Yeşilçay’ın üstüne yıkılmaya başlayınca düşüş başladı.
Bu profesyonellerin çözeceği bir sorun. Sonuçta Nurgül Yeşilçay oyuncu ve dizide oynar, parasını alır, tutmuş tutmamış ilgilenmez; “Önümüzdeki projelere bakalım” der, gider...
1998 yılından bu yana dizilerde oynuyor Yeşilçay. Artık bir markası var. Yine proje gelir, yine dizide oynar. ‘Cinayet’ dizisinin daha ilk bölümünde Nurgül Yeşilçay’ın ‘cinayeti çözecek hırsta’ olmadığını gördük. “Ben niye bu roldeyim” der gibiydi.
Onun başarılı bir oyuncu olduğuyla ilgili dönüp dolaşıp aynı örneği veriyorum; ‘Eğreti Gelin’...