YENi REKLAM DÜZENi; TV REKLAMLARI AZALDI MI?

Kanalların yayınladığı programlar içindeki reklam süreleri yeniden düzenledi. 25 yıllık bir ajans var; Nar Ajans. Bu Nar Ajans, internet ortamının daha gelişmediği zamanlarda, gazetelerin, televizyon görüntülerini aldığı ajanstı. Tüm televizyonları izler, programları kaydeder ve görüntü servisi yapardı. Yani resmi olmasa da televizyon piyasasının ilk verilerini toplayan ajans diyebilirim. Onun yaptığı bir çalışmada mart ayının son 10 günüyle nisan ayının son 10 günü arasındaki kanalların reklam spot ve saniye değerleri çıkarılmış. Televizyonların eski ve yeni düzeni arasındaki farkı ortaya koyuyor. Sonuç: Büyük bir düşüş var!

Evet bir düşüş var. Hem de fark edilecek boyutta. Daha sık aralıklarla reklam alınması ve galiba bir yerde reklam fiyatlarının yeniden belirlenmesi sonucu daha ‘kıymetli’ olmasının nedeni olabilir mi? Kiloyla reklam veriliyordu. Bir gerçek daha var; özellikle dizilerde gerçekleşen çok fazla bölünme ‘dört dakika reklam’, ‘iki dakika reklam’ olayı izleyiciyi televizyon izlemekten soğutuyor. İnternetten indirip izleyenlerin sayısını giderek artıracak gibi. Bana fark etmez, ben zaten iş için izliyorum! Ama hastaları var bu işin.

STÜDYO PROGRAMLARINA MEŞRUBAT

NTV’de ‘Yüzde Yüz Futbol’da baktım masaya bir markanın limonataları gelmiş. Sarı sarı parlıyor ışıkta. Bir de yanına koca koca bardakları koymuşlar. Reklamı her alanda kullanma özgürlüğü geldi ya meşrutbatçılar stüdyo programlarına hücum ediyor. Yakında litrelikleri dizi dizi masada görürsek şaşırmayalım. Hatta konuklardan, konuşmaların arasına meşrubatı iliştirmeleri de istenebilir. Mesela Nazlı Ilıcak “Askeri vesayetten kurtulmak için .... içiyorum” diyebilir. Ya da Rıdvan Dilmen “Fenerin orta sahasına ... gazozu lazım” diyebilir!

İSTENİNCE SİGARA YASAĞI KALKABİLİYOR

Bu sigara yasağı anlamsız, gereksiz. Her zaman söyledim. Özellikle de baş karakteri sigara içen, onunla bütünleşen önemli filmlere uygulanan yasaklar! Eh bazen bu yasağı delenler de oluyor. Planet Türk (D Smart) kanalında Cüneyt Arkın ile Serpil Çakmaklı’nın başrollerini paylaştıkları filmde Cüneyt Abi o keskin bakışlarının yanı sıra sigarasıyla acayip karizmaydı... Buzlanmadı. E ne oldu yani? Küçüklere kötü örnek mi oldu? Yılların filmi zaten eskimiş belli, kaçıncı kopyası kim bilir!

POP KÜLTÜR DALGASI; NİHAL YALÇIN VE KÜÇÜK SEZAR

‘Küçük Sezar’. Pizza reklamının şarkısı. Çakma şarkıcı tiplemesiyle Okan’ın programında parladı. Sonra TV8’de “Çok komik, kesin tutar” diye program yaptırıldı. Ama olmadı. Nihal Yalçın, taklitte iyi. Baktım bu şarkıyı dinleyen birkaç kişi, yani ‘Küçük Sezar’ı, “Çakma Hande Yener” diye ciddi ciddi eleştiriler yazmış. Aslında Ne’li olarak reklamda görülen kızımız ciddi bir pop ikon dalgası sunmakta bize. . Sanatçımız, ‘Küçük Sezar’ diyerek ayrıca, parayı kazanmakta bize de “Albümü ne zaman çıkacak?” dedirtmektedir. Albüm de çıkar, klip de çeker hatta Nihal Yalçın olur, Nahide Ekengil olur, Ne’li olur. Pop kültürü böyle bir şey...

TRT BELGESEL GÜNLERİ

TRT’nin amatör ve profesyonel belgesel filmcileri desteklemek, çeşitli ülkelerden yüksek nitelikli belgesel filmlerin seyirciyle buluşmasını sağlamak ve yerli-yabancı belgeselcileri buluşturan bir platform oluşturmak amacıyla düzenlediği 2011 TRT Belgesel Ödülleri’ne 28 ülkeden toplam 279 film başvurdu. Jüri, uluslararası kategoride 13, ulusal profesyonel kategoride 12, ulusal amatör kategorideyse 10 filmi finalist olarak belirledi. 5-9 Mayıs tarihlerinde belgesel günleri etkinliğinde bu yapımları izleyebilirsiniz. Harbiye’de Radyo Binası ve Notre Dame De Sion Fransız Lisesi salonlarında. 9 Mayıs gecesi de final TRT’de naklen yayınlanıyor. Belgeselcilere duyurulur.