Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Saba Tümer'in sunduğu 'Bu Gece'de teknik direktör Yılmaz Vural vardı. En çok takım çalıştıran hocalarımızdan biridir. Bunun ispat edilmesi gerektiğini düşünen Saba Tümer'in ekibi, Vural'ın çalıştırdığı takımların bir haritasını çıkarmış.
Vural, haritayı görünce "Cumhurbaşkanlığına adaylığımı koysam kazanırım" dedi.

DOĞUYA BİR TEK BEN GİDERİM
Tümer, Yılmaz Vural'ın daha çok batı illerindeki takımları çalıştırdığını söyleyince; o da, "Herkes doğuya gidemiyor biliyorsun. Ama ben orada elimi kolumu sallayarak gezerim" dedikten sonra bir anısını anlattı:
"Diyarbakır'da maç oynuyoruz (Diyarbakırspor'u çalıştırdı hoca) Asker geldi, ordu geldi, halkı durduramadı. Emniyet müdürü, vali, "Sen durdurursun" dedi. Çıktım stadın ortasına 'sus' yaptım. Bütün stat sustu. (...) Askerin, topun tüfeğin yapamadığını Yılmaz Vural yaptı..."
Kaç teknik direktörün böyle bir haritası vardır? Gazetelerin spor sayfa sorumluları için güzel bir ödev...

Haberin Devamı

ALİŞAN’IN CANLI YAYINDA İSYANI

Bilal Özcan yazmış internet sitesinde; Alişan, Özcan Deniz'den ayrıldıktan sonra Fahriye Evcen'le ilgilenmeye başlamış. Karşılık alamayınca aramayı kesmiş.
Alişan, Kanaltürk'te '2. Sayfa'ya bağlanıp ateş püskürdü. "Bir mesajımı bulsunlar, ben dünyanın en şerefsiz adamıyım" dedi özetle.
Bilal Özcan magazin dünyasının en eski muhabirlerindendir. Tanırım, bilirim. Kendisine sordum. "Haber kaynağım her ikisini de çok iyi tanıyor. Alişan bir kere değil, bir çok kez mesaj göndermiş ve hiç birine yanıt vermemiş Fahriye Evcen" dedi.
Durum karışık. Paralel yapı çözer mi bilemem...

AĞLATAN DANS

'Çerkes dizisi' teması seçilince dikkatli olmak lazım. En ufak ayrıntı, ters tepkiler alır. Nitekim 'bıçak sırtı konu' diye yazmıştım.
Yayınlandıktan sonra internette 'Ağlatan Dans'la ilgili eleştirilere baktım. Dediğim gibi, birçok sahneyle ilgili tepkiler dile getirilmiş.
Peki oyunculuk, çekim, konu nasıl?
Çanakkale'den güzel manzaralar var... Bir yanda Çerkes gelenekleri, bir yanda 'reyting' olunca; bu ikisinin ortasında nerede duracağız kararsızlığı kendini gösteriyor. Hikaye, iyi oyuncularla bir yere kadar gidiyor ama işin içine 'gençler' girince oyunculuk standardı düşüyor. Ya da ben anlamıyorum.
Öykü (Çelik) kızımızla Kıvanç (Kasabalı) oğlumuzun aşkı her daim bu yazılanların önüne geçecek. Seyirci "Ay, evlenecekler mi?" diye izlemeye devam edecek.