Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz sezonun en iyi dizilerinden biri ‘Vatanım Sensin’di. Her bölüm tempoyu yüksek tutan senaryosu, güçlü oyuncu kadrosu, bütçesi, prodüksiyonu, başarılı rejisi ve özenli sanat yönetimiyle... Bütün parçaları doğru birleştirdiğinizde başarının tesadüflere kalmayacağını gösterdi.

Böyle zor ve hassas konuya sahip bir projeye, her hafta 140 dakika senaryo
yetiştirmek çok zor. Ekibin yorulduğunu, yıprandığını ve ayrılmak istediğini duymuştum. Şimdi konu basına da yansıdığı için yazıyorum.

Ne yazık ki, bizim sektörde oyuncuların ruh halleri, yorgunlukları önemsenir ama yazarlarınki çok düşünülmez.

Haberin Devamı

Herkes senaryo hakkında fikir söyler, işlerine karışılır ve son dakika değişiklikleri istenir. Oysa en çok dikkat edilmesi, hassas davranılması gereken kişilerdir. Yoktan var ederler, sürekli üretmek zorundadırlar. Hikayeyi, seyirciyi, yapımcıyı, kanalı, oyuncuların beklentilerini ve prodüksiyon olanaklarını hemen her
şeyi düşünürler. Senaryo ekibinin başındaki Nuran Evren Şit başta olmak üzere bütün ekip çok başarılı bir iş çıkardı. Açıkçası ayrılmaları beni üzdü. Hepsinin eline sağlık. Umarım bu karar herkes için iyi olur. Yeni ekibin de aynı ruhu devam ettirmesini dilerim. Yeni sezonda başarılar.

‘Bu Sayılmaz’ ne yapmalı?

‘Bu Sayılmaz’ı hem bir sit-com olduğundan hem de farklı bir format denediğinden nasıl olacağını heyecanla bekledim. Çok güçlü bir oyuncu kadrosu var. Settar Tanrı-öğen, Binnur Kaya, Mustafa Üstündağ, Bülent Çolak, Derya Şensoy, Sadi Celil Cengiz, Nergis Öztürk, Burak Satıbol...

Yönetmen ve yazar kadrosu da iyi. Fakat ilk bölüm reytingi, bekleneni vermedi. Seyirciden de olumlu bir tepki almadı. Bana göre bu proje ya tasarım aşamasında kararsızlık yaşamış ya da zaman içinde yolundan sapmış. Tam olarak bir sit-com gibi değil. Stüdyoda seyirci var ama arada görünmeleri dışında bir etkisi olmamış. Mizahı zaman zaman absürde kaçsa da absürd bir iş diyemiyoruz. Bu kararsızlık mizahını da zorlamış. Dengeyi yakalamak isterken bir tür karmaşası yaşamış gibi. Bence bu ekipten çok iyi bir iş çıkar. Biraz daha cesur olmalı ve bir tür, üslup seçip onu dibine kadar yapmalılar. Reyting korkusunu bir kenara bırakıp, televizyonun artık çok sıkıcı olmaya başladığını, seyircinin yeni ve cesur adımlar atanları sabırsızlıkla beklediğini görmeliler. İlk bölümün günahı olmaz deyip, merakla beklemeye devam edeceğim. Yolları açık olsun!

Haberin Devamı

‘Martıların Efendisi’ merak ettiriyor!

‘VATANIM SENSİN’İN SENARİSTLERİ  NEDEN DEĞİŞTİ

Sinema sektörü büyük atak yapamıyor. Neden derseniz, sinema pahalı. Eli ayağı düzgün bir hikaye anlatmak, memleket meselelerine dair bir komedi ya da dram hikayesi sunmak çok riskli geliyor. Onu ancak gişe kaygısı olmayan, ‘sanat filmi’ türü yapabiliyor. Parasal riske girmek istemeyenler de sadece güldürme amaçlı, meselesi olmayan içi boş film yapmak istiyor.

‘Martıların Efendisi’, bu sezon vizyona girecek yeni filmlerden. Senaristi Meriç Demiray, bir gün vapurla karşıya geçerken, dalgakıranda yaşayan ve martılarla konuşan bir adamın hikayesini hayal etmiş ve bu öykü ancak 15 yıl sonra gerçekleşmiş. Böyle yola çıkan bir hikayeyi, star oyuncular ve büyük bir prodüksiyonla yapmak, ülkemizde artık mali olarak cesaret işi olarak görülüyor. Yapımcısı Erol
Avcı’yı tebrik etmek gerek.

Haberin Devamı

Filmin yönetmeni, son yıllarda parlak işler yapan Mehmet Ada Öztekin. Oyuncu kadrosu da çok heyecanlandırıyor. Nejat İşler, Mehmet Günsür, Timuçin Esen, Bige Önal, Barış Yıldız... Filmin konusu şöyle: İçine kapanık ve idealist bir karakter olan Martıların Efendisi Mehmet Günsür, deniz kenarındaki evinde martılarla konuşarak yaşayan bir adamdır. Bir gün denizde baygın bir kız bulur ve onu evine alır. Birgül, başında bir belayla gelmiştir. Martıların Efendisi, zamanla aşık olduğu bu kızın hikayesinin içine sürüklenir. Şöyle güzel bir filme gidelim diye sinema yolunu tutturacak bir film geliyor. Ben de sabırsızlıkla bekleyeceğim.