Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

Tatiller ve bayramlar bitti, okullar açılıyor ve pazartesi günü yeni yayın dönemi başlıyor. Tahminim, bu sezon dizi sektörü son üç sezondan çok daha iyi olacak. Örneğin, romantik komedilerden oluşan tek tip sistem bitiyor. Yaz sonu başlayan ‘Bana Sevmeyi Anlat’ ve ‘Bodrum Masalı’ gibi dizilerin yanı sıra önümüzdeki dönemde başlayacak yeni işler de farklı türlerde olacak. Örneğin ‘İçerde’, ‘Cesur Yürek’ mafya - polisiye; ‘Babam ve Ailesi’, ‘Evlat Kokusu’ aile draması, ‘Cesur ve Güzel’ melodram macera; ‘Familya’ ve ‘Altınsoylar’ aile komedisi; ‘Vatanım Sensin’, ‘Kösem’ dönem dizisi...

Haberin Devamı

Televizyonda güncel aktüel program izlemek isteyenler için Okan Bayülgen haftanın dört günü Kanal D’de olacak. Mesut Yar’ın ‘Burda Laf Çok’u da başka bir kanalda devam ederse tadından yenmez. Cumaları yine ‘Beyaz Show’ var.

Türkiye’nin bir yarışma kanalı (TV 8) olduğu için fazla eksiklik duyulmuyor.

‘Rising Star’, ‘Yetenek Sizsiniz’, ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’, ‘Çarkıfelek’, ‘O Ses Türkiye’ ve ‘Var Mısın Yok Musun?’...

Peki sezonun eksikleri neler?

Komedi programları konusunda ihtiyaç devam ediyor, ‘Güldür Güldür’e iyi 1 - 2 kardeş ya da rakip gerek. Geçenlerde adeta bir nostalji yaşadık. ‘Tarafsız Bölge’ye Canan Karatay konuk oldu. Seçim, terör ve darbe derken iki yıldır haber programlarında siyaset dışı bir konu işlenemiyordu. Gündem sıcak ama madem hayat devam ediyor, yeni sezonda başka konuların da işlenmesine ihtiyaç var.

Kanallar, dizi sirkülasyonundan boşluk doğunca sinema filmleri yayınlıyorlar. Aslında daha sistematik olarak bir akşamlarını sinema kuşağı yapsalar orada da bir ‘devamlı müşteri’ kitlesi yaratabilirler. Şimdilik TV Filmleri Kuşağı ile sadece TRT yapıyor bunu.

Yeni sezon son üç yıldan çok daha iyi olacak gibi görünüyor. Tabii televizyonun kaderi ülke gündemine de bağlı. Umarım ülkemiz de olağanüstü koşullardan bir an önce kurtulur, barış ve huzur dolu günlerde daha güzel yayınlar izleriz...

‘BİR MEGASTAR’IN HİKAYESİ

‘Bir Megastar’ın ekranlara yansımayan, sahneden görünmeyen hikayesini yazdı Ali Eyüboğlu, Bir Megastar: Tarkan kitabında. Tarkan’ın hayatını değil, dünya starlığına giden öyküsünü anlatıyor. Yol arkadaşı ve avukatı Süheyl Atay’ın anlatımıyla, sınırlar ötesinde yaşadıkları ilginç, komik ve zaman zaman hüzünlü ama sonunda başarıyı yakaladıkları hikayeleri var.

1990’lı yılların o zorlu yıllarında, askerliğini tecil edemeyince, vatan haini bile ilan edilen bir ‘pop star’ın adeta sürgün yılları var. Böreği, yaprak sarmasını, İstanbul’u özlüyor bir yandan, bir yandan da sanatını dünyaya yaymaya çalışıyor. Sınırların ötesinde karşılaştığı zorluklar, yaşadığı mücadeleler ve daha önce hiç Türkçe konserin yapılmadığı ülkelerde sahneye çıkmanın heyecanı...

Bu kitapta zirveyi kaderi yapan bir starın hikayelerine tanıklık edecek, onu belki biraz daha yakından tanıyacaksınız. Bence okuyun, göz kamaştıran ışıkların ardını göreceksiniz...

Haberin Devamı

TARKAN’LA ZAMANDA TERSİNE YOLCULUK

Tarkan, Harbiye’de tam sekiz konser verdi, birine ben de katıldım. Aslında tek seferde iki konser demek daha doğru olur. İlk yarıda ‘Ahde Vefa’ albümünün şarkıları, ambiyansı ve repertuvarından sahne düzenine, kostümüne, danslarına kadar farklı bir Tarkan vardı. Bir Türk sanat musikisi sanatçısı. Bana onun ileri yaşlardaki halinin bir fragmanı gibi geldi. İkinci yarıda ise ‘Cuppa’yla başlayan bildiğimiz pop star Tarkan oldu.

Nostaljik müzik ve şarkılar Tarkan’ın geleceği, günümüz popuysa onun geçmişi gibi. Zamanda tersine yolculuk gibi bir konserdi. Bakalım Tarkan bize kariyerinin geleceğiyle ilgili nasıl bir ipucu vermek istedi, yakında göreceğiz...