Haberin Devamı

Okan Bayülgen cephesinden en taze haberler: Gençlik kanalı yapmak kolay mı? Model’in popüler şarkısı ‘Değmesin Ellerimiz’ çalıntı mı? Nihat Doğan’lı, Yılmaz Morgül’lü Hababam Sınıfı ve Sahaf Festivali



* Okan Bayülgen Disko Kralı’nın metin yazarlarıyla yollarını ayırdı, geçtiğimiz günlerde de popüler Twitter yazarlarıyla anlaştığı ileri sürüldü. Ancak bu iddianın gerçek olmadığını öğrendim. Kendisi şu aralar yeni projesi On 8 TV’ye odaklanmış durumda. TV8 bünyesinde yayınlanacak gençlik kanalının yayın yönetmenliğini üstlenen Bayülgen, Levent Erden’le kanalın yüzde 30’una ortak. Sosyal medya ortamlarındaki atraksiyonlarını da artıran şovmen, Twitter üzerinden şifreli ilanlar veriyor, kanal için iş görüşmeleri yapıyor, topladığı CV’leri değerlendiriyor, ‘Çek Bakalım’ sırasında tanıştığı yetenekli sinemacıları da On 8 TV bünyesine katıyor.
* Gençlik kanalı yapmak zor. Ne sadece müzik, ne sadece dizi, ne de muhabbet... Önemli olan internetin hızına yetişmek. İnternetle rekabet etmek yerine, kol kola yürümek. Ne ana akım medyaya benzemek, ne internetten kopyala-yapıştır yapmak... Yeni bir platform yaratmak gerekiyor.
* Bu arada TV8’de yayınlanması muhtemel ‘Baykuş Kral’ için jenerik parçası kaydedildi. Parçanın altında Okan Bayülgen, Tuncer Tunceli ve Model’in imzası var. Vokallerini Model’den Fatma Turgut’la Okan
Bayülgen yapıyor. Geçen yıl Atiye’yle yaptığındaki gibi şarkının üzerine konuşmuyor, bayağı bayağı söylüyor Okan Bayülgen.

MAGA-ZiHiN JiMNASTiĞi
Model’in herkesin dilinde olan ‘Değmesin Ellerimiz’ şarkısının, Beyonce’un ‘Hello’ şarkısıyla benzerlikler taşıdığı iddia ediliyor. Bu benzerlikleri konu alan videoyu Youtube’tan izleyebilir, Model’in konuyla ilgili yaptığı açıklamayı modelaciklama.wordpress.com adresinden okuyabilirsiniz.


* Model’in satış rakamları, internet ve radyo popülaritesi de gösteriyor ki; mesele rock, pop ya da rap’ten ziyade ‘iyi şarkı’ meselesi. Grubun ‘Değmesin Ellerimiz’ şarkısı herkesin dilinde. Yeni sezonda ‘Lale Devri’ dizisinin tema müzikleri arasına da girdi. Ancak internette dolaşan bir video, grubun canını fena sıktı. Söz konusu videoda, Beyonce’nin ‘Hello’ şarkısıyla Model’in ‘Değmesin Ellerimiz’ şarkısı montajlanarak aralarındaki benzerliğe (hatta aynılığa) dikkat çekilmiş. Grup elemanlarından Can Temiz aynen şöyle diyor: “...Ben, o şarkıyı yazarken ne yaşadığımı biliyorum. Nasıl acı çektiğimi biliyorum... Enerjimi sömüren bir ilişkinin ardından aşkı hissederek ayrılık kararı vermenin acısını yaşadığım o gece; sesimi aşık olduğum kıza duyurmak için yazdığım bu şarkının bana ait olduğunu biliyorum...” Can’ın parçayı çalmadığına, hatta dinlemediğine eminim. Model’in esaslı bir grup olduğunu da biliyorum. Ama melodiler gerçekten aynı!
* Fida Film yeni yayın döneminde TNT’de yayınlanmak üzere Hababam Sınıfı’nı dizi haline getirmiş. Haberi alır almaz “Eyvah!” dedim. Ama bu
buzdağının görünen kısmıymış. Meğer Hababam Sınıfı’nın dizi versiyonunda felsefeci Akil Hoca rolünü Nihat Doğan, bedenci Badi Ekrem rolünü de Yılmaz Morgül oynayacakmış. Nihat Doğan’ın ‘felsefe’ yaptığı, Yılmaz Morgül’ün şınav çektiği için rol kaptığı ülkede, kimsenin “Hababam Sınıfı’na saygısızlık yapılıyor” diye tepki göstermesini beklemiyorum. Adını ‘Hababam Sınıfı’ koymadan da okul dizileri başarılı oluyor. En
güzel örnek, ‘Hayat Bilgisi’. Sonra ‘Arka Sıradakiler’ var, hâlâ devam ediyor.
TNT ve Fida Film’in yaptığı, sırf arabesk filmlerdeki temalar benziyor diye
‘Küçük Emrah’a Hamlet rolü vermek
gibi bir şey.
* Yaz sıcağında uzun bayram tatili olunca, İstanbul’da kalanların avuntusu bellidir. “Oh ne güzel, trafik rahat, her yere 5 dakikada ulaşıyorum!” ya da “Keşke İstanbul hep böyle olsa, tatilciler dönmese...” İşin aslı şu... İstanbul’da kalanlar olarak çok sıkıldık. İstiklal, Asmalımescit, Cihangir zaten dışarıya masa koyma meselesi nedeniyle sıkıntılıydı. Nişantaşı, Bebek tatsızdı. Ortalık dörderli beşerli ortam keşfine çıkmış ‘erkekkk’ gruplarıyla doluydu. Aynı erkek grupları arabalara doluşup, muhtemelen alkollü olarak boş otoyollarda asfalt ağlattı. Herkes memleketindeydi, tatildeydi; bayram ziyaretleri de usulen yapıldı. Televizyon kanalları “Herkes tatilde, biz niye kasıyoruz?” demiş olmalı ki programları, filmleri de istisnalar dışında sıkıcıydı.
* Ve uzun bayram tatili bitti. Bugün yılın en zor pazartesilerinden biri. İstanbul’a acilen uyum sağlamak istiyorsanız, akşam Kuruçeşme Arena’daki Jamiroquai konserine gidebilirsiniz. Ama daha da güzeli, yarın Sahaf Festivali başlıyor. Festival bu yıl Tepebaşı’ndaki TRT Binası’nın yanında yapılacak. 18 Eylül’e kadar zaman var ama o eşi bulunmaz kitaplar, plaklar satılmadan önce gidin derim. Mümkünse yarın... Kitapları koklayın, plaklardaki iğne çiziklerine bakın, satıcılarla muhabbete dalın...