Sayın Başbakan; daha önce de ‘baş belası’ olarak nitelendirdiği Twitter hakkında “Twitter mivitır; hepsinin kökünü kazıyacağız” dedikten kısa süre sonra Türkiye’den Twitter’a erişim engellendi. Bakalım sonra neler oldu...
* 12 milyonu aşkın Türkiyeli Twitter ahalisi tam anlamıyla şoke oldu (AK Parti seçmenleri ve ‘Tweet makineleri’ dahil). Facebook’ta o sırada yapılan paylaşımların neredeyse tamamı Twitter’la ilgiliydi. Kimse bu kadarını beklemiyordu.
* Kısa süreli bir şaşkınlık sonrası Twitter’a girmek için yan yollar kullanılmaya başladı (Kendilerini teknoloji özürlü olarak tanımlayanlar dahil).
* İnternet servis sağlayıcıların, devletlerin, kurumların internete kurduğu gözetim aygıtlarının önüne geçmek için kullanılan birkaç yöntem söz konusu.
* DNS (Domain Name System) ayarlarını değiştirmek için Google’ın sağladığı DNS numaraları var. DNS ayarları; işletim sistemi üzerinden değiştiriliyor (Ancak cumartesi akşamı itibarıyla İnternet servis sağlayıcılara iletilen kararla Twitter’a IP bazlı engelleme geldi. Yani artık DNS ayarı değiştirerek bağlanmak mümkün olmayacak.)
* PROXY ayarlarını değiştirmek için ‘Hotspot Shield’ gibi ücretsiz ve kolay kullanılan programlar mevcut. Proxy ayarları; internet tarayıcı üzerinden değiştiriliyor.
* VPN (Virtual Private Network/Sanal Özel Şebeke) kurmak en yaygın yöntem. Popüler VPN uygulamaları farklı işletim sistemleri ve tarayıcılara göre Tunnel Bear, Anonymox, Onavo Protect, Psiphon ve Zenmate oldu. (Tunnel Bear; Gezi olayları sırasında olduğu gibi Türk kullanıcılar için uygulamayı ücretsiz hale getirdi.)
* Twitter’a erişmek niyetiyle değiştirilen DNS ve Proxy ayarları, kurulan VPN uygulamaları; tüm uygunsuz ve yasadışı içerikleri de yaygın biçimde yeniden ulaşılabilir hale getirdi. (Gözünüz aydın.)
* Twitter erişim yasağını delen ilk politikacı Melih Gökçek oldu. Gökçek, geçtiğimiz cuma yapmayı planladığı ‘Twitter Mitingi’ni yasaklı Twitter’a girerek iptal ettiğini bizzat açıkladı. (Böylece ilk paradoksu yaşadık.)
* Erişim yasağından sonra Twitter’da görülen bir diğer politikacı sima Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tı. Arınç daha sonra yaptığı sözlü açıklamada ‘evli ve çocuklu hanım vatandaş-porno kumpası’ ekseninde bir gerekçeden söz etti. Oysa başta ünlüler olmak üzere birçok vatandaşımızın sahte hesaplarla ilgili öteden beri sorunu vardı. (Ancak hiçbirinin açtığı dava sonucu Twitter’a erişim tamamen engellenmedi, kimse de böyle bir şey talep etmedi.)
* Daha sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Sosyal medya platformlarının tamamen kapatılması tasvip edilemez...” diye başlayıp “...Umarım bu uygulama uzun sürmez” diye bitirdiği parçalı tweet’iyle yasağı devletin en üst kademesinden deldi. (Bugüne kadar yaptığı en ‘aktivist’ hareket de bu oldu.)
* Daha sonra anlaşıldı ki şair İsmet Özel ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Binali Yıldırım ve oğlunun da kendileriyle ilgili hesaplara dair şikayetleri varmış.
* Sorularım şöyle: Madem URL bazında sayfa/hesap engellemesi yapılamıyor o zaman internet yasasında neden değişiklik yapıldı? Onca davadan sonra niye erişim engelleme kararı şimdi alındı? Sayın Başbakan bu kararı önceden biliyor muydu?
* Sayın Arınç’ın “Biz kapatmadık TİB kapattı” diyerek adres gösterdiği TİB’in referans gösterdiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; kendileri tarafından erişim engellenmesine ilişkin talep olunmuş ve/veya alınmış herhangi bir kararın mevcut olmadığını açıkladı. (Yani erişimi tamamen engelleme kararı; idari ile keyfi arası bir yerdeydi.)
* SOMERA’dan aldığım bilgiye göre Twitter erişim engellemesi başladığı 20 Mart Çarşamba gece yarısından sonra atılan tweet sayısında önceki güne göre yüzde 95’lik bir artış oldu. Saat 23.00-02.00 aralığında tweet sayısı 3 milyona yaklaştı. Kullanıcı sayısında yüzde 17 artış oldu. (Yasak elma tadından yenmiyordu.)
* Bugün teknik olarak Twitter’a erişimi engellemek mümkün değil. Interneti toptan kapatacaksanız orasını bilemem. Şu anda fiili olarak erişim engelli değil. (Ama Türkiye imajı bu uygulama neticesinde bir büyük yara daha aldı.)
* Son olarak yasaklı Twitter’da hassasiyetle altı çizilen konudan dem vuralım: “Sokağa çıkmıyoruz, sandığa gidiyoruz!” Yani; “Seçime gölge düşürmüyoruz, Twitter’ı işgal ediyoruz!”