Tolga Çevik’in; Salih Kalyon’la başladığı ‘Komedi Dükkanı’ macerası önce tek başına, ardından da ünlü konuklarının desteğiyle sürdü. Formatın diğer önemli kahramanı ise ‘yönetmen’ Fırat Parlak’tı.
Derken Tolga Çevik; izleyicinin ‘Komedi Dükkanı’na doyduğunu düşündüğünden uzun bir ara verdi ekrana.
‘Patron Mutlu Son İstiyor’ adlı sinema filmiyle dönmeye hazırlanıyordu ki, yeni programın haberini aldık. Sonra da yılbaşı gecesi kendileriyle
buluştuk.
Programın ‘yönetmeni’nin tabiriyle ‘Arkadaşım Hoşgeldin’; eski formatın yeni adıydı.
Bir farkla... Çevik’in ‘Patron Mutlu Son İstiyor’daki rol arkadaşı Ezgi Mola, yeni formatta partneri olmuştu.
‘Arkadaşım Hoş Geldin’in ilk bölümü, eski yılın son gününün tartışmasız galibiydi. Kibariye, Volkan Konak ve Mustafa Sandal’lı programa takılan, bir daha başka kanala geçemedi.
Geçtiğimiz perşembe; programın ikinci bölümünü beklerken aklımdan bunlar geçiyordu... Saba Tümer ve Levent Yüksel’in konuk olduğu programdan sonra ise şunlar:
1- Tolga Çevik; formatı güncelleyerek yürümek istiyorsa, daha cesur adımlar atmalı.
2- Tamamıyla Çevik’in yanlış anlamaları, ‘kapak’ları ve hızlı zekası üzerine kurulu bir programın adının değişmesinin çok da önemi yok.
3- Ezgi Mola gibi iyi bir oyuncunun, onu da geçtim, başlı başına ‘komik’ bir kadının; formata ancak sahneye çağrılmış bir seyirci kadar katkıda bulunabilmesine akıl erdirmiş değilim!
4- Ya Tolga Çevik, Ezgi Mola’yı işin içine çekmenin bir yolunu bulacak ya da Ezgi Mola, Tolga Çevik’i izleyip gülmekten vazgeçip o tedirgin kadının yerine komik bir kadın koyacak.
Aksi takdirde seyirci, hem de bu sefer daha kısa süre içinde, yeniden ‘doyacak’ programa.
5- Ünlü konukların anlık performanslarına bel bağlanırsa; Ezgi Mola geri planda kalır, program yine Tolga Çevik-Fırat Parlak atışması üzerine kurulursa sıkıntı erken başlayacak.
‘KELiME OYUNU’ VE ZEKA KARDEŞLiĞi
‘Kelime Oyunu’nun yaratıcı ve sunucusu İhsan Varol’a yapılanı halen içime sindirebilmiş değilim.
Cem Yılmaz’ın tweet’indeki deyimiyle ekranlardaki ‘en temiz, en düzgün, en sevdiğimiz program’; yılbaşı özel bölümünün çekimini ünlü komedyenle yapmış ‘Kelime Oyunu’nun yayınına son verdi Show TV. Gerekçe olarak programın ‘bekleneni veremeyişi’ni gösterdiler üstü kapalı olarak.
Gezi olayları sırasında Bloomberg HT’de ‘Çapulcu’, ‘Vicdan’, ‘TOMA’ gibi kelimeleri soran Varol; bu kez Show TV’de ‘Yiyici’ kelimesini sormuştu. Kelimenin sorusu da şuydu: “Halk arasında rüşvet alan kişi.”
‘Kelime Oyunu’nun ‘bekleneni vermediği’ doğru. Gezi olayları sırasında da, şimdi de doğru dürüst bir adamdan beklenenin fazlasını yaptı İhsan Varol. Ve tahmin ediyorum kanal yöneticilerinin kendisinden beklediği de bu değildi.
Gezi sürecinde ‘yaptıkları’ sonrası kovulmayıp ‘büyük kanal’a geçtiğine şükretmesi ve susup oturması gerekiyordu herhalde. Öyle istiyorlardı.
İhsan Varol’un ‘Kelime Oyunu’yla başka bir kanalda buluşacağımıza eminim bir gün. Cem Yılmaz’ın da ilk programa severek yeniden konuk olacağına...
Ama ondan önce ‘Düğün Dernek’le gişe rekorları kıran Ahmet Kural ve Murat Cemcir’in yeni dizi projesi ‘Kardeş Payı’nda oyunculuğa adım atacak Varol. Hem de ‘kötü adam’ olarak.
Ahmet Kural ve Murat Cemcir’e ilk filmleri ‘Çalgı Çengi’de maddi, manevi destek olarak ‘İşler Güçler’le buluşmamıza vesile olan Cem Yılmaz... Hiçbir maddi çıkar beklemeden Show TV’de ‘Kelime Oyunu’nun yılbaşı programına konuk olan ama izleyemediğimiz Cem Yılmaz...
Birbirini seven, kollayan bazı iyi, dürüst ve zeki adamlar var ekranlarda hala çok şükür...
Bir de gerçek hayattaki ‘kötü adam’lar var...
‘BAĞZI’ ŞEYLERiN KADERi DEĞiŞMEZ
1- Bir iddiaya göre yeni Torba Yasa tasarısıyla internetin kaderi hükümetin eline geçiyormuş. (‘Bağzı’ şeylerin kaderini değiştiremezsiniz.)
2- İnternet siteleri ya da sayfaları artık mahkeme kararı olmadan TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) ve Ulaştırma Bakanlığı’nın talimatıyla engellenebiliyormuş. Dava ise ancak sonradan açılabilecekmiş. (Siz önce engelleyin; daha sonra yüce Türk mahkemelerinde uğraşıp dursunlar.)
3- TİB Başkanı ya da bakan, doğrudan emir verecekmiş, emre itiraz edilemeyecekmiş. (Emret Bakanım!)
4- Zorunlu olarak kurulacak ‘Erişim Sağlayıcıları Birliği’; 34 milyon abonenin internet trafik bilgilerini 2 yıl saklayacak ve oluşturulan profilleri gerekirse paylaşacakmış. (İnternet fişiniz var artık.)
5- İnternet bu durumda daha yavaş ve daha pahalı olacakmış. (İşte gelişme diye buna derim!)