Son Güncellenme:
İcra Hukuku kapsamında takip türlerinden biri olan ilamsız icra takibi, mahkeme kararı taşıyan bir ilam ya da ilam özelliğine sahip bir belge olmaksızın yapılan icra takibidir. İlamsız icra takibi para ve teminattan kaynaklanan alacaklarla ilgili ödeme emirleri olduklarından takip için herhangi bir mahkeme kararı gerekli değildir.
İcra Hukuku’na göre borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde icra takibi başlatılır. Alacağını tahsil edemeyen bir alacaklı, ilamlı ya da ilamsız olmak üzere yasal takip sürecine başvurabilir. İlamlı takip işlemi ise bir mahkeme kararı hükmü içeren ilam doğrultusunda yapılır.
İlamsız yani adi icra takibi, alacaklının mahkeme kararı olmaksızın ya da mahkeme kararı olmasına rağmen ilamlı icra yolu kapalı olan alacakların tahsili için başvurulan takiptir.
Alacaklı icra dairesine başvurur ve borcun ödenmesi için borçluya ödeme emri gönderilir. Bu nedenle ilamsız takipler konu bakımından sadece para ve teminattan kaynaklanan alacaklar için kullanılabilir.
İlamlı icra takibinde alacaklıya icra emri ilamsız icra takibinde ise ödeme emri gönderilir. Borçlunun ilamı almasından itibaren takip süreci başlamış olur. Sürece göre rehin, haciz ya da iflas ile sonuç doğurur. Bununla birlikte ilamsız icra takiplerinde borçlunun itiraz hakkı saklıdır.
Borçlu 7 gün içerisinde ödeme emrine dilekçe ile itiraz ederek süreci durdurabilir. Bu durumda alacaklı taraf, dava açarak itirazın kaldırılmasını talep edebilir. Dava sürecinde borcun ispat edilmesi alacaklının sorumluluğundadır. Borçlu bu süreçte borcun bir kısmını ya da tamamını reddedebilir.