Asmalımescit’te herkese eğlence var

Asmalımescit son 10 yılda hızla gelişti. Yarım asırlık meyhanelerin yanlarına açılan kafeler, restoranlar ve galeriler semti “bohem” yaşam tarzının merkezi haline getirdi. Tiyatrocular, yazarlar, yönetmenler, müzisyenler, ressamlar, fotoğrafçılar... Semtin sokaklarında her daim tanıdık bir kalabalık var. Tıpkı İstiklal Caddesi’nde yürürken olduğu gibi burada da her yaştan ve çevreden insan bir arada. Herkes dilediğince eğleniyor. İsteyen meyhanede rakısını içiyor, isteyen Fransız lokantasında şarabını. Burada dünya çapında cazcıları da dinleyebilirsiniz, sokak çalgıcılarını da.
Mahallenin dar sokakları kışın da tıklım tıklım. Kısacası havalar soğuduğunda Asmalımescit’te değişen tek şey köşedeki mısırcının yerini kestanecinin alması.


Meyhaneler

Meyhane dendi mi Yakup ve Refik

Rakı keyfi dendi mi müdavimleri soluğu Asmalımescit’in ünlü meyhanelerinde alırlar. İşte bu nedenle masalar hiç boş kalmaz ve sokakları yaz-kış anason kokar

Refik, Asmalımescit’te 54’üncü yılını deviren, semtin en eski meyhanesi. Sahibi Refik Arslan 1938’de Rize Hemşin’den İstanbul’a gelmiş. Komilikten bulaşıkçılığa kadar birçok işte çalıştıktan sonra 1954’te kendi ismini taşıyan dükkanını açmış. Refik Arslan’ın yeğeni Yakup Arslan da amcasının açtığı yolda ilerlemiş ve Asmalımescit Caddesi’nde 1977’den beri servis veren Yakup’u açmış. Müdavimleri “Refik’in paçanga böreğinin, Yakup’un da köpoğlu mezesinin tadına bakmadan olmaz” diyorlar. Arslan ailesinin Asmalımescit’teki mekanları Yakup ve Refik’le de sınırlı değil. İki meyhanenin isimlerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkan Ya&Re’N, işletmecilerin kapıdan dönen müşterileri düşünerek açtıkları bir ek mekan. Meyhane kültürünü sürdüren bu lokantalarda, tipik İstanbul mezelerini tadabilirsiniz. Ortam her yaştan ve sosyal sınıftan meyhanesevere uygun.
Yakup, oyuncuların, sanatçıların ve özellikle gazetecilerin uğrak yerlerinden biri. Servis mükemmel, Yıldırım’ın güler yüzü yeter...




Sanat için kadeh kaldırın
Yakup’un tam karşısındaki Asmalı Cavit Meyhanesi ise 2002 yılında Asmalı Şaraphanesi olarak hizmet vermeye başlamış, ardından da 2004 yılında Asmalı Cavit ismini alıp şaraphaneden meyhaneye dönüşmüş. İşletmeci Cavit Saatçi’nin özel merakı nedeniyle Asmalı Cavit’te hâlâ geniş bir şarap mönüsü bulunuyor. Tavsiyemiz Asmalı Cavit’in Tekirdağ Mürefte’de özel olarak yaptırdığı Asmalı şarabını tatmanız. Şişesi 30 YTL.
Asmalımescit’in yedi yıllık işletmesi Sofyalı 9, adını bulunduğu Sofyalı Sokak’tan almış. 11.00-02.00 arasında servis veren mekan meyhane havasında ama mönüsünde ev yemekleri de var. Müdavimlerin tercihi ise pazı dolması. Aynı sokakta bulunan Asmalımescit Balıkçısı’nın en belirgin özelliği sanata destek vermeyi ilke haline getirmiş olması. Burada sık sık açılan sergilerin eşliğinde balık ağırlıklı mezeleri tadabilirsiniz. Asmalımescit Balıkçısı’nın üst katında da en az onun kadar sanatla iç içe bir müessese olan Rakıcı var. Beş yıldır hizmet veren ve eskiden sanat galerisi olan mekanın üst katı hâlâ galeri ve burada iki ayda bir sergiler düzenleniyor. Rakıcı’nın sahibi eski futbol hakemi Uğur Bekdemir. Bu nedenle de spor camiasının önde gelen isimleri genellikle Rakıcı’da buluşuyorlar.
Boncuk, Nevizade’den Asmalımescit’te transfer olmuş bir meyhane. Pazar günleri kapalı olan mekana cuma ve cumartesi akşamları giderseniz 75 yaşındaki akordiyoncu Mehmet Amca’yı dinleyebilirsiniz.
Hamsi güveciyle ünlü Gedikli Meyhane, konum itibarıyla Asmalımescit’in karma eğlence anlayışını rahatlıkla gözlemleyebileceğiniz bir mekan. Dört yıldır hizmet veren ve Babylon Lounge’a giden yolun köşesinde bulunan meyhanede oturduğunuzda aynı anda hem Türk Sanat Müziği’ne hem de yabancı müziğe eşlik edebiliyorsunuz.





YEME-İÇME

İster ciğerciye gidin ister Fransız lokantasına

Asmalımescit’te insan profili ne kadar çeşitliyse semtin barındırdığı restoranlar ve onların mutfakları da o kadar çeşitli. İsterseniz öğle yemeğinde Tayland mutfağından bir çorba içip akşama da Antakya’dan özel olarak getirilmiş malzemelerle yapılmış kebapları tadabilirsiniz

Tarihi Atlas Apartmanı’ndaki Şimdi semtin en havalı mekanlarından. Her gün saat 09.00 ile 02.00 arasında hizmet veren restoran salata ve makarnaları ile öne çıkıyor. Çin yemeğine hayır diyemem diyorsanız Sofyalı Sokak’ta yedi ay önce açılan Fastwok’u deneyin. Mekan saat 02.00’ye kadar servis veriyor.
Ayaküstü bir şeyler atıştırmayı seviyor ve damak tadınıza da düşkünseniz Canım Ciğerim Asmalımescit’in sizi baştan çıkaracak lezzet duraklarından bir diğeri. Saat 12.00 ile 24.00 arasında servis veren mekanda sadece kuzu ciğeri satılıyor. Bir tabak ciğer 10 YTL.
Yöresel lezzetleri merak ediyorsanız Şehbender Sokak’ta sekiz ay önce açılan Antiochia’ya gidip Antakya mutfağının tadına bakabilirsiniz. Antiochia’da ahçı, yemeklerde kullanılan malzemeler ve mekanın sahibi dahil her şey Antakya’dan gelmiş. “Et sevmem” diyenlere buradaki dürümü tatmalarını öneririz. Ayırmanız gereken maksimum bütçe 25 YTL. Üstelik tıka basa doyma garantisi de veriyorlar.
Annesinin sebze yemeklerini özleyenlerdenseniz, gideceğiniz adres General Yazgan Sokak’taki Helvetia. Mekanın Asmalımescit’in en kalabalık noktasında bulunmasına rağmen kendine has bir sakinliği var. Kredi kartı geçmiyor, bayram ve yılbaşı gibi özel günlerle de kapalı.
Farklı bir şeyler denemek istiyorsanız Asmalımescit’in içine girmeden Meşrutiyet Caddesi’nde bulunan Çokçok’ta Tayland mutfağını deneyebilirsiniz. Çokçok’un müdavimleri arasında Okan Bayülgen, Hülya Avşar, Pelin Batu gibi ünlü isimler de var. Haftanın yedi günü açık olan mekanda iki kişilik bir yemek için maksimum 70 YTL ayırmanız yeterli.
“Tayland mutfağı bana biraz uzak, daha yakın lezzetler arıyorum” diyorsanız yapmanız gereken Çokçok’un yanındaki Kallavi Sokak’a dalıp, burada 12 yıldır hizmet veren Fıccın Restoran’ın Çerkez yemeklerinden tatmak. Sabah 7’de açılan Fıccın’ın ünlü poğaçaları için tiryakilik yapar diye uyarıyorlar.




Gorgonzola soslu bonfileden sahanda köfteye Sofyalı ile General Yazgan Sokak’ın köşesinde bir yıldır hizmet veren Tocc, çaprazında kalan komşusu The House Cafe gibi mönüsünde dünya mutfaklarından seçilmiş lezzetler barındıran bir mekan. Tocc’ta en çok tercih edilen yemek gorgonzola soslu bonfile. Mekanda bir kişi maksimum 40 YTL’ye doyuyor. Bir kadeh içki de bu fiyata dahil.
Komşu The House Cafe ise sekizi İstanbul’da olmak üzere dokuz şubesi bulunan bir işletme. Asmalımescit’teki şubeleri 2005’ten beri faaliyette. İki katlı kafenin giriş katına, bol şarap çeşitleriyle dikkat çeken bar hakim. The House Cafe’nin favori yemeği pizzası. “Dokuz şubemizde de en çok talep alan yemeğimiz pizzalarımız” diyorlar. İnce hamurlu ve bol peynirli pizzadan hoşlanıyorsanız mutlaka gidin.
The House Cafe’nin tam karşısında bulunan Picante ise ilk olarak 1993 yılında Bodrum’da açılmış. İspanyolca acı ve baharatlı anlamına gelen Picante’de, Meksika, Tex-Mex, Kolombiya, Cajun ve Southwest American mutfak tarzları Türk damak zevkine uyarlanıyor. Restoranın Tünel’deki şubesi 2006’dan bu yana açık ve pazarları hariç haftanın altı günü sabah 10.30’da servis vermeye başlıyor. Önce fajita çeşitlerinden birini, ardından da orman meyveli turta yemeniz tavsiye edilir.
Asmalımescit’in karşılıklı yer alan diğer iki mekanı da La Brise ile Ece Aksoy 9. Oteller Sokak’ta bulunan iki komşu misafirlerine birbirinden farklı lezzetler sunuyor. Ece Aksoy İstanbul’un tanınmış işletmecilerinden biri. Kuruçeşme’de kendi adını taşıyan barını sattıktan sonra buraya geldi ve Ece Aksoy 9 olarak her şeye yeniden başladı. Mekandan içeri girer otantik taş duvarlar ve yüksek masalar dikkatinizi çekiyor. Yemeklerse dillere destan çünkü Aksoy malzemeleri yetiştirildikleri yerden bizzat kendisi alıyor. Bunun için yüzlerce kilometre yol teptiği bile oluyor. Ece Aksoy 9’un Fransa’dan, İtalya’dan ve Amerika’dan bile rezervasyon yaptıran müdavimleri var, hatta buranın meşhur sahan köftesinin tadına bakanlardan biri de “Amelie” filminin yıldızı Audrey Tautou.
La Brise ise The North Shields’lerin sahibi Teoman Hünal’a ait. Mekanın mutfağından da Hünal’ın küçük kızı Esen Hünal sorumlu. Yemek üzerine yurtdışında eğitim almış olan 21 yaşındaki Esen Hünal şehrin belki de en genç ve güzel aşçısı. La Brise’in iddialı bir şarap mönüsü var. Sofyalı Sokak’taki Kum Saati’nin dekorasyonunu sahibi Mehmet Öktem yapmış. Pub benzeri mekanın duvarlarında asılı olan resimlerin çoğu yurtdışından alınmış. Her gün 10.00 ile 24.00 arasında servis veren Kum Saati’nde bira patates keyfi yapabilir ya da kendinize mekanın zengin kahve mönüsünden kahve ısmarlayabilirsiniz.




DelicatessenDelicatessen Şarküteri
Gedikli Meyhanesi’nin karşısında yer alan Delicatessen isimli şarküteride şarap, peynir ve ekmek satılıyor. Delicatessen yanındaki Parantez ile aynı işletme. Yani şarap ve peynirinizi alıp Parantez’in masalarına kurulabilirsiniz. Burada peynir ve şarap fiyatları marketlerdekinin yarısı.



Butik, kitabevi, şarküteri...
Ümit Ünal
Asmalımescit’in hareketlenmesinde gece hayatı kadar etkisi olan bir başka unsur da tasarımcıların bu semti atölyeleri ve mağazaları için seçmeleri. Tasarımcı Ümit Ünal, Asmalımescit’in girişinde Ensiz Sokak’ta bulunan butiğini, semti çok sevdiği ve 10 yılı aşkın bir süredir de burada yaşadığı için açtığını söylüyor. Sabah 10’dan gece 10’a kadar açık olan butiğin müşterileri arasında Zuhal Olcay ve Bennu Gerede gibi isimler var.

Eren Kitabevi
10 yılı aşkın bir süredir Asmalımescit’te bulunan Eren Kitabevi’nin yetkilileri gürültü ve kalabalığın arasında kalmış olmaktan biraz şikayetçi ama yine de “Eskiden buralarda geceleri korkardık. Şimdi insanlar rahat gezebiliyorlar; bu iyi bir gelişme” diyorlar.

Takıl Pera
Semtin yeni dükkanlarından biri de Takıl Pera. Burada sahibi Saadet Keskin’in tasarımı el yapımı takılar satılıyor.



EĞLENCE




Müziğin hası Babylon’da
Müzik deyince akla gelen ilk mekan şüphesiz Babylon. Müzikseverleri bu semte çekerek Asmalımescit’in şimdiki haline gelmesinde de büyük payı var. Hafta içi 21.00 ile 01.30 arası hafta sonları ise 22.00 ile 04.00 arasında açık olan mekan 10 yıldır dünyaca ünlü müzisyenlerin konserlerine ev sahipliği yapıyor. Babylon, dünyanın en iyi 100 caz kulübünden biri olarak kabul ediliyor.
“Babylon’un yavrusu” diye tabir edilen Babylon Lounge Asmalımescit’te ikinci yılını dolduruyor. Jurnal Sokak’taki mekan haftanın altı günü açık ve en önemli özelliği de üst katını partiniz için kiralayıp kendi Babylon’unuzu yaratabilmeniz. Maksimum 80 kişiyi davet edebileceğiniz partinizde tabii ki istediğiniz müziği dinleyebiliyorsunuz. Yetkililer “Arabesk dinleyebilir miyiz?” sorusunu paniğe kapılmış gözlerle “Hiç düşünmedik ama Türkçe pop dinleyene şahit olduk” diye cevaplıyorlar.
Babylon’un bulunduğu Şehbender Sokak’tan aşağıya doğru yürüdüğünüzde muhtarlığı geçer geçmez semtin ünlülerinden Otto’ya varırsınız. Şehbender Sokak’taki şubenin çok başarılı olması üzerine Çeşme’de, Eyüp’teki Santral İstanbul’da ve Tünel’de yeni Otto’lar açılmış. Tünel’de Sofyalı Sokak’ta açılan en yeni Otto’da en çok pizza ve fındıklı votka rağbet görüyor. Barmen meşhur fındıklı votkayı nasıl hazırladığını söylemiyor. Tek söylediği “İçinde votka ve fındık liköründen başka bir şey yok ama o tadı yakalamak için doğru oranı bilmek gerek.”
Şehbender Sokak’taki Otto’nun tam karşısındaki Groove ise 18 ay önce açılmış. Yazın iki mekan da masalarını dışarı çıkardığı için onları birbirinden ayırmak neredeyse imkansız hale geliyor. Otto ve Groove müşterileri bir arada eğleniyorlar. Maksimum 300 kişinin eğlenebildiği Groove iki katlı ve barmenin en güvendiği içki ise Mojito.
General Yazgan Sokak’ta Asmalımescit’in şu sıralar en popüler mekanlarından biri olan Leblon bulunuyor. Leblon bu popülaritesini Çağan Irmak’ın “Issız Adam” filmindeki Alper karakterinin işlettiği bar olarak kazandı. “Issız Adam”ın Alper’i gibi Leblon’un sahibi Arda Türkmen’in de özel zevki şarap bu nedenle de mekanda şarap ve peynire ayrılmış bir gurme köşesi bulunuyor. Leblon’la ilgili en dikkat çekici şey ise müşteri kitlesinin çoğunluğunu kadınların oluşturması.
25-40 yaş arası kadınlar Alper’i görebilmek için Leblon’a geliyorlar.

Burhan Abi ve Dilber Hala’ya rastlayabilirsiniz
Leblon’un yan komşusu Cuba’nın ortaklarından biri “Yabancı Damat” dizisindeki Ruşen karakterini canlandıran İlker Aksum’un kardeşi İlkay Aksum. “Müdavimleriniz var mı?” sorusuna “Abimin arkadaşları sık sık geliyor. “Avrupa Yakası”nın Burhan’ını (Engin Günaydın) ve Dilber Hala’sını (Binnur Kaya) burada Küba müziği eşliğinde dans ederken görebilirsiniz“ diye cevap veriyor. Üç ay önce açılmış olan restoran barın DJ’yi ve canlı müzik yapan müzisyenleri de Kübalı.