Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İsrail kurulduğu 1948 yılından beri bu yana tarihinin en zor günlerini yaşıyor.

Bir zamanlar soykırıma uğramış insanların ülkesi olarak anılıyordu, şimdi soykırımcıların ülkesi olarak tanınıyor.

Vicdan azabı ve tarihi utancı nedeniyle İsrail’e her zaman koşulsuz destek veren Almanya’nın bile sessiz kalamadığı, Şampiyonlar Ligi finalinde “Gazze’de Soykırıma Son” pankartlarının açıldığı bir dönemde İsrail’in atabileceği tek bir adım kaldı:

İsrail, Başbakan Netanyahu’dan kurtulacak ve yaşanan soykırımın tüm faturasını da Netanyahu’nun sırtına yükleyecek.

Haberin Devamı

Takvime bakacak olursak, gelecek 7 ay içerisinde Netanyahu’nun ceza davaları sonuçlanmış olacak ve Başbakan büyük ihtimalle hapishaneye yollanacak.

Fakat, bu senaryonun el yıkamak için yeterli olmayacağına inanılırsa bir suikast ya da kazaya kurban gitmiş bir Netanyahu da görebiliriz.

Senaryo nasıl gelişirse gelişsin; İsrail’in geleceğinde başka sıkıntılı zamanlar olacağı kesin.

Ultra Ortodoks Yahudilerin nüfus artış hızı bugün onları kilit yüzde 13 oyun sahibi haline getirdi, her seferinde koalisyon ortağı oluyorlar.

Projeksiyonlara göre 2050’de İsrail nüfusunun yüzde 35’e yakını Ultra Ortodoks Yahudilerden oluşacak ki o zaman tek başına iktidar da olabilecekler.

Bu da önce bölgemizin, sonra dünyanın büyük bir risk altında olacağını gösteriyor.

Eğer İsrail dışında derin İsrail devleti varsa, Ultra Ortodoks Yahudi iktidarının İsrail’in geleceği için en büyük risk olduğunu şimdiden fark etmeliler.

İsrail’in elini yıkama planı...

Mağlup sayılır bu yolda galip...

Yok, atasözünün başlığın tam tersi olduğunu biliyorum, karıştırmadım, hafızam bana oyun oynamadı.

Kemal Kılıçdaroğlu için galibiyet, kayyum olarak bile olsa tekrar CHP Genel Başkanı koltuğuna oturmaksa, bu aynı zamanda en büyük mağlubiyeti olur.

Tabanın yenilgilerinden bıktığı,

Koltuğa dönme ısrarından hiç hoşlanmadığı,

Kurultaylarda sandıktan çıkan sonuçlar hoşa gitmediğinde delege iradesini yok sayan bir Genel Başkan, aynı zamanda CHP’nin de mağlubiyeti olur.

Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin son bir haftada televizyon programlarında söyledikleri, sosyal medyada dile getirdikleri iddialar bile tabandaki kenetlenmenin parçalanmaya başladığını gösteriyor.

Haberin Devamı

Böyle bir ortamda gidilecek kurultaydan sadece kavga ve küskünlükler çıkacaktır.

Belli ki Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye daha kaç kere kaybettirecek sorusunun halen kesin bir cevabı yok.

Provokatör bürokratın tuzağına düşmemek…

Yunanistan Genelkurmay Başkanı Hupis’in, Fener Rum Kilisesi Patriği Bartholomeos’a hediye ettiği Helen haritası tartışma yarattı.

İstanbul ve Trakya’yı Türkiye sınırları dışında gösteren tarihi bir haritayı, İstanbul’a hediye olarak getirmek şık bir davranış mı, bence değil.

Konu tarihi harita yarıştırmaya gelirse bundan kim daha zararlı çıkar diye düşünmek bile yeterli olacaktır zaten ama dert o değil ki...

İki ülkenin ilişkilerinde yumuşama yaşadığı dönemlerde Türkiye karşı yakayı rahatsız etmemeye, düşmanlıktan beslenenlerin ekmeğine yağ sürmemeye fazlasıyla özen gösteren ülke oldu.

Bunun en uç örneği, Yunanistan rahatsız olmasın diye 1954’te İzmir’in kurtuluşu törenlerinin yapılmamasıdır.

Haberin Devamı

Şimdi 2025’teyiz, yine bir yakınlaşma sürecindeyiz, yine bu süreçten rahatsız olanlar yangın çıksın diye küçük bir kıvılcım bekliyorlar.

Türk Hükümeti’nden kimse bu sürecin aleyhine konuşmuyor, Yunanistan’ın Savunma Bakanı süreci durmadan zorluyor.

Atina’daki Türk Büyükelçiliği, sanatla, tarihle dostluk köprüleri kuruyor, Ankara’daki Büyükelçilik, İstanbul’daki Başkonsolosluk dostluktan yana adımlar atmaya çalışıyor, Dendias’ın en yakın mesai arkadaşı böyle bir zamanda büyük bir hassasiyeti kaşıyacak adımlar atıyor.

İsrail’in elini yıkama planı...

Yunanistan Hükümeti’nin karar vericisi Başbakan Miçotakis’in, İstanbul’un tekrar Yunanistan toprağı olması gibi gerçeküstü bir hayali yok ama bürokratları durduk yere tartışmalara yol açabiliyorlar.

Ege’nin barış denizi olması için uğraşanlardan birisi olarak, onların tuzağına düşmeyeceğim.

Onlar istiyorlar ki, Türk medyası iki ülke arasında çıkacak bir savaştan söz edelim, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünden söz edelim.

Yok, karşımızdakinin onurunu kırarak barışa ulaşamayız.

Başbakan Miçotakis’in bu gerçeği Yunanistan bürokrasisinin provokatörlerine mutlaka öğretmesi gerekiyor.