14.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Cenneti gördüm, varmış ve İtalya’daymış. Yedi gün süren bir şiir yaşadım desem abartmış sayılmam, üstelik yalnızca gördüğüm yerlerin adını sıralamakla kanıtlarım: Minori, Maiori, Amalfi, Furore, Positano, Ravello yan yana gelince manzume olmaz mı sizce? Naçiz yazarınız geçen hafta bir Piaggio’nun terkisine atladı ve İtalyan kıyılarının Akdeniz veznini dolaştı karış karış.
Gökyüzü masmavi, deniz firuze, toprak erguvan; gözümüz renklere, burnumuz limon kokularına doydu ama sık sık acıkıyorduk. Her gün birbirinden güzel "pasta"lar yemiştik, son gece bizim Cavalieri’nin Piaggio’su kişneyerek salaş bir pizzacının önünde durdu. Bendeniz burun kıvırdım, yemek değil ayaküstü atıştırmak için bir yerdi. Ama Daniel "taş fırında pizza" tatmakta ısrarlıydı. İstemeye istemeye girdim içeri, herkesin hep birlikte oturduğu ortak masaya iliştim, orta malı bir dergiyi karıştırmaya başladım. Motosiklet konulu, yani hiç ilgimi çekmeyen bir yayındı. Ama ne göreyim? Tam ortasında Rocco Siffredi ile müthiş bir röportaj var. Cinsellikte erkekler kral olsa bütün zamanların imparatoru ilan edilmesi gereken Rocco meğer kadınlardan sonra en çok motorlara düşkünmüş, pek çok yarış kazanmış, "Siffredi Team" numarası (31 olacak değil ya) tabii ki 69 ve son filmi "SupermotHard" adını taşıyor!
Ben pizzayı falan unuttum. Rocco Siffredi’ye ilgimi fark eden sevimli pizzacı, çıkarken dergiyi gülerek hediye etti, "regalo, regalo" diye. Daniel de gocunmadı. Biliyor ki Rocco’ya merakım tamamen mesleki! Kendisini yıllar önce, Fransız Alman ortak kültür televizyonu ARTE’nin porno filmler konulu bir belgeseli sayesinde birlikte keşfedip şaşırmıştık. Çünkü Rocco Siffredi, normal bir "hard film" aktörü değil, pornografi seven sevmeyen herkesi "doğal performansıyla" şaşırtıyor.
İtalya’nın Ortona Mare kasabasında dünyaya gelen Rocco Tano 4 Mayıs 1964 doğumlu bir "Boğa". Sarışın, mavi gözlü bir "Latin lover". İlk bakışta üstün cinsel gücünü ve iştahını ele veren hiç bir özelliği yok, kuşkusuz şansını işaret eden ayrık dişleri ve dolgun dudaklarından başka. Allah vergisi ölçüleri 1.90 boya 85 kilo olarak dağılırken, erkeklik organının 23x16 santim biçiminde tezahür etmesi de normal. Anormallik, söz konusu organın işlevinde başlıyor ve "hard" mesleğinde Siffredi soyadını kullanan Rocco Tano, bacaklarının arasında bir motor taşıyor! Bu doğa harikası ya da hilkat garibi adam, isterse bir saat, isterse on saat "ereksiyon" halinde kalabiliyor ve 21 yaşında başladığı "hard" meslekte tam 1300 porno filmde "esas oğlanı" oynamış! 1993 yılından beri dünyadaki tüm porno film ödüllerini silip süpürüyor.
Peki ama nasıl oluyor da ARTE gibi çok ciddi bir televizyon kanalı bile ilgileniyor Rocco Siffredi ile?
Yanıtı inanılmaz ama basit: Rocco otuz sekiz yaşına ve yaptığı işin bayağılığına karşın HİÇ kaşarlanmamış, iyi bir aile babası 1993 yılından beri Macar asıllı güzeller güzeli Rosa ile evli, "hayatımdaki tek aşkım" dediği kadından kendisi kadar yakışıklı olacağı belli altı yaşında bir oğlu var: Lorenzo.
Her akşam işinden dönen bir İtalyan gibi evine geliyor, ailesine nefis soslu makarnalar pişiriyor, karısıyla sarmaş dolaş televizyon seyrediyor, oğluna banyo yaptırıyor; ertesi sabah ikisini de "ciao" diye öpüp işine, yani porno filmler çevirmeye gidiyor. Herhangi bir işçiyle arasındaki fark, alet edevatını pantolonunda taşıması!
Mutlu bir çocukluk geçiren Rocco, öylesine takıntısız ve masum ki, Fransız feminist yönetmen Catherine Breillat, kendisini 1999 yılında normal ölçülerde erotik bir filmde oynattı: "Romance". Kadın yönetmen Breillat anlatıyor: "Rocco, son derece rahat çalışılan bir aktör. Ancak varlığı, çekim ekibini oluşturan erkekleri perişan etti. Bir sevişme sahnesini saatlerce çekmemiz gerektiğinde, kahve arası veriyorduk, Rocco kahvesini içiyor, diğer oyuncularla yarenlik ediyor ama hep ereksiyon halinde kalıyor, sonra hiç bir şey olmamış gibi platoya dönüyordu. Önce erkek ışıkçı depresyona girdi, çekimi bırakıp gitti. Arkasından ses teknisyeni Rocco’nun performansına dayanamadı, platoyu ağlayarak terk etti. Yenilerini bulana kadar bir hal oldum..."
Rocco Siffredi’nin kimi porno filmleri, edebi başyapıt parodileri: "Portre Tutkusu", Oscar Wilde’ın "Dorian Gray’in Portresi"ne atıfta bulunuyor. Ünlü "Dracula" bizim Rocco’nun pornosunda, oluyor size "Ejacula". Mark Twain 1884’te "Huckleberry Finn’in Maceraları"nı yazarken, bilmem 1992’te Rocco Siffredi’nin oynadığı "Mikki Finn’in Maceraları"na kaynak eser olacağını düşünmüş müydü?
Bu dünyada kimilerinin hayatı roman, Rocco Siffredi’nin hayatı ise... organ.