Bodrum'un sakin köşesi: Bitez

fturkmenoglu@milliyet.com.tr Bir kere plajı çok güzel. Belediye bütün sahile şezlonglar koydurmuş. Caddedeki otel ve lokantalara "Kardeşim buraya yastık, şezlong, masa koyacaksınız ama burası halk plajıdır, yani giriş bedavadır" demiş. Böylece, elinizde havlunuz ve güneş kreminizle istediğiniz yere yerleşebiliyorsunuz. Gün içinde "plaj mobilyası desteği" sağlayan lokantadan bir şeyler yiyip içerseniz ne âlâ. Yok bir şey yiyip içmeseniz de kimsenin karıştığı yok. "Beach club" havasında bir halk plajındasınız sonuçta...Deniz çok güzel ve sığ. Özellikle çocuklu aileler, bu yüzden Bitez'i tercih ediyor. Plaj tertemiz. Her köşede çöp kutuları var. Bira şişeleri, pet şişeler, bitmiş sigara kutuları çarpmıyor göze. Mavi deniz, dağlar ve tertemiz bir plaj. "Bitez yalısı"nı boşa aramayın. Türkü öyle diyor ama ortada yalı malı yok. "Yalı" olarak tabir edilen yer, deniz kenarı aslında. Halil'le Gülsüm'ün çıktığı yere, belediye heykel yarışması sonucu birinci seçilen heykeli dikiyor."Çökertme'den çıktı Halil'im, Bitez yalısına varmadan Halil'im, aman goptu gıyamet..." Bir çakır gözlü Gülsüm varmış, namus meselesinden yedi yıl hapis yatan Halil'le karşı adaya kaçmayı göze almış. Tekneci kaymakama haber vermiş, Halil yakalanmış. Halil kaymakamlığın altındaki mahzende öldürülmüş. Gülsüm ve Halil'in aşkı da, türkü üçlemesine ilham vermiş. Bu arada Halil kız kardeşini öldürmüş, Gülsüm evliymiş, Gülsüm'ün kocası da Halil'in yakın arkadaşıymış... Ben, "Ağaçlı" da denen Bitez'i çok severim. Yıllar içinde yapılan sitelere, otellere sinirlenmekle birlikte, koyun bakirliği hâlâ hoşuma gider. Bitez Belediyesi'nin düzenlediği taş ev yarışmasında ödül alan evleri gezmek maksadıyla dağ tepe dolaştım. Yukarı köye çıktım, yürüyerek. Herkes "Yürüyemezsiniz, çok uzak" dedi, aldırmadım. Mandalina bahçelerinin arasından geçen çok güzel yollar var. Şahane evler gördüm. Şiddetle tavsiye ederim. Köydeki Kadınlar Kahvesi'ni, erkekler kahvesini ve internet kafeyi ziyaret ettim. Kadınlar Kahvesi'nde çiçekli masa örtüleri, çiçekler ve heykel sergisi dikkatimi çekti; kadınlar oturmuş örgü örüyordu. Meydandaki erkekler kahvesinde ise bir raflık küçük bir kütüphane ve zeytin-ekmek yiyen kahve sahipleri.Yoldaki kilise kalıntıları da gayet iyi durumda. Bekçi falan yok. Gidip geziyorsunuz. "Şapel" deyip geçmişler. Yerdeki süslemeler duruyor. Pek bilgi yok, tabela da. Ele alınsa çok iyi olur diye düşündüm... Yürüyerek köye çıkın Sakin bir tatil ve sakin bir Bodrum için Bitez mükemmel bir seçim. Öğleden sonraları siesta yapıp bol bol yüzmek ve koyda yürüyüş yapmak için ideal. Müzik abartılı değil. Birçok otel ve lokanta hemen plajın karşısında. Unuttuğunuz bir şeyler için her an odaya uğrayabilirsiniz. Bir de sahile araba girmemesi, özellikle çocuklu aileler için can kurtarıcı. Yok eğer "Biraz da hareket isterim" derseniz, Bodrum'a sadece iki koy uzaktasınız. Her beş dakikada bir minibüsler geçiyor, araba kullanmaya gerek bile yok.Son söz: Ben Bitez'i çok severim. Eğer hâlâ nereye gideceğinize karar veremediyseniz, bir düşünün derim... Müzik abartılı değil Otobüs veya uçakla giderseniz, Bodrum otogarından kalkan minibüslerle Bitez sahiline rahatlıkla ulaşıyorsunuz. Araba kullanıyorsanız, kaybolma şansınız yok. Nasıl gidilir? Bol bol yüzün; deniz mükemmel.Denizin altını sevenler için sualtı okulları da var.Yürüyüş yapmak için çok uygun. Özellikle belli bir yaşın üstündekiler ve çocuklar için ideal. Şapeli ziyaret edin.Köye çıkın, kahvelerde oturun. Kadınlar Kahvesi'ndeki heykel sergisini gezin.Bodrumluların favorisi Mor Plaj, Aktur'un içinde. Deniz kenarındaki lokantalar fena değil. Biraz kavram kargaşası var, "Çin de yaparız kebap da" durumu. Sonuçta karnınınız doyuyor...Ortakent ve Milas pazarları çok güzel. Kaçırmayın. Ne yapılır? O kadar çok otel var ki, şaşırdım. Fiyatlar kişi başı yarım pansiyon 35 ile 55 YTL arasında. Bir de daha pahalı olan şık oteller var.www.bodrum-bodrum.com'dan bütün seçenekleri öğrenebilirsiniz. Benim gezdiğim otellerin hepsi temiz görünüyordu. Nerede kalınır?