“Düet esprilerinin artık tadı kaçtı!”

Ülkemize ne zaman ünlü bir isim gelse “Ferhat Göçer ile düet yapacak mı acaba?” şeklinde espriler duyarız. Twitter, Facebook gibi sosyal medya ortamlarında da paylaşılan bu şakalar tabii ki Göçer’in de kulağına gidiyor. Kendisi bu konuda kırgın. “Eleştiriye açığım, klasik müzik eğitimi alıp pop söylememden dolayı hayal kırıklığına uğrayan dinleyicilerimle de zaman zaman sohbet ediyorum ama bu düet meselesinin tadı kaçtı” diyor.
Göçer ile önümüzdeki cumartesi günü TNT Yaz Konserleri kapsamında Cemil Topuzlu Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda vereceği konseri konuşmak için buluştuk. Konserin özelliği Göçer’in o gece dokuz tenor ile birlikte sahneye çıkacak olması. “Düet işini artık abarttı” esprilerine malzeme olsa da bu konser onun için çok önemli. Çünkü birlikte sahneye çıkacağı dokuz kişi de onun gibi konservatuvarın opera bölümünden mezun, aralarından bazıları 20 yıllık dostları.
Göçer’in bu projeyi oluşturmasının nedeni de eski günleri anmak: “İnsan dönüp geçmişine bakmalı, nereden geldiğini hatırlamalı. Ben popüler bir figür olsam da kökenim klasik müziğe dayanıyor.”

*Önümüzdeki cumartesi okul arkadaşlarınızla birlikte sahneye çıkacaksınız. Bu projenin oluşum aşamasından bahseder misiniz?
Üniversitede arkadaşlarımla kantinde buluştuğumuzda aryalar söylerdik. Hatta bunu yarı profesyonel hale de getirmiştik. Bağdat Caddesi’nde Pizza Pina adında bir İtalyan restoranında Turkuaz grubu olarak haftanın iki günü sahneye çıkıyorduk. Anlayacağınız ben o günleri çok özledim.

* Popüler dünyanın içinde yer almaktan pişman mısınız?
Pişman değilim. Sadece insanın hayatının belli aşamalarında dönüp geriye bakması, “Neydim? Ne oldum?” sorusunun cevabını görmesi gerektiğini düşünüyorum. Pizza Pina’da amatör ruhla insanları eğlendiren, onlarla aryalar söyleyen Ferhat’ı özledim. Klasik müzik benim özüm ama tercihimi popüler dünyaya yakın olmakta kullandım.

* Bu konuda eleştiriliyor musunuz? “Klasik müzik okudun popçu oldun” diye üzerinize geliniyor mu?
Çok eleştiriliyorum. Beni 10 yıl önce dinlemiş, aradaki süre içinde ne yaptığımı bilmeyen ve yeniden dinleyince hayal kırıklığı yaşayan insanlar var. “Bari sen yapmasaydın Ferhat” diyorlar. Aslında onları haksız da bulmuyorum. Dertleri benle değil sistemle. Bu ucu açık bir tartışma, mesele “Sanat sanat için midir, sanat toplum için midir?”e kadar dayanır. Ayrıca samimi olmak gerekirse bir yaştan sonra insanın idealistliği azalıyor. 30’u geçince gelecek kaygın başlıyor, para kazanman gerekiyor. İşte bu noktada seçimini yapıyorsun.

* Cumartesi günkü konserin repertuvarından bahsedelim. Sadece arya seslendirmeyeceksiniz değil mi?
Oraya Ferhat Göçer konseri izlemeye gelenler hayal kırıklığına uğramayacak. Aryalarla popüler parçalarımı birleştirmeyi düşünüyorum. Ama farklı bir gece olacağı kesin. Bu konseri izleyenler, üniversite çağındaki Ferhat’ı tanıyacaklar.

“Kayıtlı düet sayım maksimum altıdır”

* Televizyon programına devam edecek misiniz? Yeni albümünüz ne zaman çıkacak?
Televizyona ara vereceğim. Bana çok şey kattı ama çok şey de götürdü. Albüm 2012’nin başında çıkacak. Bir de sürpriz olarak amatör bestecilerin eserlerine yer vereceğiz. İnternette kurduğum www.besteniyolla.com adresine binlerce beste geldi. Bu site ile Türk müzik piyasasına yeni Nazan Öncel’ler, Sezen Aksu’lar ve Sinan Akçıl’lar katacağımı düşünüyorum.

* “Televizyon programı benden çok şey götürdü” derken neyi kast ettiniz?
“Ferhat Göçer herkesle düet yapıyor” esprisi o programda çıktı. İlk başlarda komik buluyordum ama artık tadı kaçtı. Ben 120’ye yakın sanatçı ağırladım ve hepsiyle düet yaptım. Standart sunucular gibi mikrofonu uzatıp şarkı söyletmek yerine farklı bir şey yaptım. İnsanlar değerini bileceklerine “Önüne gelenle düet yapıyor” dediler. Bunu art niyetli buluyorum. Ayrıca kayıtlı düet sayım normal bir sanatçıdan fazla değildir, maksimum beş ya da altıdır.

“Ömür eleştirildiğinde çıkıp bağıra çağıra savunmak istiyorum”

* Sevgiliniz Ömür Gedik geliri hayvanlar için harcanmak üzere bir albüm çıkardı. Hazırlık aşamasında ona hangi konularda destek verdiniz?
Biz 24 saatini birlikte geçiren bir çiftiz. Çok ön plana çıkmak istemedim ki art niyetli insanların yapacakları eleştirileri körüklemiş olmayayım. Ömür’ün inanılmaz bir hayvan sevgisi var. Ben de hayvanseverim, kendimizi kontrol etmesek bu ev hayvanat bahçesine döner.

* Siz müzikal anlamda “Hop Dedik Orda Kal!”ı nasıl buluyorsunuz?
Bence bir ilk albüm için tek kelimeyle mükemmel. Ömür’ün “Artık şarkıcı oldum” gibi bir tavrı yok. Geçenlerde Beyaz Şov’a giderken “Şarkı söylemeden nasıl kurtulabilirim?” diyordu. Eleştiriler konusunda da şunu söyleyeyim. Ben normalde bu işe alışığım ama Ömür’e laf geldiğinde canım acıyor. Susmam gerektiğini bilsem de bağıra çağıra savunmak istiyorum.

“Ünlüyseniz Twitter’da imla hatası yapma şansınız yok”

Twitter önemli bir mecra. Tüm gündemi oradan takip edebiliyorsunuz. Şu an 60 bin takipçim var, her yazılanı okuyorum ama kimseye cevap vermiyorum. Göz önünde olan insanlar için zor bir şey Twitter. Adam sana “Naber hemşo?” yazabiliyor. Hem bir tık uzaklıktasın hem de ulaşılmazsın. Bir de tabii imla meselesi var. Ünlüyseniz Twitter’da imla hatası yapma şansınız yok.

KİM KİMDİR?

Cengiz Arslan
Ferhat Göçer ile bu proje vesilesiyle tanıştım. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Opera-Şan Bölümü’nden mezunum.

Yücel Özeke
Ferhat ile 20 yıldır arkadaşız, konservatuarı birlikte okuduk. Bu konser benim için okulun pilav gününe gitmek gibi.

Utku Bayburt
Ferhat Göçer gibi İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü mezunuyum. Onunla konser nedeniyle tanıştım ama hocalarımın ondan övgüyle bahsettiklerine şahit olmuştum.

Fatih Çakmak
Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi mezunuyum. Ferhat Göçer ile arkadaşlarım vasıtasıyla tanıştım.

Onur Ertür
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndan mezunum. Yaşım nedeniyle Ferhat Göçer ile aynı dönemde okuyamadım ama
o okulumuzun sürekli bahsi geçen, unutulmayan öğrencilerden biridir, özel bir sestir.

Ali Özinanç
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera-Şan Bölümü’nden mezunum. Bugüne kadar Fahir Atakoğlu ile ve Gelişim Orkestrası’nın eşlik ettiği konserde görev aldım. Ferhat’la yaklaşık 17-18 yıl önce konservatuvarda tanıştım.

Mehmet Salkım
Ferhat sınıf arkadaşım. Halen kurucusu olduğum İstanblue Band adındaki grupla istanbul’daki mekanlarda sahne almaktayım. Sezen Aksu, İlhan Şeşen, Vedat Sakman, Fahir Atakoğlu ile de sahneye çıkıyorum.

Besnik Ademoğlu
Haliç Üniversitesi’nde Opera-Şan Bölümü’nde okuyorum. Son sınıftayım. Ferhat Göçer ile konser nedeniyle tanıştım. Ama zaten dinlediğim ve müziğini beğendiğim isimlerden biriydi. Opera kökenli olması onu farklı kılıyor.

Yoel Keşap
Ferhat Göçer ile aynı üniversiteden mezunuz ama yaşım nedeniyle onunla aynı dönemde okuyamadım. Şarkılarını dinlediğim ve müzikal duruşunu takdir ettiğim bir isim.
Bu konserin de opera adına faydalı olacağını düşünüyorum.