‘Gerçek başarı taviz vermemektir’

"Yolda" serginizden bahseder misiniz?
Yaptığım onlarca yolculuktan sonra, böyle bir konsept üzerine yoğunlaşmamın zamanı gelmişti. "Yolda" olmayı, gezgin olmayı seviyorum. Neyle karşılaşacağımı bilememenin heyecanını ve bilmediğim, görmediğim yollarda yürümeyi seviyorum. Sergimde "yolda" olmayı hem kelime hem de felsefi anlamıyla yorumlamayı hedefledim.

Sizce gerçek başarı nedir? Ne zaman "işte şimdi başardım" dersiniz?
Gerçek başarı, taviz vermeden, samimi olduğunuz ve severek yaptığınız bir işte kariyer yapabilmek ve kalıcı olabilmektir.

Başarısız olduğunuz ve vazgeçmeyi düşündüğünüz anlar oldu mu? Neler yaptınız, nasıl üstesinden geldiniz?
İyi yaptığımı bildiğim işlerde sebat ettiğim için pek başarısızlık duygusu yaşamadım. Ama başarı göreceli bir kavramdır. Benim de ulaşmak istediğim hedeflerim, adımlarım ya da basamaklarım var. Ve asla inandığım şeyden vazgeçmem.

Başarı yolunda sizi cesaretlendiren ve kışkırtan şey ne olur?
Cesaretlendiren; fikrine değer verdiğim kişilerin övgüleri, kışkırtan ise; benden daha ileride olduğunu düşündüklerime ulaşma isteği.

Başarıya ulaşmanın kriterleri nelerdir?
Benim işimde öncelikle kendine inanmak, daldan dala atlamadan belli bir çizgiyi tutturmak, kendini fazla tekrarlamadan bir üslup oluşturmak gerekiyor. Ardından da başkalarını gerçekten başarılı olduğuna inandırma becerisine sahip olmak geliyor.

Kendinizi geliştirmek için şimdiye kadar neler yaptınız, neler yapıyorsunuz?
Eğitim aldım. Dünyadaki önemli hemen hemen tüm müzeleri, galerileri gördüm ve görmeye devam ediyorum. Fuar ve bienalleri izlemeye çalışıyorum. Mesleğimle ilgili her şeyle ilgiliyim. Ayrıca iyi bir kitaplığım var.

Hayatta ve işinizde örnek aldığınız kişiler kimler?
Resim kariyerime başladığımda, önümde benim yürümek istediğim yolda yürüyen kimse yoktu. Ben farklı olmak istedim, geleneksel üsluplardan kaçındım. Resim değil grafik eğitimi aldığımdan kimsenin etkisinde de kalmadım.

Bundan sondaki hedefleriniz neler? Nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?
Her sergimle bir öncekinin önüne geçmek, yurtdışında da başarılı olmak istiyorum. Bu tür başarılar için yetenek her zaman yeterli olmaz. Doğru insanları tanımak, doğru zamanda doğru yerde olmak gerekir. Ancak bunu yapabilir miyim bilmiyorum.

En beğendiğiniz üç filmi sayar mısınız?
Hal Ashby’den "Being There", Percy Adlon’dan "Bagdad Cafe", Christopher Nolan’dan "Memento", Wong Kar-Wai’dan "In the Mood For Love". Onlarca isim sayabilirim çünkü tam bir sinema fanatiğiyim. Ayrıca Amerikan aksiyon sinemasının da bağımlısıyım.

Kendinizi en çok ne zaman tam anlamıyla başarılı hissetiniz?
Açtığım sergilerden sonra, fikrine gerçekten önem verdiğim insanlardan övgü aldığım zaman.

Başarılı olmanıza kim veya ne yardım etti?
Ben her şeyi yardımsız, tek başıma başardım. Ancak önce annem ve sonra eşim destekleriyle yanımda oldular.

Hayata dair hedefleriniz nelerdir?
Sanatımda kalıcı olmak.

Günde kaç saat çalışırsınız? Çalışma yönteminizi anlatır mısınız?
Sergilerim arasında uzun aralar vardır. Yaptığımı tekrarlamaktan nefret ederim. Yeni bir konsepte ulaşmak için aylarca kafa patlatırım. Sonunda istediğim fikri bulduğumda, bilmeceyi çözdüğümde, kendimi atölyeme kapatıp deliler gibi çalışırım. Kendime hedefler koyarım. Hedefim yoksa boşlukta hissederim kendimi.

Sizi başarılı ve diğerlerinden farklı kılan nedir?
Başarılı olup olmadığımın takdiri size kalmış. Diğer sanatçılardan en büyük farkım, "sanatçı"yı oynamaktaki başarısızlığım bence. n

En son okuduğunuz kitap?
Sophie Calle "New York Kullanma Kılavuzu", Küçük İskender "Insectisid", Kerouac "Yolda", Lale Müldür - Ahmet Güntan "Voyicir 2".

En son dinlediğiniz CD?
Babylon’daki konserinden çıkar çıkmaz kapıdan aldığım Patricia Barber’dan "Verse".

En son izlediğiniz film?
Sinema fanatiği olduğum için her akşam TV ya da DVD’den az 2-3 film izlerim. Sinemada ise en son "Minority Report" ve "Tutku" yu gördüm.

Hayat felsefeniz nedir?
Bardağın hep dolu olduğunu düşünürüm.

Kullandığınız parfüm?
DKNY.

Arabanızın markası?
Mazda Miata.