CHP Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu başkan yardımcıları olarak kayınbiraderi Hamza Çam ile bacanağı Mustafa Orman’ı atamış...
CHP’li Bursa Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de yeğenini belediye şirketinde yönetim kurulu başkanı yapmış.
Mustafa Bozbey eleştirilere sitem ederken komik bir cevap vermiş:
“Bu gençler hiç mi çalışmayacak?” demiş...
Eskiden CHP’li demek Cumhuriyet terbiyesi almış adam demekti.
Cumhuriyet terbiyesi almış adam bir iş yaparken en azından:
- Etraf ne der, diye düşünürdü.
Oyunu aldığı seçmene saygılı davranırdı.
Partisini tartışma konusu yapmaya çekinirdi.
Halk CHP’ye oyunu bu defa da bir fark yaratması için verdi...
Dönelim biraz geriye... 1989 yılında SHP yerel seçimde belediye başkanlıklarını silip süpürmüş, bugünküne benzer başarılı sonuçlar almıştı.
Ne var ki, İstanbul’da kimi ilçe belediye başkanları çok beklemeden kuşkulu ihalelere imza atmaya başladılar. Haklarında yolsuzluk söylentileri yayıldı. O kadar ki SHP çok geçmeden onları partiden ihraç etmeye mecbur kaldı. Ancak ihraç edilmeleri de SHP’yi eleştiri odağı olmaktan kurtaramadı... SHP bir sonraki seçimde çöktü.
Son söz: CHP Genel Merkezi belediye başkanlarının kural dışı karar ve eylemlerine ‘anında’ müdahale etmezse hem CHP hem ülke kaybeder.
Sydney
Yakın geçmişte bile kuraldı. Bir büyük yatırımdan önce muhammen bedel yani tahmini bedel açıklanır, inşaatın bitiminde de kaça mal olduğunu öğrenebilirdiniz.
Aradaki fark eğer büyükse sebebi sorgulanırdı
Artık ne işin başında ne sonunda bir açıklama yapılıyor.
O yatırım için nasıl bir maliyet öngörülüyordu inşaat kaça çıktı?
Kimse bilmiyor...
Oysa konu hassastır.
Örnek; Avustralya’daki Sydney Opera Binası... Bu yapı yelkene benzeyen biçimiyle kentin hatta ülkenin en önemli simgesi olmasına ve mimari özellikleriyle büyük sükse yapmasına rağmen, yalnızca öngörülen maliyeti aştığı için hükümetin istifasına yol açmıştır...
AKDENİZ
İstanbul heykel fakiri bir metropol... Var olan birkaç sanat eseri heykel de adeta saklanıyor. Örneğin İlhan Koman’ın ünlü Akdeniz heykeli oradan oraya taşınırken son olarak Yapı Kredi Kültür Merkezi’nin Galatasaray’daki binasının üçüncü katına hapsedildi.
Bu güzelim sanat eserinin bir rıhtımdan denize bakması... Uzaklardan gelenleri karşılaması, insanların hayallerini alıp ufukların ötesine taşıması gerekmez miydi?
Kimi yanlış inançlar sonucu heykele karşı bir düşmanlık var bazı kesimlerde. Peki belediyeler bu inancı paylaşıyor mu? Neden şehrin meydanları heykellerle süslenmiyor.
Çağdaş şehir heykelsiz olur mu?
ÇEKİRDEK
Tema Vakfı sesleniyor...
Yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik gibi meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, plastik poşetlere koyup ağzını bağlayıp çöpe bırakmayın.
Çekirdekleri mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün. Gömme imkânınız yoksa bir poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın (ya da arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprak alanlara savurun...
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan ya da dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
Gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince doğaya meyve çekirdeği gömelim… Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler… Sizin adınıza ağaç haline getirir...
NAMUS
Siyasetçi nutuk atıyor:
- Namussuz olmanın yolu çoktur ama namuslu olmanın tek yolu vardır.
Rakibi soruyor:
- Neymiş o?
- Bilmediğini biliyordum...
KONAK
Öğretmen Ali Özdemir anlatıyor:
“Emekli eğitimciyim. 2 yıldır haftanın 2 - 3 günü Ankara’ya gelip bir lisede ders veriyorum.
Önceki sene Ankara’daki öğretmenevlerinde 90 - 120 TL arası fiyatlara kalıyordum. 2024 yılı itibariyle yüzde 300’den fazla artış oldu. Bu, TÜİK rakamları ile uyumlu değildir. Sadece 1 gece konaklama için 440 - 800 TL talep ediliyor.
Bu alanda eşitlik olmadığını görüyorum...
Polis evleri, orduevleri ve öğretmenevleri aynı fiyat seviyesinde olmalıdır.”