29.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Fırat Karadeniz - firat.karadeniz@milliyet.com.tr
A merikalı seri katil Ed Gein’in gerçek hikayesinden kesitler içeren Tobe Hooper’ın yönettiği 1974 yapımı “Teksas Katliamı / The Texas Chain Saw Massacre” filmi yenilenen kopyasıyla bu cuma vizyona girecek. Marilyn Burns, Allen Danziger, William Vail ve John Dugan’ın rol aldığı vahşet dolu film korku türündeki birçok yapıma “kan banyosu” sahneleriyle ilham vermişti.
40’ıncı yılını kutlayan “Teksas Katliamı”ndan yola çıkarak Hollywood’un en vahşi filmlerine göz gezdirdik. Hollywood’un son yıllarda büyük ilgi gösterdiği, doğası gereği bol kanlı vampir ve zombi filmleri ile Uzakdoğu sinemasının kendine özgü vahşetini ise inceleme dışı bıraktık. İşte Hollywood’un en vahşileri...
İHTİYAR DELİKANLI
15 yıllık esaretin bedeli
Orijinali Chan-wook Park imzalı bir Güney Kore filmi olsa da “İhtiyar Delikanlı”, 2013’te Spike Lee tarafından Hollywood’a uyarlandığı için listemize girmeyi başardı. Film kaçırılıp 15 yıl esaret altında tutulan bir adamın geçirdiği bu sürenin nedenini öğrenmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. 15 yıllık sebepsiz esaretin bir insanı nasıl vahşileştirdiğini gösteren filmde kahramanımızın çekiçle giriştiği kavga unutulmaz.
KILL BILL
Gelin’in bol kanlı intikamı
Bir Quentin Tarantino filmi daha... Uma Thurman’ın başrol oynadığı filmde nikahında vurularak dört yıl komada kalan kahramanımızın intikam öyküsünü izliyoruz. İki bölüm olarak 2003 ve 2004’te vizyona giren
filmde Thurman’ın kılıcıyla onlarla kişiyi kestiği bar sahnesi unutulmaz Tarantino’nun filmin üçüncü bölümü için çalıştığını da söyleyelim.
Tutku - Hz. İsa’nin Çilesi
Hz. İsa’nın çile dolu son 12 saati
Hz. İsa’nın son 12 saatinde yaşadığı işkenceleri anlatan 2004 tarihli film tüm dünyada büyük tartışmalara neden olmuştu. Hatta yönetmen Mel Gibson’ın “anti-semitist” olduğu iddia edilmişti. Hz.İsa’nın çarmıha gerildiği sahneyi izledikten sonra normal hayata dönmek çok zor. n
Otomatik Portakal
İngiltere’de cinayetler işlendi, Amerika’da sansürlendi
Stanley Kubrick imzalı, 1971 tarihli bir başyapıt... Anthony Burgess’in aynı adlı romanından uyarlanan film vizyona girdiği yıllarda büyük tepki toplamıştı. Öyle ki içerdiği “sebepsiz şiddet” nedeniyle Amerika başta olmak üzere birçok ülkede sansürlendi. İngiltere’de ise ondan ilham alan cinayetlerin işlenmesi nedeniyle film uzun süre tartışıldı. Film tüm bunlara rağmen sinema tarihinin en başarılı örnekleri arasında gösteriliyor.
Rezervuar Köpekleri
Tek sahneyle hafızalara kazındı
Quentin Tarantino imzalı “Rezervuar Köpekleri” (1992) sinema tarihinin kült filmlerinden biri. Kötü giden bir soygunun sonrasında yaşananlara odaklanan film Michael Madsen’in canlandırdığı Mr. Blonde karakterinin kulak kesme sahnesiyle büyük yankı uyandırmıştı. Bu sahnede radyodan çalan Stealers Wheel imzalı “Stuck In The Middle With You” şarkısı bile tüylerimizi diken diken etmeye yetiyor. Filmin diyalogları da dikkate değer.
AMERİKAN SAPIĞI
Patrick Bateman’ın vahşi cazibesi
Bret Easton Ellis’in aynı adlı romanından uyarlanan 2000 yapımı film Mary Harron tarafından yönetilmişti. Film Christian Bale tarafından canlandırılan varlıklı Patrick Bateman karakterinin cinayetlerini konu alıyor. Gösterildiği tarihte şiddet dozu nedeniyle tartışmalara neden olmuştu. Özellikle Bateman’ın soğukkanlılıkla Paul karakterini baltayla katlettiği sahne kabus görme nedenidir.
Testere
“Seninle bir oyun oynayalım”
“Testere”, 2004’te vizyona girdiğinde hem içerdiği şiddet hem de sürpriz finaliyle büyük yankı uyandırdı.
Bugünlerde filmin yedincisinin çekileceği konuşuluyor. Film “Seninle bir oyun oynamak istiyorum” repliğiyle de hafızalara kazındı. Bir de düştüğü tuzaktan kurtulmak için kendi uzuvlarını kesen kurbanlarıyla...
Günah Şehri
Şiddet dolu bir günah şehri
Frank Miller’ın çizgi romanından uyarlanan “Günah Şehri” (2005) Basin şehrinin şiddetle iç içe hikayesine odaklanıyor. Farklı renk kullanımıyla da dikkat çeken “Günah Şehri”nin devam filmi 2014’te gelmişti. Söylentilere göre serinin üçüncüsü de yolda.
Otel
Kaldığınız otele dikkat edin
“Otel”de (2005) Avrupa’yı gezen maceracıların Slovakya’da kaldıkları bir otelde yaşadıklarını izlemiştik. Film işkence sahneleriyle büyük tepki topladı. Hatta filmi izleyenlerin kalacakları oteller konusunda daha dikkatli davrandığını tahmin etmek bile mümkün. “Otel” de bir seriye dönüştü.
Vahşet Çetesi
Psikopat ailenin kaçış öyküsü
Müzisyen Rob Zombie’nin yönettiği “Vahşet Çetesi” (2005) yine kendisinin yönettiği “House of 1000 Corpses”un bir devam filmi. Üç psikopattan oluşan bir ailenin kanundan kaçış macerasını anlatan yapım Hollywood’un bol kanlı filmlerinden.