02.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
MÜZİK Her fırsatta onu bize hatırlatan Kalan Müzik, Tülay German'ın Lego parçaları gibi yan yana getirilmiş 60'lı ve 70'li yıllarda yurtdışında yabancı dilde yaptığı plaklardan, ev kayıtlarından, galalardan, radyo ve televizyon programlarından seçilmiş parçalardan oluşmuş siyah-beyaz film tadında derleme bir albüm daha yayımladı. Caz yorumlarından oluşan "Sound of Love" adlı derlemede üç parça Türkiye'de kaydedilmiş: "The Thrill is Gone", "Summertime" ve "Antonio Vargas Heredia". Avrupa'nın en güzel seslerinden biri", "Paris'in aşık olduğu Anadolu'nun billur sesi", "rüzgarda bir arp; geniş, rahat, ahenkli ve dokunaklı bir ses" ve daha bir dolu gurur cümlesi. Sayfalar dolusu okşayıcı cümle. Övgünün bini bir para, iltifatın ucu bucağı yok. Hepsi bir zamanlar içine girdiği her altın varaklı çerçevede Mona Lisa gibi seyredilen, Türk popunun Julietto Greco endamlı güzeli Tülay German için. Türk pop müziği sahnesine "Summertime" ve "Autumn Leaves" ile ortalığı inletmiş bir şarkıcı olarak çıkmıştı Tülay German; 50'lerin sonu ve 60'ların başında "süveterli şarkıcı" lakabıyla sahne alışının ertesinde. Caz davulcusu ve program yapımcısı kocası Erdem Buri'nin desteğiyle Fecri Ebcioğlu'nun sözlerini yazdığı Türk popunun ilk resmi şarkısı "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş"un yayımlanışıyla birlikte, bilinçli bir öncü misyonu da omuzlarına biner German'ın. Tülay ve Erdem çifti, bir yandan türünün kilometre taşlarını döşer, bir yandan evlerine sıklıkla misafir olan Melih Cevdet Anday, Yalçın Tura ve Ruhi Su gibi dönemin ilerici sanatçılarıyla fikir teatisinde bulunarak, buradan damıttıklarını müziğin sihirli notalarına tahvil ederler. Hummalı çalışmalar sonunda, 1964 yılında Anadolu pop rüzgarını başlatan plağa imzasını atacaktır German: "Burçak Tarlası".Bu şarkı Doruk Onatkut tarafından Anadolu melodileriyle bebop arasından bir anlayışla düzenlenmişti. Bu şarkıyla beraber halk müziğini caza ve rock müziğine uyarlayan müzisyen ve toplulukların önü açılıyordu. İkinci plağının arka kapağında "Türk popüler müziğinde hem yeni besteler, yeni ezgiler arıyoruz hem de bu parçalardaki sözlerin Türk gerçeklerine değinmesini diliyoruz" yazar. Albümden çıkan "Yarının Şarkısı" sanatçının ve arkasındakilerin politik bilincine işaret eder. Sanatçının üzerinde yükseldiği dalga, "Batı taklitçiliği" ile sınırlı kalmaz; bizden renkler ve müzikal tonlar taşır. Süveterli şarkıcıdan öncü figüre Çift, 1966 yılında Yılmaz Güney ile sık sık görüştükleri günlerin ertesinde Paris'e göçmek zorunda kalmıştı. Sanatları ve dinleyicileri için yaşamlarını ortaya koymuş çift, özel yaşantıları ve sosyal çevreleri münasebetiyle rahat bırakılmamış, daha yapacakları çok iş, alacakları yüzlerce kilometre yol varken göçe mecbur bırakılmışlardı. Gittikleri yerde kıymetlerini bilecek çok insan ve kuruluş vardı. Dönemin büyük plak firmalarından Philips, Tülay German'ı Türk popunun büyük yıldızı olarak sunma konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamış; karşılığında "Kumbaya" adlı albüm hatırı sayılır bir satış rakamı yakalamıştı. German 1975 yılında İlhan Mimaroğlu'nun "Tract" adlı politik bestesini yorumlar. Plağı dinleyen Charles Mingus "Sound Of Love" adlı şarkıyı German'ın yorumlamasını ister. Bu acı tatlı hikayeye tanıklık eden şarkıların özeti "Sound of Love" albümünde bekliyor sizleri. Gurbette parlayan büyük yıldız Çalışkanlık ve araştırmacılık Murat Ses'in en büyük nimeti. Yaşamını yıllardır yurtdışında sürdüren besteci ve klavyecimiz, yedinci solo albümü "Umami"yi çıkardı. Değişen bir şey yok, Murat'ın kültürleri astlık üstlük rütbesi takmadan buluşturma gayreti konusunda. "Thru The Valley"de Anadolu pop namelerinin elektronik zemin üzerindeki cilveleşmesi, "Tamiami Trail"de Seminol Kızılderili kayıtlarının davul zurna sentezinde yorumlanması ve albüme adını veren parçadaki Japon funk yaklaşımı albümü ilginç kılmaya yetiyor. "Umami" ölümden sonra tüm insanları buluşturan cennetten önceki mahşer yerini andırıyor. Dil, din, ırk ve sınıf farkı eşitlenmiş ve herkes çıplak. Tüm çıplaklar birbirini severek ve aklayarak anlama çabasında burada. Cennetten önce mahşer Rahmaninof ve Prokofyev yorumlarıyla ünlü İslam Manafov, Azerbaycan'ın en heyecan verici piyanistlerinden biri. "En zor ve hızlı eserleri, en üst düzey virtüözite ile stilinden emin bir duyarlılıkla" yorumlaması, "piyanosuna senfonik yükseliş ve güçlü birleşmeleri içten bir icra ile yansıtması" Manafov'u fevkalade önemli kılan özellikler.Manafov şimdi çok özel bir repertuvarla kanlı canlı karşımızda olacak. Sanatçı 6 Aralık akşamı çıkacağı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda Lizst, Horowitz, Volodos gibi büyük piyanistler tarafından uyarlanan meşhur eserlerin transkripsiyonlarını toplu olarak çalacak. Gerçek bir virtüöz, yürek çarpıntısı yaratan bir repertuvar ve zarif bir resital. Konserin Genç Virtüözler Orkestrası yararına düzenlenmekte olduğunu da not düşelim. İslam Manafov Piyano Resitali Önceden olduğu gibi halen İngiltere'nin gelmiş geçmiş en hususi rock topluluğu Queen. Hatta istatistiki olarak The Beatles'ın bile önünde... Hiti bol "Hot Space" albümünden sonra Montreal'e çıkmıştı Queen. Bu konser topluluğun 35 mm'ye çekilen ilk performansıydı. Kayıtlar plak firmasının kasasında kilit altındaydı. Yakınlarda çıkarıldı, yeniden mikslendi, surround olarak kaydedildi, iki de evvelce yayımlanmamış "Flash" ve "The Hero" adlı parçalar eklenerek ikili konser CD'si ve DVD olarak "Rock Montreal" adıyla yayımlandı. Niye bugün Queen'in yerini dolduracak bir topluluk olmadığını bir kez daha düşünmeye sevk ediyor bizi "Rock Montreal". Ama dinledikten, izledikten sonra sıkmayın canınızı; sanki Led Zeppelin ya da Wishbone Ash'in boşluğu doldu mu ki? Maziye bak ne kadar şen
Survivor yarışmacılarından Hikmet Tuğsuz bir anda yarışmaya veda etmişti. İzleyiciler tarafından Survivor Hikmet'in nereye gittiğini merak konusu olmuştu. Hakkında ortaya atılan iddialar sonrası Hikmet Tuğsuz'dan ilk açıklama geldi.