Pazar Tırtıldan kelebeğe Afyonkarahisar Jazz Festivali

Tırtıldan kelebeğe Afyonkarahisar Jazz Festivali

17.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Önce garip bir tırtıl olarak kabuğundan sıyrılan Afyonkarahisar Jazz Festivali, kent halkının yabancıyı kolaylıkla bağrına basmama direncini kırma yolunda kabuğunu yiyerek önemli adımlar atmış durumda

Tırtıldan kelebeğe Afyonkarahisar Jazz Festivali

MÜZİK Gecenin ıssızlığında ayak basılan şehrin tren garında, üzerinden yorgunluğa karışan mutluluğun aktığı renkli gözlü bir adam karşılıyor, İstanbul'dan davet edilen sanatçıyı, yazarı, çizeri. Yedi yıldan beri dayak yemeyi ve işini kaybetmeyi göze alarak, bin bir güçlüğe tek başına göğüs gererek bu festivalin altına tek başına giren Afyon Delisi Hüseyin Başkadem'den başkası değil bu. Yaşlı ve yorgun rayların varacağı karşı tarafında, caz festivali inadını yedi yıldır sürdüren bir şehir var; Afyonkarahisar. Geleni karşılayan da o, gideni yolcu eden de. Festivalin sanat yönetmeni de o, sahne kurulurken mikrofonu taşıyan da. Bu festivalin anası, babası, karısı, kocası Deli Hüseyin. İlk önce garip bir tırtıl olarak kabuğundan sıyrılan Afyonkarahisar Jazz Festivali, kent halkının yabancıyı kolaylıkla bağrına basmama direncini kırma yolunda kabuğunu yiyerek önemli adımlar atmış durumda. Kelebek olmak için gün sayan festivalin, önündeki en ivedi vazife kurumsallaşmak. Bu anlamda festivalin bundan sonra atacağı adımlar, bundan önce attıklarından çok daha önemli. Afyonkarahisar Jazz Festivali henüz halk ile kaynaşabilmiş değil. İstanbul'dan gelen davetli ve sanatçılar dışında, bu etkinliklere katılanlar kentin üst düzey yöneticileri, bürokratlar, devlet personeli, birkaç dernek yönetim kurulu üyesi, devlet erkanı ve onların eşleri, çocukları. Deli Hüseyin'in kolektif çalışma prensiplerine yakın biri olduğunu iddia etmek pek kolay değil. Tek başına birkaç insan gücünde olmasına karşın, artık bu festivalin tek kişilik mücadeleyle dönmeyeceği kesin. Zaten festival, tekil çabalarla olup olabileceğinin sınırına gelip dayanmış vaziyette. Bundan sonrası bir kurumun gözbebeği olarak gelişmek. Neyse, kentin bu yedincisi tamamlanan caz festivalini artık sahiplenenler yok değil. Yeni vali Haluk İmga, her türlü imkan kapısını açanların başında geliyor. Bir de Garanti Caz Yeşili kapsamında yapılıyor olması, ekonomik sıkıntıları aşmak açısından anlamlı. Sıra kurumsallaşmaya geldi Biraz sırasız, biraz da çapraz yürüyüşlerle atılan adımların ardından eksikliği en fazla hissedilen kesim öğrenciler. Önümüzdeki yıl ve yıllarda Afyonkarahisar Jazz Festivali, gerçek alıcısı ve yaşatıcısı olan öğrencilere mutlaka ulaşmalı. Festivalin bu yılki programı ağırlıklı olarak yine Çek cazcılardan oluşmuştu. Bizimkinin kardeş festivali Prag Open Jazz, çeşitli olanaksızlıklardan dolayı kendini feshetmişti ama Çek sanatçılar sevgilerinden dolayı Afyon'a gelmeyi gönülden sürdürüyorlardı. Leona Prokopcova Beşlisi, Rotislav Fras Üçlüsü, Infinite Beşlisi ve S'Aight'in yanı sıra Nilüfer Verdi, Uğur Güneş Üçlüsü, Beş + Bir, The Planet, Trio Bio ve Tangodeon Project festivale bizden destek verenlerdi. Ayrıca Tan Oral ve Kamil Masaracı'nın müzik karikatürleri sergisi, Fethi İzan'ın "Kabız" adlı güzel dia gösterisi, yazar ve sanatçı topluluklarının okul ziyaretleri festivali renklendiren diğer etkinliklerdi. Dükkanı büyütme planları doğrultusunda Afyonkarahisar Jazz Festivali, önümüzdeki yıl yine bir kardeş festival ilişkisi içinde Kanadalı ve Amerikalı cazcıları kente getirmeyi planlıyor. Yaşlı ve yorgun rayların şimdi varacağı karşı tarafında, her türden festivale ve konsere doyurulmuş ama mutluluğu şüpheli insanıyla, tepesindeki karabulutların altında kıvranan beton bir orman var; İstanbul. Afyon'a Çek desteği Türkiye'nin herhangi bir yerinde Şükrü Demirayak gibi bir işadamı daha yoktur. ABC Bakliyat'ın patronluğunu babadan devralan Şükrü bey, işadamlığının arkasına yerleştirdiği toplayıcı kimliğiyle Türkiye'nin önde gelen avangart işadamlarından biri. Fabrikasının bir bölümünü adeta bir müzeye çeviren 43 yaşındaki bu avangart işadamı, 15 bin CD, 10 bin plak, sayısız bant, membaında bile bu kadar temizini bulmanın olanaksız olduğu 30 eski Amerikan arabası, binlerce maket, yüzlerce makara teyp, yüzlerce hi-fi cihaz, yine yüzlerce muhtelif markada synthesizer, sesleriyle hipnotize eden köstekli saatin sahibi. Memleketin yetiştirdiği ender divanelerden Şükrü Demirayak, kendi hesabına çıkardığı "Mesaj" adlı bir albüme de sahip. Avangard işadamı Festivalin açılışını 4 Haziran gecesi, içinde geçen yıllardan tanıdığımız gitarcı Patrik Hlavenka ve piyanist Beata Hlavenkova gibi müzisyenlerin yer aldığı Leona Prokopcova Beşlisi yaptı. Korel Otel'in beş yıldızlı alkolsüzlüğünde ve kokteyl sonrası ağır protokol altında gerçekleşen açık hava konserinde, yakın zamanda yitirdiğimiz Nükhet Ruacan, iki yakın dostu Hülya Tunçağ ve Yavuz Aydar'ın kısa konuşmalarıyla anıldı. Az buçuk ticari formatta kurgulanan orkestraya adını veren solist Leona, o gün geçirdiği bademcik enfeksiyonu nedeniyle bütün ses varlığını sergileyemedi ama söylediği iki Erykah Badu şarkısı o akşam bizlere verdiğinden daha fazlasına sahip olduğunun ipuçlarını taşıyordu. Ertesi akşam Belediye Kültür Merkezi'nin duvarları, tarihinin belki de en parlak müziğiyle aydınlandı. Çiçeği burnunda müzisyenlerden oluşan Infinite Beşlisi, cazdan anlayan anlamayan herkese bu müziğin güzelliğini hissettirmeyi becerdi. Tipik mainstream Avrupa cazı icra eden gömlek altı kot pantolon beşlisi, özellikle piyanist William Peres'in besteleriyle alkış aldı. İlk iki gece

Yazarlar