Yemek üstü eğlence

ve bir restoran-kulüp olan a plus Mekan pazar günleri hariç her akşam 18.00de açılıyor. Müşteriler yemek yemek için saat 20.00-20.30 civarı geliyorlar. Saat 24.00e kadar hafif bir müzik çalıyor. Gece yarısından sonra ise a plus bir kulübe dönüşüyor. DJ Başar; Latin, Latin caz, pop, Küba müzikleri çalıyor. Saatler ilerledikçe yaş ortalaması düşmeye başlıyor. 40lardan 35e, 30a hatta 20ye iniyor. Giriş ücreti verilmiyor. İçeride içtiğinizi ödüyorsunuz, tabii cuma-cumartesi geceleri içeri girebilirseniz çünkü çok kalabalık oluyor. Müzik saat 04.00e kadar sürüyor. Bu arada acıkırsanız çorba ya da mantı yiyebiliyorsunuz.Cengiz Akçay, İsmail Deniz ve Ali Osman Aykut isimli üç ortağın sahibi olduğu a plusın bir özelliği de burada özel davetler, partiler verebilmeniz. Böyle davetlerde yemek bölümü bara da taşıyor. 150 kişiye kadar yemek verebiliyorlar. Mekanın yeni şefi Mustafa Baylanın davetler için özel olarak hazırladığı mönülerden birini seçebildiğiniz gibi ne tarz bir mönü istediğinizi de belirtebiliyorsunuz. Çeşitli süslemeler yaptırabiliyorsunuz. Doğum günleri, evlilik yıldönümleri, özel arkadaş buluşmaları için tercih edilen bu davetler için halen sıra bekleyenler arasında Haldun Dormenin kız kardeşi Güler Yiğit, Nermin Bezmen gibi isimler var.Şef Mustafa Baylanın gelmesiyle birlikte yemek için yer bulmak zorlaşmış. Rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. 10 milyon liralık ızgara sakız kabağı sarması, 14 milyon liralık ızgara kalamar dolma, 18 milyon liralık wasabi patates ve mantarla sunulan somon ızgara en çok tercih edilen yemeklerden. Ayrıca makarnaları, kuzu incik, körili tavuk gibi et yemeklerini de tatmanız mümkün. Tatlılardan ise sultanın kayısısı bu mekana özel bir tatlı. Tel: (0212) 243 11 34 Süzer Plazanın S-Mall kompleksinde iki ay önce açılan a plus buranın en büyük mekanı. 400 metrekarelik bir alana kurulu. Girdiğinizde sizi ortadaki kocaman bir bar ve duvar kenarlarında dizilmiş beyaz, kırmızı ve turuncu renkli kanepeler, puflar ve orta sehpaları karşılıyor. Ayrıca ahşap mobilyalardan oluşan 50-60 kişilik bir restoran kısmı var. Şef Mustafa Baylan 31 yaşında. Daha önce Borsa, Havana, Swissotel, Çiftnal gibi önemli mekanlarda çalışmış, yurtdışında sertifikalar almış biri. "Ama" diyor "Özellikle Four Seasonsda Carlo Bernardini ile çalışmalarım ufkumu açtı. Onunla 3,5 yıl çalıştım." İşte Baylanın anlattıkları:Doğal yemek taraftarıyım. Gıda boyası gibi katkı kullanmam. Sosları unla, nişastayla bağlamamaya çalışırım mesela. Çünkü yemeği yiyenlerin sonrasında ağırlık hissetmelerini istemiyorum. Butik zeytinyağlarını tercih ediyorum. Özel peynircim var, Ortaköyde. Balıkesirden geliyor peynirleri. Dilpeynirini, isli çerkezi, kaymaklı loru, tuzsuz beyazpeyniri oradan alıyorum. Izgara sakız kabağı sarmasını bir tek burada bulabilirsiniz. Modern bir Türk yemeği. Kabaklar önce dilimlenip ızgara yapılıyor, sonra bu kabaklarla iç sarılıyor. Çoğu tatlıda şeker kullanmamaya çalışıyorum. Meyvenin kendi şekeri yetiyor. Benim hedefim Türk mutfağı için yemekler üretip sabitlemek. Yaptıklarımın reçetesini web sitemde yayınlamak ve yaygınlaştırmak istiyorum. Türk markalarını öne çıkarmaya çalışıyorum. Mesela rakıyla marineli somon gibi, Çengelköy marulu kullanmak ve mönüde bunu belirtmek gibi... "Türk markalarını öne çıkarıyorum"