İslam tarihinde hile-i şeriye (bir işi, özünde İslam’a aykırı iken şeklen aykırı değilmiş gibi gösterme çabası) diye bir müessese var. Bu işin ilk kez Abbasi Halifesi Harun Reşid zamanında, dönemin kadısı Ebu Yusuf ile başladığı söylenir. Bu mevzu aslında enteresan ama bu yazının konusu değil.
Bu hile-i şeriye işinin ne zaman başladığından daha önemlisi günümüzde hâlâ devam edecek kadar genlerimize işlemiş olması; hayatımızın her aşamasında.
Bir takımdan örnek vermem sadece o takım bu işleri yapıyor demem gibi algılanmasın zira bu yanlışı yeri geldiğinde istisnasız tüm takımlar yapıyor.
Galatasaray Genel Kurulu, Hakan Şükür ve Arif Erdem’i normal koşullarda üyelikten ihraç etmeyip ikinci aşamada alelacele toplanıp “aidatlarını ödemiyorlar” bahanesini kullanmak isteyince işler arapsaçına döndü.
Bir genel kurul, aidatlarını ödemeyen üyeleri ihraç etmek için Pazar günü apar topar toplanır mı?
Konunun hassasiyeti nedeniyle şunu söylemekte fayda var: Hakan Şükür ve Arif Erdem, 15 Temmuz’dan sonra dahi hatalarından dönmeyerek ne olduklarını ve değil Galatasaray, Türkiye’deki hiç derneğe üye olmayı hak etmediklerini gösterdiler. Fakat böylesine olumlu bir için bile olsa işin gerçeği yerine bahanesiyle hareket edince her şey allak bullak oluyor.
Bugün bu iki isim biz aidatımızı ödeyeceğiz derse veya bu şekilde üyelikten ihraca dair diğer hukuki haklarını kullanmak isterse Galatasaray Kulübü ne yapacak? Nitekim aynı nedenle üyelikten çıkan binlerce kişinin durumunun tekrar görüşüleceği belirtiliyor.
Ben isterdim ki bu iş bu noktalara gelmeden halledilsin, Genel Kurul bu iki ismin kulüple ilişkisini oylama sırasında kessin, Dursun Özbek ve arkadaşları Genel Kurul’dan emin olamıyorsa diğer tedbirleri iş bu raddeye gelmeden alsın ve en sonunda işleri daha da kötü bir hale getirecek farklı yollara sapmak zorunda kalmasın.
Beşiktaş Abubakar’a kırmızı kartlardan dolayı ceza veriyor ama bu cezayı şampiyonluk primine bağlıyor, Fenerbahçe başkanı “ben aslında yarın giderim de, kulüp sahipsiz kalır. O nedenle gitmiyorum” diyor. Daha da kötüsü sadece spor alanında değil, ülkenin her yerinde doğru olmamaktan, durumu idare etmekten ve yan yollara sapmaktan kaybediyoruz. Hem kendimize hem de dünyaya yaklaşımımız bu olduğundan bir türlü iki yakamız bir araya gelmiyor.
Vergi Konusu
Yine örnek Galatasaray’dan ama sözler tüm kulüpler için geçerli. Kulüp başkanı kürsüde 285 milyon liralık vergi borcunu sildirdik diyor, Genel Kurul bunu alkışlıyor. Kimse çıkıp da “bu borç milletin alacağıdır, bu övünülecek değil olsa olsa utanılacak bir iştir” demiyor.
can.nizamoglu@gmail.com
