Bunun adı UEFA Avrupa Ligi elemesi değil, “opening ceremony”... Yani tam anlamıyla bir açılış töreni.
İçinde coşku var... Sevgi var, sadakat var... Beceri var. Güzel oyun, zengin skor var.
Özlenmiş yepyeni heyecanlar ve bol eğlence var.
Beşiktaş’ın, Beşiktaşlılar’ın yıllardır hasret kaldığı tablolar...
Daha ilk maçtan iştahını, enerjisini ve becerisini ortaya koyan, açık açık “Ben her maçta hem ezerim, hem de eğlenirim!” diye niyet beyanında bulunan renkli bir takım var...
Bernd Schuster için yeni bir sınavdı. Quaresma için henüz erken gelen bir maçtı. Futbolcular kamp arkadaşlığının ötesinde takımdaşlık duygusuna henüz ulaşamamıştı.
Ama belli ki iyi çalışmışlar. Taraftarlarının özlediği oyunun ciddi provalarını yapmışlar. Henüz erken... Fizik ve taktik kalite dengesi zamanla oturacak... Yine de iyi niyetle, hırs ve istekle oynadılar. Pozisyon zenginliği, bıkmadan usanmadan kurdukları baskıyla belki de bir düzine gol kaçırdılar. Ona rağmen pes etmediler. Israr ettiler... Golleri birbirine eklediler, güven tazelediler.
İyi bir kurgu, güzel bir performans ve çok hoş bir açılış töreni.
Gelelim ayrıntılara...
Schuster’in kafasındaki oyunu rakip yarı alanda oynama planı bol pozisyon ve seyir zevki yaratıyor. Kaçan goller bile gösterinin renkli parçaları.
Quaresma, dünkü iştahı, becerisi ve hırsıyla bir Hagi olabilir mi ? Takım arkadaşları uyum sağlarsa, evet...
Tabata tercihi olumlu
Guti de gelirse yüz evet daha!
Adamın top kullanma becerisi olağanüstü. Topu saklıyor, markajdan yılmıyor. Farklı ve değişik çalımları, zeka parıltılarıyla süslediği hamleleri var. Çabuk düşünüyor. Çabuk karar veriyor, çabuk uyguluyor. Top ayağında iken birden fazla alternatifle yaratıcılığın en yararlı örneklerini sunuyor. Yaptığı asistler, her iki kanatta rahat top kullanışı, bir anda pozisyona dönüşen kurnazlıkları gerçekten olağanüstü. Ayrıca koşuyor da!
Beşiktaş galiba sonunda turnayı gözünden vurdu... Nihat, maçın yıldızıydı. Gollerini öyle zamanda attı ki, herkes rahatladı. Bir de Nobre’ninki var. Devamı gelir mi, yoksa durur mu ? Bilemiyoruz. Nobre’nin kalabalık savunmanın içinde daha çabuk ve kararlı vuruşlar yapması, çalışması lazım.
Bu yıl Tabata’dan da yararlanma tercihini gördüm. Son derece olumlu ve verimliydi.
Gelelim Delgado’ya... Sanki bu takıma fazla gibi. Kenarda beklemeye alışmalı. İlk onbirde forma şansı zor.
Schuster’in oynattığı 4-3-3’de bazı futbolcular forma bulmayabilir. Seçimler ve tercihler doğru yapılırsa, Beşiktaş dün geceki gibi aydınlık bir sezon vaat eder...
İyiniyet ve umutla bekleyelim.