Bu çocuklar yaşamayı bilmiyor... Uyku saatinde eğleniyorlar. Mesai saatinde uyuyorlar...
Bu çocuklar hesap hendeseyi de bilmiyor.
Sivasspor karşısında sıradan bir maç değildi oynadıkları... Hesap kitap maçıydı... Kazanıp da lig ikinciliğindeki pozisyonlarını koruyabilseler, en azından 35 milyon Euro’luk bir “Şampiyonlar Ligi” podyumuna çıkacaklardı. Hayır, onu hesaplamadılar. Şampiyonlar Ligi podyumuna çıkmanın hayalini de kurmadılar.
O yüzden işte... Sivas’ta dangul - dungul top oynamaya kalktılar, olmadı.
Maçın başından itibaren topa sahip olanlar da onlardı, topu kullanamayanlar da. Aralarındaki top iletişimi (paslaşma), kolektif akıl (pozisyon hazırlığı) ve kararlılık (şut) tümüyle sıfırlanmıştı. Hakçası, Sivasspor da Beşiktaş’ın kendi kendine kendi saçmalıklarıyla dağılmasını, iddiasız ama sakin bir oyunla seyrediyordu.
Sonra o dağınıklık meyvelerini (!) vermeye başladı Önce Necip’in kaptırdığı topla Dany’ye çalımı yediren Utaka avladı Tolga’yı. Ardından Uğur’u çalımlayan Chahechoue Tolga’ya hayat boyu unutamayacağı golü tattırdı. Derken yine Chahechoue...
Hep beraber seyrettik Sivas gollerini. Hem biz, hem de uyuyan Beşiktaşlı futbolcular.
Günaydın çocuklar. Aferin size... Şimdi eğlenme vakti. Adresi biliyorsunuz, orada buluşursunuz!