Şimdi bu maçın sonucuna bakanlar, Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışındaki kararlı ve azimli koşusunu takdir edeceklerdir... Kolay değil, üç haftadır üst üste kazanıyorlar. Bu sezon ilk defa sergiledikleri bir başarı bu. Ligin dibindeki Hacettepe’ye karşı elde edilmiş olsa da üç puan üç puandır... Galibiyet şal gibidir, bilirsiniz. Görmek istemediğiniz gerçekleri o şalla örter, yolunuza devam edersiniz.
Hatice’yi bırakıp neticeye bakınca durum böyle. Ama oynanan oyuna bakınca ortada öylesine eğlenceli bir durum yok!
Beşiktaş, çift santrfor oynuyor, güzel! Bobo ve Nobre birlikte gol sevinci yaşıyorlar, demek ki Denizli’nin yeni tercihi doğru. Nobre yine takımın en çok koşan, mücadele eden adamı. Ayağına top beklemiyor... Gerektiğinde kendi takımının ceza yayına kadar gelip oradan kazandığı topu hücuma sokuyor. Saygı duymamak elde değil... Alkışları hak ediyor Nobre. Bobo daha uyanık, fırsatçı. Nobre’ye asist yapıyor, bir de kendi atıyor... Ona da alkışlar.
İyi ama, yine de bu işte ters giden bir şeyler var.
Bobo, Nobre, Delgado ve Tello’nun takım savunması ile hemen hiç ilgileri yok. Hele ki Delgado ve Tello bu anlamda kendilerini kesinlikle sorumlu hissetmiyorlar. Nobre’den sonra takımın en çalışkan ikinci adamı Ernst... O, oyunun her iki yanını da oynayabiliyor. Denizli’nin gözdelerinden Sivok, güya orta alanda Ernst’in ortağı... Ama dünkü maçta o başka bir oyun oynuyor... O’nun oynadığı oyunun adı saklambaç...
Hacettepe bu nedenle orta alanı çabuk ve rahat geçiyor, gol pozisyonları kazanıyor. Tambwe gibi orta sınıf bir oyuncu, büyük bir takıma üst üste iki gol atarak marka değerini (!) geliştiriyor. Beşiktaş, Delgado ve Nobre ile peşpeşe iki erken gol bulup rahatlarken, biraz da gevşiyor... Dikkatimi çeken, o gollerden sonra Beşiktaşlı futbolcuların ikili mücadelelerden, sert temaslardan kaçınmaları. Hacettepe ligdeki pozisyonuna aldırmadan maça ortak oluyor. Yine de şanslı Beşiktaş... Kaleci Recep’in şaşkınlığından Bobo’nun cinliğinden buldukları üçüncü gol,galibiyetin güvencesi oldu. Peki dünkü oyun Beşiktaş’ın güvencesi olur mu ? Hiç sanmıyorum...
Beşiktaş düne kadar savunma sorunlarını bir ölçüde çözümlemiş, gol konusunda zorlanan bir takımdı... Golleri kolay buldular... Ama rakibe de anormal gol pozisyonu verdiler. Böylesine çok hücumcu ile oynarken, ötekilerin savunmada biraz daha disiplinli ve yardımlaşmalı oynaması gerekirdi. Ne kanatlarda, ne de ortada bunu gerçekleştirebildiler. Zorluk derecesi yüksek zirve maçlarında bu Beşiktaş, kendi sahasında oynasa bile favori olamaz.
Yazının sonunda özür dilemek gerekiyor... Öylesine tabela meraklısı olduk ki, oyunun kendisini unuttuk.
Affet bizi Hatice!