Habere göre Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Ali Sami Yen’deki Galatasaray Beşiktaş derbisinin sonrasında PFDK Başkanı Reşat Bostan’a dönerek “Sana bir mesajım var... Oğuz Sarvan’a ilet. Onun an...s...!” diyor.
Küfür mesajında adı geçen Oğuz Sarvan, Merkez Hakem Kurulu Başkanı... Aracı seçilen kişi Reşat Bostan, hukukçu... Avukatlık kariyerinde herhalde irili ufaklı hakaret davalarında bulunmuş ve bu konuda deneyim sahibi olmuştur.
Elbette gereğini yapmıştır. Konuyu ilgili birimlere bildirmiş ve federasyon çatısı altında soruşturma yargılama sürecini başlatmıştır.
Bunlar, işin resmi tarafı.
Sosyal olarak baktığımızda, toplumsal seviyemizin ne kadar düştüğünün kimse farkında değil...
Eski adıyla şeref tribününde öylesine manzaralar ve olaylarla karşılaştık ki viski bardaklarının havada uçuştuğu, korumaların silah gösterip adam tartakladığı, kulüp yönetimlerinde unvanlı görev sahiplerinin birbirlerine ana avrat küfür etmeleri, birbirlerini “evden alma” tehditlerini savurmaları artık gündelik olaylardandır... Eskilerin “vukuat-ı adiye” dedikleri de herhalde buydu sanırım.
Devam edersek...
İnsanların futbolu sportif bir oyun olarak sevdikleri dönem artık yavaş yavaş sona ermede... Futbol, taşıdığı tüm endüstriyel değerleri gün geçtikçe artırıp çoğaltırken, ne yazık ki bazı temel değerlerini hızla kaybediyor... O nedenle işte şeref tribününde kavga küfür kıyamet halleri oluşuyor. Taraftar kitleleri kendi ev sahibi oldukları maçlarda konuk takım taraftarlarını düşman olarak görüyorlar... Az sayıdaki konuk taraftar da kendini fedai yerine koyuyor.
Bir tür iktidar savaşı anlayacağınız. Medya dahil, herkes ve her kesim bu kavganın içinde kendine bir yer bulup kahramanlığa soyunuyor.
Böyle bir tablonun içinde Yıldırım Demirören küfür ettiyse taraftarlarını tatmin edecek, onların acılarına, öfkelerine ve isyanlarına sahip çıkacak, her zaman onların yanında yer alacak bir başkan portresi çizmiştir. Çok başarılıdır da. Dış düşmana karşı böylesine galeyana gelen, kendini tutamayan liderler, davranışları her ne kadar çözüm yaratmasa da kendi bünyelerindeki eleştirileri gündemden düşürmeyi güvence altına alırlar. Otoriteleri ve tek adamlıkları bir kez daha tartışma dışında kalır. Sorunlar sürer gider, ama iktidarları da devam eder.
Çok sağlıklı bir liderlik görüntüsüdür bu!
Olasıdır ki Beşiktaş taraftarlarının büyük çoğunluğu, şimdi derbi öfkesiyle karışık hakeme ve federasyona saydırırken, Demirören’e de “Ağzına sağlık başkan” demekten kendilerini alamamaktadır. Maç bitiminde Kenan Öner, Şeref Yalçın, Bülent Deriş ve akil olduğuna inandığım Ertunç Soğancıoğlu’nun sahaya girerek Cüneyt Çakır’a dozu iyi ayarlanmış sert ama hakaret içermeyen sözlerle eleştirilerini iletmesi de popülist tabloyu tamamlamaktadır.
Beşiktaşlı başkan ve yöneticilerin davranışlarında çözüm yaratan bir beceri olmadığı gibi, maalesef sportif olgunluk, centilmenlik ve beyefendilikle bağdaşan derinlikler de yoktur.
Bu yazıyı yazarken Beşiktaş Başkanı’nın savunmasında küfür etmediği, küfürün arka sıralardan kaynaklandığını iddia ettiği haberi geldi.
İşte Beşiktaş duruşu!
Lider’in lideri
Turkcell Super Lig’in 16 haftalık ilk yarısı biterken Sivasspor geçen yıl yaptığını tekrarlayarak zirvede liderlik apoletiyle tatile çıktı.
Sivasspor’un liderliği, bu ülkenin süper iddialarla donatılmış liginde herkese ders verecek örnekler içeriyor.
En çok sesini yükselten, en çok kavga eden, herkesi karşısına alan, her işi iki dudağının arasından çıkacak sözlerle kimseyi dinlemeden kimseye danışmadan yürüten karizmatik başkanlara hiç uymayan bir başkanı var Sivasspor’un.
Mecnur Odyakmaz, kulübü ya da takımı bir sorunla gündeme geldiği zamanları bir fırsat olarak kullanmadı. En çetrefil sorunları dahi sakin, efendi ve barışçı tavrıyla karşıladı. Ağırbaşlı, sessiz, uzlaşmacı bir karakter sergiledi. İş kavgaya, çatışmaya döndüğü zaman orada da ayakta kalmasını namını yürütmesini bildiği halde çoğunluktan çok farklı seçimine hep saygı duydum.
Çok farklı ve sessiz bir liderlik örneği veriyordu. Türkiye’de tercih edilmeyen, hayranlık uyandırmayan ve başarı vaat etmeyen bir liderlik.
Ama sabır ve ısrarla seçtiği yolda devam etti. Yol ikiye ayrıldığı zaman hep ezberlenmiş ve eskimiş patikalardan değil, daha zor ve az bilinen hatlardan yürüdü. Sivasspor lider... Şampiyonluğunu da görmeyi dilerim...
Bülent Uygun ve futbolcularının gözlerinden öperim!
Kadir Has’a saygı
“Kayseri’de milli maç” başlıklı yazımda merhum Kadir Has’ın Kayseri’deki yeni stat için 30 milyon YTL ödemeyi vaat ettiğini dile getirmiştim...
Kayseri Belediye Başkanı değerli dostum Mehmet Özhaseki aradı...
Doğrusu, İspanya maçının Kayseri’de oynanmasına karşı çıktığım için doğal olarak bir kırgınlık ifadesine hazırlıklıydım. Ama o konuya hiç değinmeden anlattı :
“Yıllar önce merhum Kadir Has beni uçağına davet ederek Şanlıurfa’daki bir okul açılışına götürdü... Yolda Kayseri’nin projelerini de anlattım kendisine. Olimpik spor kompleksleri yapıp yepyeni ve modern bir stat inşa edecektik. Heyecanlandı... ( O zaman 10 milyon YTL de benden!) dedi. Bu sözler benim azmimi ve enerjimi artırdı. Maalesef arada Kadir Has’ı kaybettik. Stat inşaatına başladık, biliyorsunuz şimdi bitirme aşamasındayız. Kadir Has Vakfı’ndan bugüne kadar bize ödeme yapılmadı. Ama biz Kayserili büyüğümüze saygılıyız. Ödeme yapılsa da yapılmasa da stadımızın adı Kadir Has’tır!”
Özhaseki vefa adamı... Kadir Has da parasından kat kat büyük sevgi servetiyle ayrıldı bu dünyadan.
İkisine de saygım arttı!.