Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Atatürk Olimpiyat Stadı’nda gerçek bir onur savaşı izledik. Beşiktaşlı futbolcular Arsenal’in tüm üstünlüklerine karşı meydan okuyan bir oyunla mücadele ettiler. Hep birlikte yardımlaşmanın, paylaşmanın, hücumda ve savunmada ayakta kalmanın sınavını verdiler.

Atiba’nın yokluğunu fazladan enerji ve özveriyle tamamlanmaya çalıştılar. Ne Alexi Sanchez’den, ne Ramsey’den, ne de Giroud’dan çekindiler. Arsen Wenger’in oturmuş, Şampiyonlar Ligi’ne abone olmuş takımına karşı Slaven Bilic’in ekibi de beklenenin üzerinde bir maç çıkardı.

Haberin Devamı

Beşiktaş’ın kişilikli oyunu, evet, beklenen golü bir türlü getirmedi. Yine de takdir etmek gerekir... Savunmanın sağındaki sol ayaklı İsmail, hırsla- istekle hem fizik, hem de ruhunu maça yansıtan, top çalan, pozisyon hazırlayan, top taşıyan Mustafa Pektemek, sağ kanatta Oğuzhan, solda Olcay, ortada Veli ve Necip, savunmada Pedro Franco ile Ersan... Hepsi de inanılmaz bir istekle, oyuna saygı duyarak oynadılar.

Ama biri vardı ki özeldi.

Demba Ba daha santradan öylesine bir cesaret ve kurnazlıkla vurdu ki topa, kaleci Szczesny ve üst direk birlikte ancak çelebildiler. Wenger’in yüreği ağzına geldi. Bu pozisyonla başlayan maç Beşiktaş’ın moral önceliğiyle akmaya başladı. Demba Ba, çok yorulduğu maçta Arsenal savunmasını da kaleci Szczesny’yi de yıprattı. Sıkça pozisyona girdi, ama çokça da yalnızdı. Pektemek’le ikisinin çift santrfor gibi oynamadığını, Mustafa’nın hem orta alanı hem de sağ kanatta yardımcı rolünü üstlendiğini gördük. Bilic, Olcay ve Oğuzhan’ı çıkarıp Kerim ve Gökhan Töre ile kanatlara taze kan taşıdı. Pektemek’i Cenk’le değiştirdi. Arsenal de 10 kişi kalınca beklediklerinden fazla pozisyon buldular, pozisyon verdiler ama, maç golsüzlüğe kilitlenmişti.

Bir Şampiyonlar Ligi elemesinde Arsenal gibi takımın büyüsüne kapılmadan mücadele etmek, gol atamadan soyunma odasına gitmek elbet kimseyi mutlu etmez. Hele Ramsey’in kırmızı kartına karşılık Bilic de bitime on saniye kala tribüne gönderildiyse, gerçekten “yazık oldu” demektir. Burada Milorad Mazic’in kararını Wenger’e bir asist gibi yorumlasak ayıp olur mu? Bilemem... Hakeminki daha büyük ayıp olur.

Haberin Devamı

Peki bu takım Londra’da turu kapar mı? En azından gollü bir beraberlikle, evet.

Ama ah o rövanşta Bilic de kulübede olsaydı!