Bu maç için saç baş yolmak, kafayı duvarlara vurmak gerek. Başka türlü asla rahatlayamayacağız. Basketbolda olimpiyatlara ilk kez katılıp onurlu bir mücadeleyle çeyrek finale gelen kızlarımız, Rusya karşısında gerçekten saygı duyulacak bir mücadele örneği sergilediler.
Avrupa Şampiyonası’nda 21 sayı fark yedikleri rakibe karşı sert savunmayla çeyrek finalin hakkını verdiler. Ne varki milli takım rakibin Natalia, Osipova, Petrakova gibi üç uzunla oynamasına karşılık iki uzunuyla bir türlü etkili olamadı. Nevriye özellikle ilk periyotta pota altında çok fazla top kaybettiler. Bir ara farka gideceğini düşündüğümüz mücadeleyi çevirerek heyecan fırtınasına dönüştüren kızımız Işıl Alben oldu.
Olağanüstü liderliğiyle, top çalmalarıyla, hücumda fazladan 24 saniyelere dönüşen cinlikleri ile skoru dengeye taşıdı. Sonra Nevriye de ısınıp kendisinden beklenen sayıları üretmeye başladı. Üçüncü periyodu 51-51 bitirmek alkışlanacak bir başarıydı. Ama basketbol 4. periyodun son 30 saniyesinde değiştiği bir oyun. Buna yürek dayanmıyor. Son 10 saniyeye 66-63 geride girdik. Top bizdeydi. Rakibin faul yapmasına izin vermeden üçlük denedik, ama olmadı!
Bu kızlara olimpiyat elemeleri ve Londra sürecinde sergiledikleri coşkulu oyun için teşekkür edip, saygı duymalıyız. Pota altında etkili olabilseydik Londra’da madalya kazanabilirdik. Ama şimdi teşekkür ve sevgi çiçekleriyle yetinmek zorundalar.