Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Trabzonspor - Gaziantepspor maçında stada sokulan, tribüne asılan pankartı hatırladınız mı? “Günahların Takımı Fenerbahçe” yazıyordu o pankartın üzerinde...
Yeni Şiddet Yasası’na göre de yasaktı o pankartı tribüne asmak, eski yasaya göre de o pankartın tribünde yeri yoktu.
Ama başka bir gerçeği vardı Türkiye’nin: Güvenlik güçleri, “İnfiale neden olur” diyerek pankartın kaldırılmasını isteyen federasyon yetkililerini geri çevirdiler.
İnfial... Bir grubun, ya da kişinin, bir gruba ya da kişiye karşı, ya da ne bileyim herhangi bir kuruma karşı içerlemesi, öfkelenmesi, kızması...
Masum gösterilerde, hak arayışlarında “infial” sözcüğünü aklına bile getirmeyip copuna sarılan güvenlik güçleri, olay spor alanlarında yaşanınca bazen kuzu kuzu bir anlayışa, haksız biçimde “infiale” ve “öfkeye” saygı duyuyorlar. Çok munis, çok şefkatli davranıyorlar...
Böylece haksız öfkeye, kin ve nefrete peşinen kredi açıyorlar. Yeni şiddet yasasında böyle abuk hoşgörülere yer yok ama, popülizmde sonsuz bir anlayış var!
Bursa Valisi Sayın Şahabettin Harput, yıllardır kasten kanatılan, kabuk bağlamasına bir türlü izin verilmeyen yaraya iyi niyet, ciddiyet ve sorumlulukla bir neşter vurdu. Bursa-Beşiktaş maçına belirlenen sayıda Beşiktaş taraftarının kabul edileceğini açıkladı. Sorumluluktan kaçmayan, dürüst bir kamu yöneticisinin yapması gerekenleri yaptı.
Fakat heyhat!.. Kin ve nefreti kendi popüler çevrelerinde malzeme yapanlar, saygı kavramına hayatlarında bir kez bile yer vermeyenler dinlemedi bu mesajları...
Cepheleşmeye, saf tutmaya, gelecek düşmanı karşılamak üzere (taş ve sopalarla) silahlanmaya (!) başladılar. Slogan attılar, tehditler savurdular. Kontrol edilemez bir şiddet gösterisinin kahramanı (!) oldular.
Elbette karşılıksız kalmaması gereken, karşılıksız kalmayan bir tepki... Güvenlik güçleri bu defa popülist davranmadı, görevini yaptı. Sonuç, utanç verici ve üzücü... Maç iptal edildi. Saha içinde spor emekçilerinin değil, spor alanlarını işgal eden haytaların istediği oldu.
Öte yandan Bursa Valisi Şahabettin Harput da, kitlesel rövanş olasılıklarını dikkate almadan, devletin tam da ciddiyeti ve sorumluluğuyla hareket edip kapıları açma kararı aldığı için eleştirilecektir.
Ama hayır! Artık bu popülist eleştirilere karşı çıkmak, sinmemek, infial, öfke ve nefret kültürüne de teslim olmamak durumundayız! Aksi halde hep birlikte küme düşeriz...
Utanç kuyularının diplerinde boğuluruz...