Süper Lig’in kalitesini tartışa duralım, bu yıl rakabetin eşine az rastlanır biçimde tavan yaptığını kabul etmeliyiz... Dün de yoğun rekabetin tanığı olduk... Unutulmaz bir maç yaşadık... İki takımın da coşkusunu, direncini, dayanışmasını ve mücadelesini alkışladık...
Beşiktaş da Eskişehirspor da en önemli oyuncularından yoksun oynadılar... Fernandes Beşiktaş’ın, Alper de Eskişehirspor’un aranan adamlarıydı. Yine hakçasını söyleyelim; iki takımın oyuncuları da inanılmaz biçimde yardımlaşarak tabeladaki skoru sürekli değiştirmek için savaştı. Zaman zaman ikişer kişilik oynayan oyuncular da vardı her iki takımda...
Beşiktaş açısından buruk bir skor çıktı ortaya... Holosko ve Almeida’nın golleriyle iki farklı avantajı yakaladıktan sonra daha kontrollü oyuna dönebilirlerdi. Hayır, öyle yapmadılar. Samet hocanın daha önce söylediği gibi frene basmayı beceremediler... Sürekli gol pozisyonu üretip, fırsat harcayarak Eskişehirspor’u cesaretlendirdiler.
Necip’in, Veli’nin, Uğur’un, Hilbert’in sık sık hücuma katıldığını gördük... Hatta savunmanın en usta oyuncusu Sivok bile rakip yarı alanda sürpriz driplingler yaptı. 51’de tek başına topla çıkıp pozisyon hazırlaması övünülecek cinstendi. Beşiktaş’ta bireysel olarak tüm futbolcular görevlerini yapmaya çalıştı. Oğuzhan Özyakup ise hem mücadele eden hem de organize eden genç bir usta olarak bekleneni verdi. Bu maçta da Olcay Şahan’ın kale önünde inanılmaz gol kaçırma serisini devam ettirdiğini gördük.
Beşiktaş açısından Eskişehirspor ataklarında da bütünlük ve yardımlaşma gerekiyordu. Bunu yaptılar da... Necip’in Diego’nun ayağına basarak yaptığı penaltı bu yardımlaşmanın talihsiz bir örneği... Yardımlaşmaya evet, acemice müdahaleye hayır! Necati’nin penaltı golünden sonra da uyanamadı Beşiktaş... İnat ve ısrarla golü aramaya devam etti. Eskişehirspor’da çok rahat kontrolü yakaladı. Holosko’nun golünde topu göğsünden indirerek nefis bir asist yapan Almeida, Oğuzhan’ın harika asistiyle de harika bir gol attı, bravo...
Maçın beraberliğe dönmesinde de Almeida ve arkadaşlarının hatası var. Portekizli topla buluştu, topa basarak rakiplerinden kaçmak istedi, sağ kanada gitti. Orada baskıyı gördü, topu kaptırdı. İşte Nuhiu’nun golüyle sonuçlanan büyük hata! Sadece Almeida değil, ona kendilerini göstermeyen, topu kaptırınca orada çoğalıp pres yapmayan, telaşla geriye koşan Beşiktaşlı futbolcular hatalarının bedelini iki puanla ödediler.
Sonuç ne olursa olsun dün sahada oynanan oyunu alkışlamalı, her iki takımın hocalarına da futbolcularına da saygı duymalıyız...