Fenerbahçe zor eşiği kolay aştı. Evet zordu, Alex’in ayrılışı ile başlayan yeni süreçte taraftar adeta ikiye bölünmüş, Aykut Hoca’ya yan gözle bakanların sayısı artmıştı... Ceza maçlarının sonunda Orduspor maçının öncesinde Limassol’u karşılarken küçük bir kaza golü bile tribünün ayarını bozabilir, keyifleri kaçırabilirdi. Hayır, bunlar olmadı. Fenerbahçe hem maçı, hem de taraftarının gönülden coşkulu desteğini kazandı:
Peki dünkü oyunu çok mu beğendik? Hayır, tatmin edici değildi. Her şeyden önce yavaş oynadılar. AEL Limassol gibi kalitesi sınırlı yabancılarla kendine göre bir ölçüde güçlenmiş de olsa Fenerbahçe’ye rakip olamayacak bir takıma topla oynama, hücum etme fırsatı verdiler. Fizik gücüne dayalı, taktik ve teknik beceriden uzak o hücumlar bile zaman zaman Volkan’ın klası sayesinde savuşturuldu. Bunun önemli nedenlerinden biri, sakatlıktan henüz dönen Topal ve Meireles’in fizik mücadeleden uzak durmalarıydı. Cristian da ofansif rolleri tercih edince Rum takımı orta alanı kullanma fırsatı buldu.
Fenerbahçe’de günün adamı Musa Sow oldu. Kuyt’la birlikte ileri uçta görev paylaşırken zaman zaman yalnız kalmasına, rakip savunmacıların baskısına rağmen adeta bir traktör gibi gücüyle topu sökmesi, ısrarla golü kovalaması alkışlanacak düzeyde az bulunur örneklerdendi. Musa, baskısıyla ilk korneri kazandırdı, o atıştan Kuyt’un golü geldi. Sonra Kuyt’un başlattığı hücumda Gökhan ve Cristian’ın organize paslarıyla buluşup kendi golünü attı. Dahası, son 20 dakikaya girerken yine inat ve ısrarıyla topa sahip olup tek başına gole giderken, son adam olarak müdahale eden rakibinin kırmızı kart görmesine neden oldu. On kişi kalan rakibe karşı takım arkadaşlarını rahatlattı.
Fenerbahçe grup liderliğini sürdürerek avantajını korudu. Gruptan çıkmayı garantiledi. Sonraki turlar için şimdiden moral ve cesaret kazandı. Ancak hemen söyleyelim, dünkü oyun elemeli geçecek final turları için hiç de yeterli değil. Fenerbahçe kanatlarda da kale önünde de daha etkili ve daha verimli bir oyunu sistem haline dönüştürmeli. Sonucu şansa, bireysel becerilere bırakmamalı.