Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kimse bronz madalyayı hayal etmez... Üçüncülük, kaybedenlerin avunabileceği bir armağandır sadece...
Süper Final’in “artçısı” sayılabilecek iki takım, Beşiktaş’la Trabzonspor, bu yılın yorgun kahramanlarıydı. Hem Avrupa’da, hem de Süper Lig’in 34 haftalık sıkıştırılmış maratonunda koştular. Avrupa macerası, her ikisi için de gurur ve heyecan veren bir yolculuktu. Ama çabuk yoruldular... Dikkatleri dağıldı, güç kaybına uğradılar... Kaldı ki iki kulüp de 3 Temmuz sürecinin tartışmaları içinde az sıkıntı yaşamadılar... O nedenle yola çıkarken hedefledikleri şampiyonluğa en erken havlu atanlar da onlar oldu. Süper Final başlarken ikisinin de şampiyonluk diye bir hayali yoktu.
İnönü’de dün buluştuklarında hayal kırıklıklarını, travmalarını, yorgunluklarını da yanlarında getirmişlerdi.
Oyun da düşük tempolu, sıkıntılı bir mücadeleye dönüştü. İki taraf da kontrol oyununa öncelik veriyor, kazaya uğramak istemiyordu.
Ama yine de arıza çıktı. İlk yarının son dakikasında (45+2) Beşiktaş ceza alanı içinde Burak Yılmaz’la Ernst, ikili mücadele sonunda düştüler. Ebette hakemden beklentileri farklıydı. Aydınus , istekleri dikkate almadı... Sonra ligimizin Kral’ı, kendine hiç de yakışmayan bir davranışla Ernst’e vurdu, kırmızıyı gördü. Böyle bir maçta takımını 10 kişi bırakmak nasıl bir akıl (!) ister, varın siz karar verin!
10 kişi kalan rakibine karşı baskılı oynadı Beşiktaş... Ne var ki o yoğun baskı, beklenen etkiyi yaratamadı yine... Holosko’nun önce direğe, sonra ağlara gönderdiği top Beşiktaşlıları coşturdu. Ama mutluluk 15 dakika sürdü... Burak’ın yokluğunda Halil ve Henrique’den aradığı golcü kimliğini bulamayan Trabzonspor, Olcan’ın frikik golüyle Süper Lig üçüncülüğüne uzandılar. Bu golde hem baraj hatası var, hem de kaleci hatası!
Trabzonspor için üçüncülük, hak edilmiş bir başarıdır... İçtenlikle kutlarız!
Beşiktaş’a gelince... UEFA vizesi için bir maç daha oynayacaklar...
Ne dersiniz? Bu takımın iştahı, enerjisi ve oyun organizasyonu yeter mi Avrupa’ya çıkmaya?
Evet diyenler, el kaldırsın!