Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Slaven Bilic’i kutlamak gerekiyor. Bursaspor gibi deplasmanda karşılaşabileceği en zor rakibe karşı geri adım atmadan, tutucu önlemlere başvurmadan özgür ve akıcı bir oyunu kurguladığı için... Avusturya’dan milli maçta burun kırığıyla dönen Veli Kavlak’ın bir de arka adalesinde arıza çıkınca, Bilic bir tercih sorunuyla karşı karşıya kaldı. Defansif olarak İbrahim Toraman ya da Necip Uysal’ı Atiba ile eşleyebilirdi. Hayır, kolay ezbere başvurmadı Hırvat Hoca... Alışılmış düzeninin biraz dışına çıkıp Oğuzhan’ı sürdü sahaya...
Daha yaratıcı, daha ofansif ve daha etkin oynamanın formülünü böyle yazmıştı. Savunma dörtlüsünün önünde Atiba, Gökhan, Oğuzhan, Fernandes ve Olcay’la zengin bir orta saha ve onların önünde Almeida! Yalnız bu dizilişin ön koşulu vardı: Oğuzhan hem Atiba’ya, hem de Fernandes’e yardım edecekti. O da elinden geleni yaptı, hem ofansif hem defansif, iki rolünü de başarıyla canlandırdı!
Bursaspor Teknik Direktörü Daum, Belluschi’nin yokluğunda olabildiğince kalabalık bir orta alan oluşturup Batalla’nın liderliğinde Pinto’ya atılacak toplarla Bursaspor’a gol kapısı açmaya niyetlenmişti. Hiçbir hesabı tutmadı. Beşiktaş savunmasında Sivok - Escude göbeği adeta kilitlediler. İki bek, Serdar ve Ramon Motta, Murat Yıldırım ve Tuncay Şanlı’nın kanat ataklarını çabuk ve akıllı hamlelerle durdurdular. O kadarla da kalmadı Beşiktaş, oyun alanının her yanında, oyunun her anında koşarak, paslaşarak yardımlaşarak, sakin ve kararlı bir duruşla varlığını ortaya koydu. Rakibe pozisyon vermeden, alan ve zaman bırakmadan, pozisyon üstüne pozisyon tazeleyerek açılış haftalarındaki başarısının pek de rastlantı olmadığını gösterdi. Bursaspor maçı, hele deplasmanda oynanıyorsa derbi öncesi gerçekçi bir testti. Bilic ve futbolcuları bu testten başarıyla geçtiler. Beşiktaş adına iki olumlu tesbit: Birincisi, takımın disiplini ve temposu tam da istenen düzeydeydi dün. İkincisi, İbrahim Üzülmez’den beri yaşanan solbek sıkıntısı, galiba kiralık Brezilyalı Ramon Motta ile sona ermişti.
Dahası, gitarist Bilic’in takımı orkestraya dönüşmüştü... Fernandes’in şefliğinde gol senfonisini seslendiren bir orkestra!