Beşiktaş tarihine bakıldığında, futbolda bugün yaşanan durumun geçmiş yıllarda da üzüntü ve sıkıntı yarattığını söyleyebiliriz.
Beşiktaş bu yıl, her şeyden önce “vakit” ve “nakit” konusunda inanılmaz yanlışlar yaptı.
Şimdi bunun bedelini hep birlikte ödüyorlar.
Başkan ve yönetim... Teknik direktör ve futbolcular...
Elbette taraftarlar.
Kesin olan şu ki, zamanı durdurup geri alarak bazı temel yanlışları silmek olanağı yok.
O halde ortadaki durumu bir an önce düzeltmek, bazı yanlışların ortadan kaldırılması için çaba göstermek, çok çabuk bir rehabilitasyon (iyileştirme / tedavi) programı uygulamak gerekiyor.
Hemen şunu söylemeli:
İstifalar, hiçbir şekilde durumu düzeltmez. Aksine geçici bir iyileşme tablosu gösterse de daha derin çökmelere ve çöküntülere neden olur. Ayrıca, Beşiktaş son yıllarda hep hayalkırıklığı yaratan teknik direktör harcama alışkanlığından artık vazgeçmelidir. Ümraniye’deki kadronun, varsa önce sorunları çözümlenmeli.
Mustafa Denizli ve futbolcuları biraz kendi hallerine bırakılmalı. Çok önemli bir nokta da Beşiktaş’ta bilimin devreye sokulmasıdır. Bugün teknik direktör dahil, takımda herkes baskı altında. Psikolojik desteğe, rehberliğe gereksinimleri var. Mentorlar, psikolojik danışmanlar devreye sokulabilir. Ama kesin olan şu ki, Mustafa Denizli hem kendisinin, hem de futbolcularının ruhsal pozisyonunu düzeltmek zorunda.
Oyun sistemine gelince...
Rıdvan Dilmen gibi düşünüyorum. Hoca çift santrforlu klasik 4-4-2’ye dönmeli. Beşiktaş bana göre hâlâ hedeflerinden kopmuş değil. Sadece titreyip kendine dönmesi gerekiyor. Yeter ki takım olduklarını hatırlasınlar.
Şampiyon takım olduklarını unutmasınlar!