Tıpkı Kırkpınar Başgüreşleri gibi bol el enselerle, yoklamalarla, itiş-kakışlarla bir “kontrol” mücadelesi izledik. Cezalı Bülent Uygun tribünde, Mustafa Denizli kulübede, asıl kozlarını yedekte bekleterek başladılar maça...
Uygun, Balili ve Kamanan’ı bekletiyordu...
Denizli de Nobre ve Delgado’yu...
Denizli bir sürpriz daha yapmış, Cisse’yi kenarda tutarken Sivok’u orta alanda Ernst’le eşleyip savunma göbeğinde İbrahim Toraman’la Zapatocny’i buluşturmuştu. Son haftalarda kulübede bekleyen Zapo’nun ilk on birde yer alması Beşiktaş adına bir handikap oluşturdu. Toraman-Sivok ikilisi birbirinden kopmuştu. Dahası, orta alana geçen Sivok, Cisse’yi de aratıyordu. Beşiktaş tedirginlik yaratan bu tabloya rağmen iyi mücadele etti. Topu hücum bölgesine taşımakta zorlanmadılar. Ancak orada tıkanıp kalıyorlardı. Bu tıkanıklığın birinci nedeni Sivasspor’un savunmasındaki Brezilyalı Bilica idi. Öteki neden de Holosko ve Bobo’nun etkisiz oyunları.
Bobo ağırdı, ikili mücadelelerde anormal top kayıplarıyla ayağında hiç top tutamadı. Holosko ise inanılmaz biçimde soğuk, hamlesiz ve topa uzak bir oyun sergiledi. Bu dağınıklık içinde Yusuf ve Tello beklenenin üzerinde gayretliydiler. Hemen her hücum aksiyonunda istekle, hırsla, enerjiyle yer ve rol aldılar. Beşiktaş’ta yılın en iyi transferi olarak parlayan Ernst ise bir Sivasspor maçında kendinden beklenen etkinlikte değildi.
Beşiktaş’ın hücumda kaybettiği toplar Sivasspor’un kontralarına neden oldu. Ne varki, Tum da Mehmet Yıldız da bu oyuna ayak uyduramadılar. Musa Aydın da maçı soğuk yaşayan bir Sivaslı idi.
İkinci yarıda teknik adamlar uygun zamanı bulup son kulübe hamlelerine hazırlanırken Tum kontrol ezberini bozuverdi. Soldan başlayan atakta Zapo da Toraman da sinsi rakiplerini görüp uyanamadılar. Beşiktaş’ta kulübedeki ihtiyatlarına başvurmadan altı dakika sonra Yusuf-Tello ortak yapımıyla golü bulup dengeyi sağlayıverdi.
Golü yedikten sonra Uygun, Balili’yi oyuna aldı. Denizli peş peşe iki hamleyle Delgado ve Nobre’yi içeri sürdü. Ancak Bobo’yu Holosko ile birlikte dışarı aldığından Brezilyalıları birbiriyle hiç oynatmamış oldu. Bu durumun çok istekli oynayan Beşiktaş’ta gol şansını azalttığını düşünüyorum. Nedense bu değişikliklerden sonra Sivasspor, Balili hamleleriyle daha tehlikeli gol pozisyonları buldu ama yararlanamadılar. Delgado, Nobre ve Tello da Sivasspor savunması içinde aradıkları golü bulamadılar.
Bu beraberlikten aslında iki tarafta mutlu olmalı. Aradaki bir puanlık fark ikisinin de zirve ortaklığını devam ettiriyor. İkinci golü atamadıklarına göre iki kelin berbere söyleyeceği söz aynıdır: Bırak dağınık kalsın!