Skor tabelasına ve gollere alkışlar... Beklediğimiz üç puanı almak da güzel. En azından Haziran’daki Belçika maçına kadar umutla avunabiliriz.
Ama gollerin, tabelanın ve puanın ötesindeki gerçekliğimize bakarsak...
Milli Takım pek iyi bir görüntü vermedi.
Öncelikle Hiddink’in Semih’i 72 dakika kulübede oturtup oyuna Burak’la başlamasını yadırgadık... Günlerden beri bu maçta santrfor görevini Semih’in alması gerektiğini hemen her türlü görüş sahipleri dillerinde tüy bitene kadar tekrarlarken, Hollandalı hocanın bu fikirlere sağır kalması, Semih’e itibar etmemesi kolay anlaşılır bir durum değildi...
Burak Yılmaz, belki deplasmanda tek santrfor oynayabilir. Sağlam fiziği, fuleleri ve yeteneğiyle bunu hak ediyor. Ama kendi sahanda mutlak kazanmak zorunda olduğun maça Semih’le başlayacaksın.
Futbol aklı böyle söylüyor. Hiddink de akıllı adam, usta adam ama, onun aklında bizim anlayamadığımız başka derinlikler var belki, bilemiyoruz!
Her biri ayrı bir değer olan yenilenmiş kadrodaki oyuncuların gelecek maçlarda daha bütüncül oyunlar sergilemesini bekliyoruz. Dün beklediğimiz düzeyde değillerdi, maalesef!
Milli Takım’da goller, bireysel becerilerle geldi...
Arda’nın ilk golü, Hakan’ın kullandığı taç atışından buluştuğu topla geldi. Şeytanca bir çabukluk ve görüşle uzun ayrılıktan sonra değerini kanıtlayan bir vuruş yaptı...
Golün öncesinde de sonrasında da sıkıntılı tablolar izledik...
Kendi yarı sahana yaslanma... Geride bin kez gereksiz paslaşma ile “top bizde kalsın, iyidir” felsefesiyle zaman geçirip devre arasını bekleme, oyunu kurma heves ve heyecanından yoksunluk çok can sıkıcıydı...
Avusturya ikinci yarıda çift santrforla yüklenmeye başladı... Hiddink’in bu oyuna Mehmet’leri değiştirerek karşılık vermesi çok güven vermedi... Hollandalı Hoca, Semih’i 72’de oyuna alarak maçın efendisi olmak konusunda galiba biraz geç kaldı. Semih’in Gökhan Gönül’e attırdığı gol, bir santrfordan fazlası olduğunu gösterdi.
Küçük notlar :
1)Sevgili Arda, golün için ayaklarına sağlık. Ama sonrasında çok ayıp ettin. Seni de o kibirli ve afra tafra yıldızların arasında görmek istemiyoruz... Emeğine, yeteneklerine, oyununa saygı duyuyoruz. Ama sen de kurnazlık yapma... Kamera karşısında futbol konuşmak istediğini söylerken, kimseye laf atma!
2)Avusturya kalecisi Macho’ya “yabancı madde” atıp bizi rezil eden “maço”nun kim olduğunu merak ediyoruz. O hareketin "rakı şişesi"nden ne farkı var! Kameralı takipten sonuç ve ceza bekliyoruz!