Fenerbahçeli dostlar bu maçı yeniden izleyip doğru analizler yaparak kendileri için en yararlı sonuçları çıkarsınlar. Böyle yaparlarsa, en azından sezonun geri kalan haftalarında hem puan, hem de moral kayıplarına uğramazlar.
Her şeyden önce bir özeleştiriye ihtiyacı var Fenerbahçe’nin.
Nerede yanlış yaptıklarını sorgulayıp itiraf etmeleri gerekir. Bize, taraftarlara, kamuoyuna böyle bir borçları yok. Kendi içlerinde samimiyetle değerlendirsinler, yeter.
Biz, kendimizce gözlemlerimizi yazalım...
1) Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın mutlak efendisi olarak büyük bir özgüvene sahip. Önde basıp rakibi kendi yarı alanında boğarak taraftarın da desteğiyle golü arıyorlar. Kuyt, Emenike, Sow (sonradan katılan Webo) ile rakip savunmayı bunaltırken, geriden gelen Caner (zaman zaman da Gökhan) baskıyı yoğunlaştırıyor. Dünkü maçta da klasik hücum tablosu değişmedi.
2) Fenerbahçe yoğun baskı ile golü ararken, geride inanılmaz boş alan bırakıyor. Bugüne kadar kendi sahasında oynadığı maçlarda sadece Gaziantepspor’dan gol yemeden 1-0 kazandılar. Öteki maçlarda Karabük’ten 2, Konyaspor, Gençlerbirliği ve Rizespor’dan 1’er gol yediler. Golü yiyerek geriye düştükleri maçlarda en büyük yardımcıları rakipleriydi. Savunmalarına yaslanarak, gelen topları dağıtıp savurarak tepki veriyorlar, oyuna ortak olmadan ilkel duvarlarla kalelerini korumaya çalışıyorlardı. Bu durum Fenerbahçe’nin ekmeğine her defasında yağ sürdü. Geriden gelerek maç kazandılar. Ama dün çekirgenin sıçrayışı bitti.
3) Eskişehir öne geçtikten sonra aynı yanlışı tekrarlar gibi oldu. Sissoko ve Erkan gibi uygun kontratak futbolcuları olmasına rağmen baskılı oyuna dan-dunla karşılık verdiler. Webo’nun beraberlik golünden sonra uyandılar. Mori’nin attığı kontratak golü, Ertuğrul Sağlam’ın ekibi için fark yaratan olumlu bir puandı.
4) Tolga Özkalfa’nın verdiği penaltı kararı tartışmalı. Yine de saygı duymak gerekir. O pozisyonda Berkay’ın kolunun vücuduna yapışık olduğunu sanıyoruz. Refleksle topa bir dürtme yaptı mı, bilmiyoruz.
5) Emre Belözoğlu itirazdan sarı kart görüyor... Dönüp gidebilirdi. Hayır, öfkesini engelleyemiyor. Daha da dürüstçe söylemek gerekirse; Emre öfkeyi show’a dönüştürüyor. Söylediği sözler herhalde kabul edilebilir şeyler değildi ki, kırmızıyla cezalı duruma düştü. Emre Belözoğlu bu takımın en kariyerli futbolcusu... Oyunuyla takımını güçlendirirken, davranışlarına da dikkat etmeli. Onu kimse uyarmayacak mı?
Eskişehirspor’a dönersek... Kaleci Boffin ve savunma beceriler ve hatalarla dolu soluk soluğa bir koşu yaptılar... Koşa koşa puanı kaptılar. Daha fazlasını hak ediyorlar mıydı? Evet!