Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Lisede felsefe dersi... Hocamız Fevzi Genç biraz gecikti, kimin umurunda!.. Gırgır şamata hocayı bekliyoruz, kaynaşıyoruz. Cam su şişeleri havada uçuşuyor. Tutamayıp kırana ceza var. Biz o gümbürtü içinde itişip kakışırken, daha üst perdeden bir ses yükseldi :
“-Hayvanlar!”
Fevzi Hoca sınıfa girmiş, kürsüye oturmuş, haberimiz yok. Durumu atlamanın öfkesi ve utancıyla sus-pus olduk. Çıt çıkmıyor.
Hoca bize değil, duvara bakarak devam etti :
“-Özür diliyorum. Size hayvanlar diye bağırmaya hakkım yok!”
Gevşedik, “Estağfurullah hocam” diye yağcılığa başladık.
“- Hayır, sizden özür dilemiyorum. Haksızlık yaptığım da sizler değilsiniz, hayvanlar. Ben onlardan özür dilerim. Çünkü hayvanlar masumdur. Siz insansınız!”
O günü hiç unutamıyorum. Rahmetli Fevzi Hoca’nın en önemli dersi de buydu işte... Doğanın bir parçası olarak hayata katılan en huysuz varlık insandı. Doğayla kavga halinde, hayatı bir yap-boza döndüren, bugün bulduğu doğruyu yarın reddeden mağarayı terk edip kulübeler yapan, sonra değiştire değiştire cam kulelere tırmanan insan!
Ateşi, tekerleği, yazıyı ve topu bulan insan... Oyunu oynayan, kuralı koyan, sonra da oyunu ve kuralı bozan insan...
Suç ve cezanın, iyi ile kötünün sürekli çatıştığı, adına uygarlık dediğimiz büyük macerayı sahneleyen insan.
Egosu ve süper egosu arasında gel-gitler yaşayan, zaman zaman kontroldan, sonra da zıvanadan çıkan insan.
***
Geçen hafta Galatasaray Beşiktaş tekerlekli sandalye basketbol maçında engelli kardeşler “oyun” oynarken, birileri hır çıkardı, “oyunbozanlık” etti.
Adına “sosyal medya” dediğimiz iletişim ortamında haber, dedikodu, kışkırtma, spekülasyon ve provokasyon “asosyal” insanları bir araya getirdi. En kısa yoldan, en çabuk biçimde organize olup salonu bastılar.
Utanç verici eylemleriyle güç gösterdiler. Vurdular, kırdılar, yaraladılar. Hırslarını alamayıp tekerlekli sandalyeleri parçaladılar. Sonunda polis, biber gazı sıktı. Duyduk ki, 18 kişi gözaltına alınmış.
Umarım savcılık, ifadelerini alıp evine göndermez hepsini...
Öyle olursa çünkü, her biri “kahraman” statüsü kazanacak, “liderlik” taslayacak, tribünlerde “ağır abi” rollerine soyunacak.
Hayır, öyle olmamalı... Bu holiganların yaptığı yanına kâr kalmamalı!
***
Galatasaray ve Beşiktaş kulüpleri, ortak bir bildiri ile tepkilerini dile getirdiler. Tereddütlere rağmen ilk kez sessiz çoğunluğun vicdanını seslendirdiler.
Umarım samimiyetle, ısrarla, cesaretle devam ederler.
Tekerlekli sandalye basketbol maçında yaşadığımız ve insanlığımızdan utandığımız büyük rezillik, belki de hayırlara vesile olur. Beton, çimento, alet edevat, tesis, gelir- gider, rekor, gol, madalya ve şampiyonluk derken, oyunun kendisini unuttuğumuz, salonlara ve tribünlere kavga için doluştuğumuz günlerin de sonunu getiririz, bakarsınız.
Spor alanlarında şiddeti önlemeye dönük yasaya uygun yönetmelik de nihayet Köşk’e gönderilmiş... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün imzasıyla yürürlüğe girerse, kimbilir belki de insanlığımızdan kurtuluruz.
Hayvanlar kadar masum oluruz!

Haberin Devamı

Samet Hoca’nın mesajı

Haberin Devamı

Beşiktaş Teknik Direktörü Samet Aybaba, Lig TV’de yayınlanan Pazartesi programında “Lionel Messi, Beşiktaş’ta olsa Olcay Şahan’la formayı giymek için çekişirdi” demiş... Doğal olarak herkes gülüyor bu sözlere... Ama durup düşünmek gerek. Acaba Samet Hoca, futbolcusuna nasıl bir mesaj veriyor, anlamak gerek. Galiba şunu söylemek istiyor: “Oğlum Olcay, benim için en az Messi kadar değerlisin, bunu bil... Formayı sadece çalışana veririm. Messi olsa bile kimseye ayrıcalık tanımam, bunu da unutma!” Yine de yanlış anlamış olabilirim. Öyle ise Samet Hoca arayıp açıklar zaten!

Haberin Devamı

Havuza sığmayan devler
Dünya Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası, Sinan Erdem’de başlıyor.
2012 Londra Olimpiyatlar’ndan sonra havuzdaki en büyük kapışma olacak İstanbul 2012...
2020 Olimpiyat Oyunları’nın ev sahipliğine aday ülke olarak bir kez daha sınavdayız. Umarım WTA finalindeki tenisseverler kadar yüzmeye meraklı sporseverler de doldurur tribünleri...
Kısa Kulvar’da gözüm, kadınlarda 2012 Londra kürsülerine çıkamayan üç dünya rekorunun sahibi İtalyan Federica Pellegrini ile erkeklerde Amerikalı efsane Ryan Lochte’de olacak. Lochte üç olimpiyatta 5 altın, 3 gümüş, 3 bronz kazandı. Rio’da da yola devam edeceğini söylüyor. İki şampiyondan da yeni rekorlar bekliyoruz. Onları şimdiden alkışlıyoruz.

Ayıbın sonu mu?
Birbirlerini yok sayan, birbirlerine saygı duymayan ve birbirlerine güvenmeyen, korkan kulüplerimiz, geçen yıl bir karar alıp deplasmana taraftar götürmeme, ya da rakip takımın taraftarlarını statlara kabul etmeme kararı aldılar.
Güya olaylar önlenecekti.
Öyle olmadı. Meydanı boş bulan bazı taraftar grupları işi daha da azıttı. Derbilerin tadı kaçtı.
Dün öğrendik ki Fenerbahçe Kulübü tam da Galatasaray maçının arifesinde- bu ayıp uygulamanın artık sonlandırılması için Kulüpler Birliği ile TFF’na başvurmuş.
Tekerlekli Sandalye’de yaşadığımız kötü örneği öne sürmeden herkesin desteklemesi gerek bu başvuruyu... Tüm kulüpler rakip taraftara kapılarını açmalı... Gerekli önlemler alındıktan sonra, korkmayın daha keyifli maçlar oynanır, inanın!