Manisa’daki kapanış maçı dramatik bir buluşmaya sahne oldu... İki takım için de normal ligdeki hedef duygusu ortadan kalkmıştı.
Galatasaray, Super Lig’in tartışılmaz, açık ara lideri, Süper Final’in de favorisiydi...
Manisaspor bir sezonda üç antrenör değiştirmiş, ama makus talihini değiştirememiş, düşmüştü!
Dahası, Manisalı oyuncular, aylardır hak ettikleri ücreti alamıyordu. Belki de evlerine götürdükleri son para, Yiğit Gökoğlan’ın Galatasaray’a satışından elde edilen 2,5 milyon euroluk bonservis ücretinden uygun görülen avanslardı.
Manisaspor, fukara evinde zengin ağırlayan ev sahibi konumundaydı. Doğal olarak ağırlayamıyordu.
Maç, keyfini, zevkini, heyecanını kaybetmiş; zoraki formaliteye dönüşmüştü.
Yine de dikkatli bir göz için seyredilebilir şeyler vardı...
Örneğin, Sabri... Galatasaray’ın kulüp ve takım aidiyetiyle en önemli oyuncusu Sabri, orta alanın sağında bekleneni vermekten uzaktı. Onun 45 dakikada yapamadığını, Aydın oyuna girişinin 30. saniyesinde penaltı getiren hamlesiyle, hem de fazlasıyla yaptı.
Kabadayı Melo’nun yerine orta alanın göbeğinde Selçuk’la ortaklığa atanan Engin de durgundu.
Ama Eboue, Selçuk, Emre, Ujfalusi, Semih ve Necati gayet ciddiydiler.
Melo’yu aramadılar
Ciddiyetin en iyi örneği de Elmander oldu. Attığı frikik de, şutladığı toplar da oyunu ne kadar özlediğini, kendisini Süper Final’e nasıl hazırladığını gösterdi. Selçuk da attığı gollerle beklenenin tam karşılığını verdi. Kazandıkları ikinci penaltıyı o kullansa bir üçleme fırsatı olabilirdi bu. Ama Terim, takım içi dayanışma ve herkesin gol atması adına bir jest yaptı, Muslera’ya attırdı... Böylece formaliteyi eğlenceye dönüştürmüş oldular. Eğlenceden Baros da nasibini aldı. Emre’nin gördüğü kırmızı kart, eğlenceye biraz limon sıktı.
Yiğit İncedemir, sezonu en asabi, en gergin ve en dertli kapatan Manisasporlu olduğunu gösterdi... Üst üste yaptığı sert faullerden sonra 25’de ilk sarıyı gördü... Bu “uyarı” yetmedi, 39’da ikinci sarıdan gördüğü kırmızıyla takımını 10 kişi bıraktı.
Bu maçın en çok merak edilen adamı, sahada olmayan Melo!
Dünkü rakip, Melo’yu aratacak bir zorluk yaratmadı. Kendi evindeki maça, bilinen nedenlerle ortak olamadı. Ama yine de anlaşıldı ki, Galatasaray’ın Süper Final’de Melo’ya kesin ihtiyacı olacak.
Fatih Terim’i zor bir karar bekliyor... Çünkü, Galatasaray’ın değerleri ile takımın gücü terazinin ayrı kefelerinde duruyor. Maalesef!