Robben ile Sneijder bir zamanlar Real Madrid'in göz kamaştıran süper transferleriydi. Ama dünyanın en seçkin koleksiyonuna sahip olmak başka, takım olmak başka!
Real Madrid'in yıldız aşkları da çabuk tükeniyor. Önce baştacı edildiler, sonra yok sayıldılar. Robben, Bayern'e, Sneijder de Inter'e gitti. Ardından Şampiyonlar Ligi finalinde birbirlerine rakip iki Hollandalı olarak alkışlandılar. Dün Slovakya maçının golcüleriydiler.
Futbolda kimi yıldızlar vardır, olağanüstü becerikli... Size keyif vermek için her türlü harikayı yaratan, topla buluştuğu bir saniyede roman yazdıracak gollere, asistlere imza atan yıldızlar.
Bir de emek yoğun gerçek futbol yıldızları vardır. Onlar koşar, didinir, çalışır, savaşır, kendilerinden bekleneni en üst biçimde gerçekleştirirler. Bazen maçın kahramanı olurlar. Bazen de görünmez emekçileri... Robben ile Sneijder işte böyle yıldızlar.
Fazla sansasyonel değiller. Sihirbaz da değiller. Popüler kültürün fazla önemsemediği adamlardır. Ne var ki futbolu her zaman güzelleştirirler. Masum ve güzel oyun için kendilerini borçlu hissedip, hep ödeme gayreti gösterirler. Elbette en merak edilen oyuncu Stoch'tu. İki kez yüzde yüzlük gol pozisyonlarına girdi. Birinde Hollanda kalecisi inanılmaz refleksle golü önledi. Her iki kanatta da oynayabilen, iki ayağını da kullanabilen çok iyi bir oyuncu. Fenerbahçe bence iyi bir iş yapmış.
Hollanda'ya dönersek fazla göz kamaştıran bir takım değil ama, futbolu çok iyi niyetle, bilerek oynayan, oyuna sürekli derinlik katma çabasında olan bu takım 2006 Dünya Kupası'nda Portekiz tarafından elenmişti. Sempatik oyun anlayışları, gösterişsiz ve sistematik oyunları ile onları finalde görmek isterim de...
Yollarının üzerinde Brezilya var!