Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beşiktaş’la Manchester City, ekonomi ve sosyopolitiğin futbol alanındaki temsilcileri olarak buluştular. Beşiktaş, daralan ve öze dönen kadrosuyla “emekçi” takımıydı. Manchester City ise sırtını Arap sermayesine dayamış, “kapitalist” karakter kazanmış Premiership şampiyonu! İki takım da sınıfsal karakterlerine uygun bir oyun sergilediler. Hemen söyleyelim, maçı kaybetmelerine rağmen Beşiktaşlı futbolcular rakiplerinden daha istekli, daha gayretli ve daha umut vaadeden bir oyun ortaya koydular. Manchester City Aquero ve Kompany’nin golleriyle az pozisyon, az zahmet ve biraz beceri fazlasının karşılığını aldı. Beşiktaş, özellikle ilk yarı boyunca en az dört kez gol pozisyonuna girdi. Bunlardan üçünü Pektemek(2) ve Fernandes (1) atamadılar. Bir de Mehmet Akyüz’ün rakip kaleci tarafından güç halle kornere çelinen vuruşu var ki bravo! Bu hazırlık maçında skor belasına bakmak yanıltıcı olabilir. Ayrıca yılın bu zamanında skora değil, oyuna dikkat etmeliyiz. Öyle yaptığımızda Beşiktaş için şunları söylemek mümkün: Hilbert ve Fernandes’li Beşiktaş, minimum yabancıyla maksimum iş çıkarma gayretinde. Bu hava Kartal’a çok şey kazandırabilir. Fernandes, geçen yılki gibi takımın temel direği olmayı sürdürecek. Saha dışı sorunlardan etkilenmezse, Beşiktaş’ın en değerli oyuncusudur. Gerginliğini kontrol eder ve genç arkadaşlarıyla iyi bir uyum sağlayabilirse, Aybaba’nın ekibine ruh verecektir.

Hilbert, Toraman, Ersan ve Uğur Boral, ilk defa beraber oynadı. Unutmayalım, Sivok’un katılımıyla bu savunma hem uyum, hem de güven kazanabilir. Veli ve Necip orta alanda beklenen merkez karakterini yansıtamadılar... Çalışmaları gerekiyor.

Olcay Şahan, kalitesini de kalibresini de gösterdi. Beşiktaş’a Bundesliga’nın ciddiyetini ve disiplini getirmiş. Çocuğun enerjisini ve hevesini kırmamak için Hoca da arkadaşları da yardımcı olmalı.

Mehmet Akyüz, geçen yıl forma şansı bulamadı...Sanki Beşiktaş’a bu yıl gelmiş gibi. Ama ümit vaat ediyor, “İyi ki gelmiş” dedirtiyor. Mustafa Pektemek, dün inanılmaz elverişli toplarla buluştu... Bunlardan en az iki gol çıkarmalıydı. Üzerine yapışmış bir hamlıkla oyunun keyfini kaçırdı. Ama bu çocuk da yakın zamanda bir Burak Yılmaz örneği sergileyebilir. Yeter ki aldığı topları ezmeden kullanabilsin. Kaleci Cenk, özellikle Kompany’nin golünde o kadar kolay avlanmamalıydı.

Bir ay sonra lig başlayacak. Beşiktaş, ikinci haftada Türkiye Şampiyonu Galatasaray’ı ağırlayacak. Bu maça İngiltere Şampiyonu Manchester City ile oynayarak hazırlanmak iyi bir cesaret örneğiydi. Beşiktaşlı futbolcuları umduğumdan iyi buldum. Daha iyisi de olabilir. Bırakalım, çalışsınlar.