Ankara’da hava sıfırın altında dört derece... Tıpkı soğuk hava deposu gibi... Futbol oynamak zor. Üstelik o sahada Osmanlıspor ile oynamak daha zor. Beşiktaş dün resmen deveyi hendekten aşırıp üç altın puan kazandı. Emanetteki liderliğini söke söke geri aldı. Hepsi de tebrikleri hak ettiler!
Ammaaa... Anlaşıldı ki sorun sadece kaleci sorunu değilmiş. O yüzden Sporting maçından beri Tolga’nın çektiği acıların “haksız” tepkilerden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Çünkü Beşiktaş’ın temel sorunu, takım savunması!.. Topu kaybeden baskı yaparak yeniden kazanmalı... Galatasaray maçında bunu becerdiler. Ama Beşiktaş’ın sistematik olarak, süreklilikle becerebildiği bir şey değil savunma. Beck, Rhodolfo, Ersan ve İsmail toplu halde uyumlu ve disiplinli bir dörtlü oluşturamıyorlar. Sürekli gedik veren tahkimatsız savunma hattının Atiba dışında yardımcısı yoktu dün. Oğuzhan, Sosa, Olcay ya da Quaresma’nın ilk yarıdaki oyununda hücum adına gayretli, savunma anlamında “gafletli” bir hal vardı!
Yine de Mustafa Reşit Akçay ve futbolcularını da kutlamak gerekiyor. Topla çok çabuk ve organize biçimde atağa dönüyorlar. Bir gün önce Gençlerbirliği’nin sergilediği “futbolsuz dan dun”a karşılık Osmanlıspor, tek merkez oyuncusu Mehmet Güven’e, Amin Umar, Ndiaye, Tisdell ve Ruscescu ile rakiplerini tehdit ediyorlar. Rusescu ve Ndiaye dün iki golün kahramanı... İlkini atan Rusescu, asisti yapan Ndiaye... İkincisinde asist Rusescu’dan dönerek muhteşem vuruş Ndiaye’den... Peki bir soru: Beşiktaş savunmacıları o adamı nasıl döndürdü? Yanıtını bilmiyorum, hayret ediyorum.
Quaresma’nın Mario Gomez’in kafasına (şapka gibi) indirdiği o muhteşem top, Alman’ın rahat ve usta vuruşuyla gol oldu. Böylece ilk yarım saati Osmanlı’nın baskılarıyla geçiren Beşiktaş maça ortak oldu. Devre biterken yine geriye düştüler.
Sonrası inanılmaz bir futbol savaşıydı. Seyreden herkes keyifle (ya da kahırla) maça kilitlendi. Keşke Süper Lig’de her maç böyle oynansa.
...Ve keşke her takımda birer Sosa olsa... Arjantinli, önce uzaktan usta işi sağ plase ile Ahmet’i avladı... Kronometre doksanı doldururken de Beşiktaş’ın hırsını, isyanını, kararlılığını ceza sahasının içine dalarak tabelaya yazdı.
Günün kahramanı Sosa! Haftanın savaşçısı da Beşiktaş. Kerim, Necip ve Cenk dahil!
Not: Bu maçın sonucuna en çok Alper Ulusoy sevinmeli... İlk yarıda cezaalanı içinde kolları açık savunma yapmaya çalışan Bilal Aziz’in eliyle topun teması penaltı! Maç Beşiktaş’ın puan kaybıyla sonuçlansaydı, elbette kıyamet kopardı, geçmiş olsun!