Futbolda “eşzamanlı” maçlar başladı ya, herkeste yürek Selanik! Önündeki topa ve rakibe konsantre olamayan, alan mesafe, hız, vuruş ve zamanlama hesaplarını yapmakta zorlanan futbolcuların, bir de rakiplerinin maçındaki gelişmelere kulak kabartması, taşıyamayacakları ölçüde mental yükler yaratıyor anlaşılan.
Ankaraspor karşısında Beşiktaş, zaman zaman bu yükün ağırlığıyla baş edemedi. O nedenle Ankaraspor’a her zamanki gibi pozisyon verdiler, savunmada kademe hatalarına düştüler. Orta alanda istedikleri gibi pas trafiği oluşturamadılar. Bu genel aksamanın yanı sıra Beşiktaş’ta bu maça özel soru işaretleri de vardı. Tello’suz on birde Yusuf, ileri üçlünün soluna yerleşmişti... Delgado ve Yusuf’un bu maçta on birde oyuna başlamaları Denizli için göze alınabilir bir riskti. Ne var ki özellikle Delgado’nun top kayıpları dikkate alındığında Beşiktaş zaman zaman kaygılandı, zor durumlara düştü.
Sivas, kendi evinde peşpeşe iki gol yemiş ama, bu durum Beşiktaşlı futbolcularda beklenen dinamik etkinliği sağlayamamıştı. Aksine üst üste kaybedilen hücum topları ortamı daha da geriyordu.
Beşiktaş’ın golü en azından benim hiç beklemediğim biçimde Delgado’nun sakin ve akıllı asistiyle geldi... Attığı top, gole herkesten daha hazır ve sıcak adama geldi. Holosko çok kolay attı, herkesi rahatlattı.
Sonrasında bir pozisyon var ki evlere şenlik!
Yusuf’un ince çalımlarla ceza yayının üzerinde rakiplerini saf dışı bırakarak ofsayt pozisyonunda da olmayan Bobo’ya attığı bir pas var, ayakta alkışlanır... Bobo rakibin baskısı altında değil. İyi bir vuruş için yeterince zaman da var alan da. İstediği her türlü vuruşu deneyebilir.
Ama Bobo bu! Takımının kovaladığı hedeften bihaber... Takımın ortağı gibi hissediyor mu kendini ? Bilemiyoruz. Öyle özensiz ve tembel bir vuruş yapıyor ki, Ankaraspor kalecisi rahatlıkla uzanıp çeliyor. Bu kadar baştansavma, özensiz ve ihtirastan yoksun... Bunun adı saygısızlık. En azından Yusuf’un yaratıcı emeğine karşı.
Beşiktaş’ın top kayıpları ve bir türlü önleyemediği dağınıklık Ankaraspor’a beklediğinin ötesinde rahatlık ve pozisyon sağladı... Ediz’in attığı gol, buna en iyi örnek. O beraberlik golünün öncesinde de pozisyonlar, fırsatlar ve Rüştü var. Ama açık söyleyelim, takım yok!
Toraman’ın korner sonrası gelişen pozisyonda attığı gol, Beşiktaş için bir anlamda kalk borusuydu. Tello ve İnceman’ın katılmasıyla enerjisi bir ölçüde tazelenen Beşiktaş, sonunda Bobo’ya bile gol attırarak, Tello ile noktaladı ve zirveye kondu.