Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Evet, yavaş oynadılar... Evet, savunmada henüz tam organize değiller. Evet, Ayhan ve Mustafa Sarp’ın hücum oyununa katkıları yok gibi... Dahası, savunmanın zahmet ve sorumluluklarına da ortak olamıyorlar.
Evet, evet... Galatasaray’ın eksiği çok... Henüz Rijkaard’ın kafasındaki vizyona uygun değiller. Taraftarın beklediği yırtıcı ve ezici kimliğe de uymuyorlar şu an.
Ama yine de fark ediliyorlar...
Türkiye’nin en iyi takımı olmaya niyetlendiklerini gösteriyorlar. İsrail’de bunaltıcı ve nemli sıcak, onları elbette yavaşlatmış olabilir. Ayrıca hem fizik kondisyon ağırlıklı çalışmak, hem de resmi eleme maçlarında taktik ve teknik üst düzey beceriler göstermek, yılın bu zamanında o kadar kolay gerçekleşebilecek bir şey değil!
Elverişsiz koşullara rağmen, farkını ortaya koydu Galatasaray.
Savunmadaki yanlışlarının ve oturmamışlığının bedelini geriye düşerek ödedi. Leo Franco iyi bir kaleci. Dün o savunma zaaflarından iki mutlak golü önledi. Yediği golde Gökhan - Servet ikilisinin henüz uyum sağlamadığını gördük. Yampolsky’nin Servet’in dibinden kafayı çakması büyük hata. Yine de aklımıza geleni buraya yazalım: Acaba yeni bir kaleciyi ilk defa deplasmandaki resmi bir Avrupa maçında oynatmak hata değil midir? Bence hataydı. Ama burada Rijkaard’ı eleştirmeyeceğim. Göze aldığı risk için kutlanması gerekir. Takımına da güven duyduğuna göre sorun yok!
Önceki Tobol rövanşında Arda’yı her bakımdan övgüye layık oyunu dolayısıyla kutlamıştık. Dün bir kez daha tanık olduk ki, Arda üzerindeki ağır sorumlulukları da, kaptanlık bandını da bir şövalye gibi rahatlıkla taşıyor. Baros’un arkasında yaratıcı ve etkili oyunuyla çok pozisyonlar hazırladı. Takımı yenik durumdayken hem kendi moralini, hem de arkadaşlarıyla birlikte oyundaki devamlılığı korudu... Sabri’ye attırdığı üçüncü gol var ki, tam anlamıyla bir vizyon zenginliği, zeka ve yaratıcılık örneği...
Kewell’ı çok istekli, Baros’u olağanüstü gayretli gördüm... Güçleri ancak 60 dakikalık bir oyuna yeterli iken, hiç sıkışmadan zamanı iyi kullanarak farkı oluşturdular. Galatasaray Avrupa Ligi’nde eleme turlarında değil, daha ileri hedeflerde rakiplerine efendilik yapacak düzeyde!
Hele yeni transferlerden sonra sezonun tüm hedeflerine daha derin ve zengin bir kadro ile koşacakları kesin. Yeter ki savunmayı yeniden organize etsinler.