Kış ortasında bahar bu olsa gerek. Beşiktaş Süper Lig’de üst üste yenilgiler ve puan kayıplarıyla yaşadığı hayal kırıklığından sonra UEFA Avrupa Ligi’nde rüyasında bile görüp inanamayacağı bir Avrupa zaferi yazdı.
Tesadüfle, rastlantıyla, şansla değil... Futbol oynayarak, mücadele ederek.
Aklıyla, enerjisiyle... En başta da Fernandes’le!
Oyun başlarken Carvalhal’ın ilk maçtan rövanşa umut taşıma kaygısıyla daha mücadeleci, daha savunmacı bir on bir seçtiğini gördük. Hayret ! Santrforsuz takımdı sahaya çıkan. Portekizli hoca kalabalık orta alan oluşturmuş, hücum hattında da Simao, Veli ve Quaresma’yı görevlendirmişti. Aslında onlar da orta alanı destekleyen, rakibe boş alan bırakmayan anlayışın ortaklarıydı. Riskli, ama aynı zamanda akıllı bir tercih!
UEFA’nın geçen yılki finalisti Braga ise topu her kazandığında çabuk oyunla derinlik yaratarak kalitesini ortaya koyuyordu.
Hollandalı hakem Kevin Blom’un faullere son derece duyarlı, kart konusunda da ödünsüz kuralcı anlayışı, maçın çözülmesine yetti. Braga’nın ilk yarım saat dolarken Barbosa’nın gördüğü ikinci sarı kartla 10 kişi kalması dengeleri Beşiktaş’ın lehine çevirdi. Barbosa’nın boşalttığı sol kanatta riskin azaldığını gören İbrahim Toraman da geriden hücuma katılma fırsatları buldu. Toraman’ın atağıyla başlayan üst üste korner serisi, Fernandes Sivok ikilisinin klasik gol ezberiyle sonuçlandı. Beşiktaş için o gol çok büyük avantaj demekti.
Carvalhal’ın rakip 10 kişi kaldıktan sonra orta alandan bir kişiyi çıkarıp Almeida ya da Mustafa Pektemek’i oyuna almasını bekledik. Ama hayır, Portekizli kolayı seçmedi. Takımın uyumunu ve havasını bozmadı, bekledi.
Bu maçın harika adamı Fernandes’di kuşkusuz... Topla her buluşmasında ya zamanı yedi, ya da rakip takımı... Hele ikinci golde Simao’ya yaptığı asist, kaçınılmaz biçimde golle sonuçlanacaktı. Öyle de oldu.
Şimdi skor tabelasının ardındaki gerçeğe de bakmanın zamanı... Simao formsuz, Almeida etkisiz, anlıyoruz. Ama Quaresma’nın ciddiyetsizliğini, dağınıklığını ve isteksizliğini hiç anlayamıyoruz. Aylar önce maç seçtiğini, kendine oynadığını filan düşünürdük. Dün ne maç seçti, ne de kendine oynadı. Açıkçası sadece Braga değil, Beşiktaş da 10 kişiydi!
Bu parlak sonuçtan sonra Beşiktaş’ın tur atlamaması için Braga’nın İnönü’de bir mucize yaratması gerekir. Bir sonraki turda Atletico Madrid’in gelmesini tercih edebiliriz. Arda üzülecek ama, onlar Braga’dan daha zayıf!