Fenerbahçe’nin hakkı Fenerbahçe’ye... Hem takım olarak hedef duygusu ve kazanma ihtirasıyla oynadılar, hem oyundan ve mücadeleden düşmediler, hem de ısrar ve inatla skoru kovaladılar.
Bu kadar istek, karşı konulmaz biçimde büyüttü Fenerbahçe’yi... İnönü Stadı’nı kendi evlerine çevirip bir avuç taraftarlarıyla düğün bayram eğlendiler.
Haklarıdır, eğlensinler!
Beşiktaş, zaten onca yanlış, sürekli gündem yenileyen tartışma, kavga ve polemiklerle derbiye en sıhhatsiz haliyle gelmişti.
O sıhhatsizliğe yeni tablolar eklemekten de geri durmadı..
Örneğin Sivok ve Bobo’nun maç kadrosu dışında kalması... Rüştü’nün o kadar uzun aradan sonra kaleyi devralması... (En az yediği kadar da kurtarışı var bu arada)...
Tüm bunların üstüne Ferrari!
Maç başlarken, Schuster’in hiç değilse orta alanın merkezinde iki yönlü Ernst ve Necip’le “doğru” bir iş yaptığını gördük. Böylece savunmada sıkışıp kalmadan oyuna müdahale edebilecekler, Guti ile Q7, Simao ve Almeida’ya servis yapabileceklerdi.
Ancak Aykut Kocaman, Schuster’in hazırladığı bu tuzağa düşmedi.
Sadece sol kanattan Dia ile yüklenmesi yetti. Sağ kanatta Gökhan ve Mehmet Topuz’la sadece görüntü veren Fenerbahçe, solda Dia ile üst üste pozisyonlar buldu. Necip’in kendi kalesine attığı golle öne geçti. Ardından en az üç yüzde yüzlük kaçırdı Niang... Öte yandan Emre-Selçuk ikilisi de inanılmaz derecede sakin ve kontrollü oynuyordu Fenerbahçe...
Ekrem’in inanılmaz sol ayak golü, İbrahim Toraman’ın Beşiktaş’ı 2-1 öne geçiren baraj arkasına sarkma harekatı... Beşiktaş’ta mutluluk rüzgarları estiriyordu. Sanki savunmacılar, takıma olan borçlarını ödüyorlardı. Bu rüzgar Almeida’yı da besledi. Ama hayır, almadı onları Almeida. Akıl almaz golleri kaçırdı.
Ferrari için özel bir paragraf gerekiyor.
Lugano ile maç boyu didişmesi, aklını başından almıştı. Takımı hem de 2-1 önde iken Lugano’ya attığı dirsek elbette doğrudan kırmızı kartlık. Olay yeri de cezaalanı...
Fenerbahçe geriden gelip farkı yakaladı Alex’le...
Kaptan adeta döktürdü. Ama hakça konuşalım. Takımı da ona her türlü desteği veriyor, takımca oynuyordu.
Bu skor Fenerbahçe’ye hız kazandırır, Kocaman’ın itibarını arttırır.
Beşiktaş’ta ise...
İnşallah aynaya baktırır!