Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Öncelikle şunu söylemeli: Şayet içimizde bir “futbol vicdanı” varsa, Ziraat Türkiye Kupası’nın dört yarı finalisti de hem finale, hem de büyük ödüle layık takımlardır. Lig’de zirveye oynayanların dışındakilere baktığınızda bu gerçeği görebilirsiniz. Her birini ötekilerden ayıran farklılıkları var.
Gaziantep’teki yarı final rövanşına dönersek.
Olcan Adın’ın golü (Dk.5), tam da bir Kupa maçından beklenebilecek şeyleri vaat ediyordu. Gaziantep kalan iki farkı indirmek, kapatmak adına müthiş baskı oluşturabilir, zengin ve kaliteli kadrosuyla Tolunay Kafkas’ın hatırlattığı Galatasaray-Neuchatel örneğinden bir Antep versiyonu çıkarabilirdi. Biz de kendi adımıza bu futbol başkaldırısından, isyan ve hak arama oyunundan mutlu olurduk. Açık kanalda seyirci futbola doyardı.
Ne yazık ki öyle olmadı. Gaziantep çabuk bulduğu golün devamını getiremedi. Gerçi Olcan’ın attığı gole benzer pozisyonda bir şutu, Yalçın’ın penaltı tartışması yaratan bir atağı vardı ama, galiba rüzgâr dinmişti. Gaziantepspor baskılı görünen oyunuyla bol bol korner kazanıyordu, o kadar!
Beşiktaş açısından yedikleri gol “uyarıcı” oldu. Simao, Fernandes, Necip, Ernst, Quaresma ve İbrahim Toraman, hemen “sıcak mücadele” moduna girdiler. Hatta Toraman’ın bu aşamada Kupa’daki dördüncü sarı kartını gördüğüne de tanık olduk. Bu nedenle finalde oynayamayacaktı. Yine bu nedenle ikinci sarıyı görerek kırmızıyla cezasını lige taşıyabileceğini düşünüp beklemeye başladık. Beşiktaş, aradığı golü, Serdar’ın topu elle keserek yaptığı penaltıyla buldu. Quaresma fırsatı kaçırmamıştı. İkinci yarının hemen başında Q7’nin asisti sahanın en uyuşuk oyuncusu Almeida’nın golünü getirdi. Gaziantepspor için bu gol, maçı Kupa rövanşından prestij arayışına indirgedi.
Burada biraz durup Olcan Adın’daki kariyer gelişimine bakmakta yarar var. Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra Karşıyaka’da vasatın da gerilerine düşen Olcan Adın, Gaziantepspor’da yeni bir sayfa açmış kendine... Tıpkı Trabzonsporlu Burak Yılmaz gibi... Dünkü maçta takımının iki golünü atmakla kalmadı, sol kanattan taşıdığı toplar, attığı şutların yanı sıra Cenk Tosun’a verdiği destekle de parladı. Olcan Adın yerel bir kahraman olmanın sınırlarını zorluyor.
Gaziantep’teki tribünler açık yayına rağmen doluydu. Bol gollü, eğlenceli ve centilmence oynanan bir maç izledik. Beşiktaş finali, Gaziantepspor da Fenerbahçe geriliminden sonra aradığı “normal”i buldu. Özlemişiz böyle maçları... Teşekkürler!