Geçen hafta Ankara’da toplanan Türkiye Futbol Federasyonu mali genel kurulunda 311 delegeden 234’ü hazır bulundu. Yaz mevsiminin durağanlığı içinde normal bir durum. Ayrıca seçim ve iktidar kavgası yokken futbolun bütçesinin ve temel sorunlarının irdeleneceği bir genel kurul da, itiraf edelim, bizim
Ne duruşu Levent Bey?
Beşiktaş Asbaşkanı sevgili dostum Levent Erdoğan, avukattır... İyi bir hukukçudur. Mehmet Topuz’un başrolünü oynadığı transfer macerasının sonunda , “Beşiktaşlı olduğunu söyledi, gitti Fenerbahçe ile imzaladı. Demek ki Beşiktaşlı duruşuna sahip değilmiş” yorumunu yaptı. Metalist yenilgisinden sonra da teknik direktörün adamlığı üzerine tartışma yaratan bir demeç vermiş, Sağlam’ın istifasıyla başlayan bir sürece imza koymuştu.
Erdoğan’ın demeçleri saatli bomba gibi maşallah!
Benim yadırgadığım durum şu... Levent Erdoğan, hukukçu kişiliğiyle olaylara kulüp içinde baştan müdahale edebilir ve Topuz olayında görülen yanlışları baştan önleyebilirdi.
Sonradan demeç vermek, herkesin yapabileceği bir iş...
Erdoğan’ın biraz duruş değiştirmesi ya da yeni bir pozisyon alması gerekiyor. Şekip Mosturoğlu gibi...
Mesela!
Kurallar ne için konur?
Popüler kültürün sıkça tekrarlanan bir sözüdür : “Kurallar çiğnenmek için konur!”
Efes Pilsen-Fenerbahçe final serisinde hakem Fatih Söylemezoğlu’nun oyun bitimine 13 saniye kala verdiği karar doğru! Hakem kuralı uygulamış.
Bazı dostlar, “Şart mıydı ? Bitime 13 saniye kala nasıl gördü?” diye kural uygulayan hakemi eleştiriyorlar... Hayır, kulüp aşkıyla dile getirilen bir eleştiri değil bu. Oyunun akışı bakımından itirazları var. Anlamakta güçlük çekiyorum. Doğru uygulanmış bir kural için yanlış karar yorumu nasıl yapılır, bilemiyorum.
Maçtan sonra çıkan olaylar nedeniyle Fenerbahçe’nin, para cezaları limiti dolduğundan seyircisiz oynaması gerekiyor. Kural ve müsabaka talimatı böyle.
Yine aynı dostlar itirazda : “Bir şampiyonluk mücadelesinde saha kapatmak sporun ruhuna aykırı! ”
Haksız sayılmazlar... Belki öyledir...
Ama kural da kuraldır...
Sportif kültürümüzü geliştirip bu açmazın içinden çıkmamız gerekiyor!
Ezinler’i unuttular
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün internet sitesine girdim geçen hafta... Bir haber dikkatimi çekti :
“Eskrim Milli Takımımız tarihinde ilk defa bu yıl Pescara’daki Akdeniz Oyunları’na katılacak!”
Haberi okuyunca öfkelendim. Eskrim federasyonu başkan ve yöneticileri, genel sekreteri, bu haberi hiç kontrol etmeden servise koymuşlar ve genel müdürlük de aynı ezberle devletin resmi sitesinde yayınlamıştı.
Ayıp ki bin kere ayıp!
İzmir’deki 1971 Akdeniz Oyunları’nda gümüş madalya kazanan Özden Ezinler’i unutmuşlardı.
Dün her iki internet sitesine de baktım, haber kaldırılmıştı.
Ama yetmez... Özden Ezinler’den özür dilemeleri gerekir, bir!
Kendi kişisel tarihleriyle birlikte spor tarihini de “internet miladına bağlamak” yanlışına düşmekten kaçınmalarını öneririm, iki!