Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

George Lucas’ın kült filmi Yıldız Savaşları, birbirini izleyen 7 farklı öyküyle sinema tarihinde yerini aldı.

Yıldız Savaşları’nın sekizincisi Türkiye’de yaşanacak.

Usta bir yönetmenin belgesel kıvamında çekeceği senaryo ile sinema tarihine mi girer, spor tarihine mi? Bilemiyorum. Gururla mı hatırlarız, yoksa utançla mı? Bu sorunun yanıtını yaşadıkça öğreneceğiz, ön yargıdan uzak durarak bekliyorum.

Bizim Yıldız Savaşları, 29-31 Ağustos’ta başlayacak, 31 Mayıs’ta bitecek.

Süper Lig’imizin en büyüğü olduğunu iddia eden 2 büyüğü, Fenerbahçe ile Galatasaray, şampiyonluk sayısında 19’arla eşit durumdalar. Ancak ikisinin de bu eşitliği değiştirme konusunda inanılmaz bir kararlılığı, ihtirası, aşkı var.

Haberin Devamı

Yirminci şampiyonlukla taraftarlarını mutluluğun zirvesine taşıyarak en büyük olduklarını bir kez daha ilan edecekler.

Yirminci şampiyonluk demek, formalarda armanın üzerini taçlandıran dördüncü yıldız demek.

Dördüncü yıldızı takan takım, en azından bir yıl (belki de daha uzun süre) hava atacak, caka yapacak. O kadarla da kalmayıp o en büyüklükten endüstriyel, ticari (hatta siyasi) rant kovalayacak.

Varsa yoksa 4. yıldız!

Varsa da yoksa da yirminci şampiyonluk, dördüncü yıldız!.

Transfer hesapları, kadro ve teknik adam tercihleri hep bu hesapla yapılıyor.

Her şey top ve ayak ilişkisini düzenleyerek, oyun planında yaratıcı ve etkili hamleler tasarlayarak olsa iyi... Ama bunun bir de saha dışındaki rekabet alanı var.

Eğri oturup doğru konuşalım... İki kulüp de, en başta başkanları, oyun alanının dışındaki ortamı etkilemek için her şeyi yapacaklar.

En başta taraftarlarını gaza getirecekler. Ardından federasyonu, hakemleri, gözlemcileri, rakip takım oyuncularını etkilemek için ellerinden geleni yapacaklar. Yayıncı kuruluş önünde öncelik sağlamak, medyada iddialarını ve mesajlarını en güçlü biçimde yansıtmak için akla gelebilecek her türlü yola başvuracaklar.

Onca yılın tanıklığıyla biliyoruz ki maalesef, bunların hepsi de güzel, şirin ve doğru olmayacak.

Saygı eşiğinin ortadan kalktığı, kuralların ve ilkelerin ciddiye alınmayıp yok sayıldığı bir sezon yaşayabiliriz. Sportif ya da sosyal anlamda bir çok değer bu Yıldız Savaşları’ndaki zafer uğruna gözardı edilebilir.

Haberin Devamı

Kısacası, Süper Lig’imizden bir şampiyon çıkarırken, unutamayacağımız utanç dolu bir sezona da tanık olabiliriz.

Güzel başlasın

Kimbilir, benimki bir paranoyadır belki de! Boşuna endişeleniyorsam, dilerim ki öyle olsun.

Ama benimle aynı endişeleri paylaşanlar varsa, şimdiden uyarmak isterim. Özellikle ilgililer ve sorumlular, alarma geçsin, uyanık olsun. Bu ligi saygı duyulan ve temiz bir mücadele ortamı oluşturarak, ödülü ve cezayı ödünsüz uygulayarak güzel başlatsın, güzel bitirsin.

Sonunda zafer (!) bile olsa, çatışmayla, kavgayla, çamur atmayla, hak çalmayla yaşanan Yıldız Savaşları kimseye onur kazandırmaz! Böyle bilinsin!

TOPRAK diye geçme, tanı!

Toprak Razgatlıoğlu, motosiklet cambazı olarak tanınan Tekteker Arif’in 17 yaşındaki oğlu. Redbull Motogp Kookies (Çaylaklar) yarışında mücadele ediyor. Geçen hafta sonu Sachsenning’de yapılan yarışlarda ilk gün birincilik, ikinci gün üçüncülük aldı. Genel klasmanda 8-4 arasında gidip geliyor. Sezon sonu hedefi şampiyonluk. Toprak, 17 yaşında gelecek için umut vaadediyor. Yeni bir Kenan Sofuoğlu durumu ile karşı karşıyayız. Alanyalı Toprak’ın sponsoru yok. Bu çocuğa destek olacak iş adamlarına ve markalara duyururum.

Haberin Devamı

Teşekkürler Önder Özen

Beşiktaş’ta yönetimin tutarsızlıkları ve çelişkileri nihayet gerçek bir krize dönüştü. Bugüne kadar sürekli ertelenen, gönül almalarla, geri adımlarla geçiştirilen sorun, Yalçın Ayhan’ın transferinde ortaya çıkan ayıpla kopma noktasına geldi.

Futbol Direktörü Önder Özen, savunmanın güçlendirilmesi, en azından güvenilir bir rezerv oluşturulması için 1,5 ay önceden Kasımpaşalı Yalçın Ayhan’la anlaşıyor. Futbolcu İngiltere kampına katılıyor. Ne var ki sosyal medyadan ve çevreden gelen anlaşılmaz tepkiler üzerine Başkan Fikret Orman bu transferi iptal ediyor.

Elbette kabul edilebilecek bir durum değil.

Önder Özen istifa kararı alıyor. Kendine duyduğu saygıyı koruyarak, kavga etmeden, tazminat talep etmeden, kimseyi kınamadan, yaralamadan görevi bırakıyor.

Önder Özen, Beşiktaş’a büyük bir samimiyetle, hizmet etti, yararlı olmaya çalıştı. Başarı ölçüsü tartışılabilir ama, bu adam yaptığı her işte aklını, vicdanını ve dürüstlüğünü yanında taşıdı. O yüzden teşekkürü hak ediyor. Hem de fazlasıyla!