Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Alın size ders gibi bir futbol maçı!.. Galatasaray, hasret kaldığı galibiyeti hatırladı... Beşiktaş da unuttuğu yenilgiyi.
Biri, 72 bin taraftarının önünde maçın kesin favorisiydi. Öteki, Şampiyonlar Ligi maçından Real Madrid’e ezilerek çıkmış, gururu incinmişti.
Olimpiyat Stadı’nın o ünlü rüzgârı her şeyi tersine çevirdi. Gururla yüksekten uçanlar, burun üstü çakıldılar. Hüzün ve utançla gerilip birbirlerine öfkelenenler her şeyi unuttu, iki golle yaşama sevincine tutundu.
Evet, neydi dersimiz? Futbolda dün yoktur! Her maç taze bir başlangıç (ya da bitiş) olabilir!
***
Sezonun ilk derbisi başlarken, Galatasaray’ın Sneijder, Drogba, Burak üçlüsüyle “hücum” karakterini öne çıkarması, doğrusu bu ya “Terim’in uçukluğu” olarak yorumlandı. Hiç de üretken görünmeyen Sneijder’le formsuz Burak’ın forvette zenginlik değil, orta alanda yoksunluk yaratacağı anlaşılmıştı. Dahası, Engin, Selçuk, Melo’lu orta alan da dirençli ve yaratıcı değildi... Beşiktaş’ta Fernandes, Gökhan, Hutchinson, Veli, Olcay ve Fernandes’le bu alan daha zengin görünüyordu. Hele Almeida’nın golünde Gökhan - Serdar’ın akıllıca işbirliği, Kartal’ın tam anlamıyla bir kanat gösterisi olarak alkışlandı!
Ama hepsi o kadar! Güzel öykünün sonu çok çabuk geldi. Önce Fernandes, Almeida ve Olcay gevşedi. Ardından Veli ve Hutchinson birbirinden kopmaya başladı. Geçen her dakika, hele Beşiktaş’ta Fernandes ve Almeida’nın kaçırdığı yüzde yüzlük gollerden sonra ev sahibinin umudunu da inancını da törpülemeye başlamıştı. Buna karşılık Burak’ın ikisi de Tolga’da biten iki inanılmaz gol anı vardı ki, nasıl kaçtığını anlayabilene aşkolsun!
Maçı Galatasaray adına alan adam Didier Drogba! Skor tabelasındaki kahraman, bize takım içindeki liderliğin, tecrübenin ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir değer olduğunu hatırlatıyor, değil mi? Beşiktaş’ta böyle büyük maçları taşıyacak lider oyuncu yok! Fernandes, takımın yıldızı olabilir... Hatta liderliği de tartışılabilir. Ama sahanın lideri olabilecek bir oyuncu Beşiktaş’ta yok. Dünkü maçta sahanın lideri Drogba’ydı. Sabırla, sükunetle oynadı. Faul yaptı, faul aldı, arkadaşlarını yönetti, sakinleştirdi, yönlendirdi. İki kere pozisyona girdi, giden maçı geri getirdi.
Terim açısından bu maça Bruma’sız başlamak anlaşılabilir bir şey değildi. Bruma, ısrarcı, yıpratıcı ve hamleli oyunuyla Serdar’ı uyutup öyle bir top kazandı ki, Galatasaray’da her şey yeniden başladı. Saatler yeniden kuruldu.
***
Maçın sonunda yaşanan olaylar, hepimiz için utanç belgesi. Beşiktaş’a da, spora da, futbola da, insanlığa da yakışmayan bir sürü çirkinlik. Maç karakolda değil, Federasyon’da bitecek... Ne diyeyim? Utanıyorum.