Öncelikle bir durum tesbiti yapalım: Hafta içinde “yorgun kurşun” vukuatıyla morali sarsılan iki futbolcu, Mehmet Topal ve Uygar Mert Zeybek, maça “kulübede” başladılar. Orada Vitor Pereira’nın “önemli” bir dokunuşu söz konusuydu. Topal’ı kenarda “dinlendirerek”, Zeybek’i de “kulübeye katarak” moral destek sağladı. Takdir edilmeli!
Yeni sezona “insani” bir giriş yaptık, devam edelim: Goran Causic, Meireles’e sert bir tabanla girdi. Doğrudan kırmızı tartışılmazdı. Ama sarı kart çıktı. Causic kendine mi kızdı, yoksa hakeme mi, bilmiyoruz topu hışımla yere vurdu. Sen misin vuran! Aydınus “kırmızı”ya boyadı Sırp oyuncuyu.. Fazlasıyla “kuralcı”, “abartılı” ve “acele” bir kart bu... Üzücü bir tablo oluştu. Yine de Aydınus’a hakemlik öğretecek değilim ama, hemen her Fenerbahçe maçında “özel” bir olaya imza atması çok ilginç!
Haydi, bir durum tespiti daha: Eskişehirsporlu Gekas 66’da oyundan çıkarken Nani, elini uzatıyor, tokalaşıyor meslektaşıyla. Oysa Euro 2004’ün acılı Portekiz - Yunanistan anıları var.. Kin değil, dostluk daha önemli demek ki... Bravo Nani!
Oyuna dönersek...
Yabancı serbestliği Fenerbahçe’yi “enternasyonal” bir ekibe dönüştürmüştü. O nedenle tribündeki destek pankartı da “We believe in you” (Size inanıyoruz) İngilizce yazılmıştı. Pereira çok koşan, çok bastıran, hücumdaki etkinliğin ve zenginliğin yanı sıra savunmada da iki stoperini çıkarmadan sağlam ve risksiz oynayan bir takım oluşturmaya çalışıyordu. Bu oyun anlayışı Eskişehirspor gibi taşların yerinden oynadığı “dağınık” bir takım önünde zorlanmadan golleri buldu. Dahası, futbolcular çok rahat mücadele ettiler, yardımlaştılar, zaman zaman yaratıcı girişimlerle oyuna bireysel katkılarını da sundular. Tam da Fenerbahçe taraftarının aradığı, istediği gibi... Geçen yıl “olsa da olur, olmasa da” diye ahkam kestiğim Diego Ribas’ın bu yıl yepyeni bir kimlikle takımını yönettiğini, yönlendirdiğini, Fernandao’nun golündeki asisti gibi arkadaşlarını beslediğini gördüm. Kaçırdığı gol sonrası öfkesini ve enerjisini çimene kafa vurarak göstermesi de motivasyonuna bir örnekti. Fernandao da Sow da attıkları gollerin dışında bolca pozisyona girdiler. Şimdi asıl sorun şu: Van Persie de form kazandıktan sonra Pereira kimi kenara çekecek? Belki de Sow, Fernandao ve Persie birlikte oynar, sürpriz biri (Nani gibi) kenarda bekleyebilir. Önemli değil. Uzun bir maraton var Fenerbahçe’nin önünde... Güçlü ve zengin bir kadro, iyi bir teknik direktör... Fenerbahçe harcadığının fazlasını kazanacak gibi, tebrikler!